İbrahim Kaypakkaya‘yı katledilişinin 47. Yılında saygıyla anıyoruz
İşkencede öldürülen 68 kuşağı devrimci önderlerinden İbrahim Kaypakkaya, korona virüsü salgınından dolayı bu yıl daha çok sosyal medya üzerinden düzenlenencek etkinliklerle anılacak. Bazı yerde ise sosyal masefe korunarak alanlarda anılacak.
Türkiye devrimci hareketinin önderlerinden olan İbrahim Kaypakkaya, Türkiye Komünist Partisi-Marksist Leninist‘in ve Türkiye İşçi Köylü Ordusu’nun kurucusudur.
1948 Çorum/ Sungurlu doğumlu olan Kaypakkaya, 60’ların ikinci yarısında İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik bölümünde okurken devrimci mücadeleye atılmış ve dönemin öğrenci liderlerinden biri olmuştur.
Kürt sorunu konusundaki tezleriyle öne çıkan Kaypakkaya 24 Ocak 1973’te Dersim’in Çemişgezek ilçesinde bir çatışmada yaralandı.
Yaralı olarak kaçan ve beş gün köylerde saklanan İbrahim Kaypakkaya, 29 Ocak 1973’te kaldığı köyde bir öğretmenin ihbarı üzerine ele geçirildi.
Yaralı olmasına rağmen yürütüldü. Buradan ayaklan donmuş olduğu halde Diyarbakır’a getirildi. Daha sonra hastaneye yatırıldı, bu arada ayaklarının kesilmesine izin vermemesine karşın yemeğine ilaç konularak donmuş olan ayakları kesildi.
İyileştikten sonra günlerce işkenceye maruz kalan Kaypakkaya, sorgusunda hiçbir biçimde kendisini ve örgütünü bağlayacak ifade vermedi. İnanılmaz bir direniş örneği gösteren Kaypakkaya işkencede konuşmadığı için ‘ser verip sır vermeyen’ olarak anılır.
İbrahim Kaypakkaya, Diyarbakır’da dört aylık sorgulama ve işkence sürecinden sonra 9 Mayıs 1973’te babasına sorgusunun bittiğini ve görüşmelerinde sakınca olmadığını belirtip, Çapa FKF ile ilgili hakkında açılan bir soruşturma için bazı belgeleri getirmesini istedi. Mahkemeye çıkartılmasına az bir zaman kala, görgü tanıklarına göre 16 Mayıs 1973’te son bir kez sorguya götürüldü. Ölüm sebebi resmi kayıtlara intihar olarak geçen İbrahim Kaypakkaya, Diyarbakır işkencehanlerinde gördüğü ağır işkenceler sonucunda, 18 Mayıs 1973’te yaşamını yitirdi.
AKP KAYPAKKAYA ÇEŞMESİ’Nİ YIKTI
Maraş’ın Elbistan ilçesine bağlı Demircilik mahallesinde dönemin devrimci gençleri tarafından 1976 yılında ‘Kaypakkaya Çeşmesi’ olarak adlandırılan çeşme, Elbistan Cumhuriyet Savcılığı tarafından alınan bir kararla yıkılmıştı.
ANNESİ, OĞLUNU ANDIĞI İÇİN İFADE VERMİŞTİ
2012 yılında Şükran Kaypakkaya, oğlunun mezarına gittiği için ifade vermişti. Şükran Kaypakkaya, “Anmada pankart taşıdınız mı”, “Yasadışı bir slogan attınız mı?” gibi akıl dışı soruları yanıtlamak zorunda kaldı. Şükran Kaypakkaya, savcıya “Biz ne yaptık oğlum? İki gözyaşı dökmeyi, bir karanfil koymayı bize çok gördünüz. Bunun neresi suç? Bu nedenle adliyeye gelmek çok ağrıma gidiyor. Ben bir anneyim. Sizin de anneniz var. İstemem sizin anneniz benim yerimde olsun” demişti.
Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler