Alevi Haber Ağı

Alevi Haber Ağı Web Sitesi

Bugün Rıfat Ilgaz’ın ölüm yıl dönümü

Resim Öztaş-

Bu anıları yaklaşık iki yıl önce paylaşmıştım. Bugün Rıfat Ilgaz’ın ölüm yıl dönümü. Üç beş kuruş fazla para kazanıp zevk-i sefa sürmek için muktedirlerin karşısında el pençe durup, yalakalık yaptıktan sonra kendilerine sanatçı – aydın diyenlerin karşısında, bir aydın tavrı nasıl olmalıya verilebilecek en güzel örneklerden biri olduğu için yeniden paylaşmak istedim.

Anlatımlar iki yıl öncesine ait. Bu nedenle o günden söz eden satırlar var. Değiştirmek istemedim.

“Bugün bir sayfada dolaşırken bu fotoğrafla karşılaştım. Fotoğrafa baktığımda, her fotoğrafın bir hikayesi vardır sözü birden harekete geçmiş gibi birçok anıyı bir anda harekete geçirdi.

“Fotoğraf Beyazıt Meydanı’nda çekilmiş. Sandalyede oturan Rıfat Ilgaz. Rıfat Ilgaz’ın etrafında oturanlar açlık grevi yapan öğrenciler. Arka planda ayakta olanlar ise açlık grevi yapanları desteklemek için Beyazıt Meydanı’na gelen öğrencilerle, meydandan geçerken merak edip ziyaret edenler.

“Bugün gazetelerde Fransa’daki Sarı Yelekliler’in taleplerinin kabul edildiğini okumuşuzdur. Bu fotoğraf o günleri yaşayanlara, “Bir zamanlar Türkiye’deki direnişçiler de taleplerini hükümete kabul ettiriyorlardı” dedirten fotoğraflardan birisi.

“1987 tarihinde Özal hükümeti üniversitelerde kurulan öğrenci derneklerini kapatıp yerine üniversite rektörlerinin denetiminde merkezi öğrenci dernekleri kurulması yönünde bir yasa tasarısı hazırladı. Bu yasa tasarısı öğrenciler arasında çok tartışıldı. Sonunda bu yasa tasarısının meclisten geri çekilmesi için bir öğrenci yürüyüşü yapılması kararlaştırıldı. Yürüyüş 14 Nisan 1987 tarihinde İstanbul Aksaray’da başladı. 2000 kişilik kortej (bu rakam bugün için önemsiz sayılabilir, ama 12 Eylül’ün yarattığı korku atmosferinin dağılmadığı bu yıllarda çok önemli bir sayıydı) Laleli’ye geldiğinde çok şiddetli polis müdahalesi ile karşılaştı. Yoğun gözaltılar oldu. Aynı gün polis şiddetini ve gözaltına alınmaları protesto etmek için üç günlük açlık grevi kararı alındı. Bu açlık grevine 400’e yakın öğrenci katıldı. Açlık grevi akşamları bazı sendikaların binalarında, gündüzleri Beyazıt Meydanı’nda yapıldı. Gelen ziyaretçilerle birlikte üç gün Beyazıt Meydanı bir miting-şenlik alanına dönüştü. Yapılan protestolara başta Ankara olmak üzere birçok şehirdeki üniversite öğrencileri de katıldı. Gençliğin mücadele tarihinde Nisan Direnişleri olarak yer alan bu protestoların sonunda hükümet hazırladığı yasa tasarısını meclisten geri çekti.

“Fotoğrafın önemli hikayelerinden birisi de Rıfat Ilgaz’ın bu direnişlerin yaşandığı günlerde gösterdiği aydın tavrıdır. Rıfat Ilgaz bu tavrıyla hem o dönemin aydınlarının, hem de bugün hükümete yalakalık yapan aydıncıkların (ya da bazı sanatçı müsvettelerinin) karşısında, aydın insan nasıl olur dedirten bir yaklaşımı ortaya koymuştu.

“Öğrenci direnişlerinin yaşandığı bu günlerde başta Uğur Mumcu olmak üzere birçok solcu köşe yazarı işgal ettikleri köşelerinde “’80 öncesine mi dönüyoruz” diyerek üniversitelileri eleştirmişlerdi. Rıfat Ilgaz ise bizzat Beyazıt Meydanı’na gelerek Üniversite gençliğinin yanında olduğunu göstermişti.

“Bu fotoğrafın diğer bir hikayesi ise Nail Çavuş.

“Biraz yan durduğu için yüzü tam belli olmasa da, tanıyanlar Rıfat Ilgaz’ın sol tarafında oturanın Nail Çavuş olduğunu hemen çıkartmışlardır.

“Nail Çavuş 80’li yıllarda üniversite gençliğinin en çok öne çıkan öğrencilerinden biriydi. 12 Eylül sonrası yapılan ilk öğrenci eylemlerinde, gençlik örgütlenmesinde, öğrenci derneklerinin faaliyetlerinde sürekli yer alanlardan biriydi. Marmara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu Öğrenci Derneği’nin (MÜBYÖD) başkanıydı aynı zamanda. Bu fotoğrafın çekilmesinden birkaç ay sonra gazeteciliğe başladı. Gazetecilikte de sevilen biri olmuştu. O yıllarda Cumhuriyet, Milliyet, Hürriyet, Anadolu Ajansı, ANKA ajansı, sosyalist basın Cağaloğlu’ndaydı. Bu nedenle günün her saati Cağaloğlu’da gazetecileri ya habere gitmek için ya da çalıştıkları gazetelere gitmek için sürekli caddelerde görürdünüz. Bu nedenle Nail Cağaloğlu’nda bir yere gittiğinde hemen önü bir gazeteci tarafından kesilir, bir şeylerden konuşmaya başlardı. Bunu gören diğer gazeteciler de hemen Nail’in etrafına toplanırlardı. 12 Eylül’de kapatılan Çağdaş Gazeteciler Derneği’nin yeniden açılması için yapılan çalışmaların içinde de Nail’in emeği vardır. Ben bu toplantılara iki defa gitmiştim, ama Nail tembellik yapmadan bütün toplantılara katılmıştı.

“Nail’i 2000 yılında hapishanelerde yapılan ölüm oruçlarında sonsuzluğa uğurladık. 19 Aralık Katliamı’nın yıl dönümünün yaklaştığı bu günlerde, bu fotoğrafla Nail’i bir kez daha anmış olduk.”

İki yıl önce yazmadığım ama, bugün buraya bir not olarak düşmek istediğim, bu fotoğrafta olan ya da bu fotoğrafın kadrajına girmese de orada olan başka yaşam hikayeleri de var.

Fotoğrafta ön tarafta ayakta olan Ümit ilter. Tanıyanlar bilirler. Şimdi hapishanede.
Fotoğrafta görülmese de orada olanlardan Zeynep Arıkan 2000 ölüm oruçlarında şehit oldu.
Adnan Berber Dersim dağlarında katledildi.
Nuh Köklü. Gazeteciydi. 2015 yılında Kadıköy’de camına kartopu isabet eden bir esnaf tarafından bıçaklanarak öldürüldü.
1987 yılındaki Nisan direnişlerinde yer alanların birçok tanıdık daha sonraki yıllarda tutsak düştü.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir