Alevi Haber Ağı

Alevi Haber Ağı Web Sitesi

Bu kin ve öfkeniz niye sayın Nihat Özdemir…

Fenerbahçe Spor Kulübünde 20 yıllık Aziz Yıldırım başkanlık döneminden sonrabüyük umutlarla yönetime gelen Ali Koç yönetime gelip kulübün mali tablosunu iyice öğrendikten sonra Fenerbahçe kulübünün içine düştüğü borç batağının hiçte eski yönetimin söylediği 400 milyon Euro olmadığını, yapılan incelemeler sonucunda toplam borcun 621 milyon Euro (3,2 milyar lira) oldugunu, bu 3,2 milyar liralık borcun 2,2 milyar lirasının kısa vadeli bir yıl içinde ödenmesi gerken borçlar olduğunuşaşırarak açıklayıverdi.

Sayın Ali Koç’un açıklamalarında bir diğer şaşırtılan tablo ise başta maç gelirleri, reklam gelirleri, yayın gelirleri, sponsorlardan gelen paralar, kulübün mal varlıklarının hepsinin alacaklı bankalar tarafından temlik altına alındığı yani Fenerbahçeye hayat verecek damarların hepsinin kesildiğini başta yönetim kurulu ve sarı lacivert sevdalıları başkanın açıklamalarıyla öğreniyorlardı. 2023 yılına kadar olan gelirler alacaklı bankalar tarafından temlikli… Sportif faaliyetlere bakınca futbol, basketbol, ve diğer branşlarda olan 198 milyon TL’lik yani 38 milyon euro’luk borç var. Futbolculara borçların olmadığı söyleniyordu

81 milyon TL futbolculardan kalan borç, 18,8 milyon TL menejerlere olan borçlar, basketbolda ise 48 milyon TL Final Four bilet paraları bile ödenmemiş. Aziz Yıldırım yönetimi süresince kulübe çok büyük değerler katan gayrimenkullerin olduğu, gerektiğinde tüm borçların kapatılacagı söyleniyordu fakat bankalara 1,4 milyar TL karşılığında ipotek edilmiş. 2021 yılına kadar veya 180 milyon TL’yi bulana kadar tüm bilet ve kombine gelirleri, Loca, TFF yayın, Spor Toto gelirleri, Fenerium alacakları ve muhtelif reklam gelirleri de 2023 yılında dek temlikli. 1,36 milyar TL'lik gelir direkt olarak finans kuruluşlarınagidecek.

Devlete de 43.4 milyon euro’luk vergi borcu var

Ülker Stad isim hakkı, Ülker Arena üst kullanım hakkı, reklam ve tribün isim hakları ilk yıldan alınıp kullanılmış. Türkiyede kulüp başkanlarının yaptıkları harcamalar, kulübü soktukları borç batağı karşısında hiçbir sorumlulugu olmaması bu borcu yaratan Aziz Yıldırım ve yöneti kurullarının ve diğer kulüp başkanlarını arsızca hala konuşarak yeni yönetim kurullarını eleşitirmelerini şaşkınlıkla izlemekteyiz.

Ali Koç başkanlığındaki yönetim borçları ödemek için çaba sarfetmektedirler…

Fenerbahçe başkanı Ali Koç ve arkadaşları yönetime geldiği iki senelik süre içerisinde hem yapmış olduğu kampanyalar, bulunan sponsorluklar, cebinden verilen paralar ve yapılan kısıtlamalarla borcu 92 milyondan 64 milyona indirmesini başardılar…

Ali Koç, kulübe 50 milyon dolar hibe ettiği, yönetim kurulu kefaleti ile 50 milyon dolarlık yeni kredi, Tasarruf tedbirli faktoring kredisi 50 milyon dolar. (Düşük faizli), Uzun vadeli kredi 120 milyon dolar (Düşük faizli), yeni sponsorluk ve reklam gelirleri 20 milyon dolar gibi girişimlerle kulübün gelecegini kurtarmak, sportif yarışmalarda başarı kazanmasını sağlamak için çaba harcadıklarını çoğu sporsever öğreniverdik.

Borcun eski yönetimden kaldığını söyleyerek ağlamak yerine sorumlu yönetim kurulu olarak borçsuz Fenerbahçe yaratmak için çırpınan yönetim kurulunun karşısına yandaş medyadan hergün aşağılayan, hakaretler eden, battı, batıyor feryatlarıyla kulübü karıştırmak isteyen saldırılar, varlığını Fenerbahçe düşmanlığı üzerine kurmuş kulüplerin tavırları, devletin duyarsızlığı ve Türkiye Futbol Federasyo’nunun (TFF) kasıtlı hakem atamalarıyla, masa başı oyunlarıyla çalınan puanlar sonucu Fenerbahçenin şampiyonluktan uzaklaşması sağlandı. Geçen sezonun ortasında açıklanan transfer harcama limitiyle Fenerbahçenin transfer yapmasının önüne geçen TFF bu sende açıkladığı rakamla aynı tezgahı yine uygulayıverdi.

Yeni yönetim kurulunun iyiniyetli çabalarını görmemezlikten gelen Nihat Özdemir federasyonu yüreklerindeki kinle Fenerbahçenin önünü yine kesmenin tezgahını uygulayıverdiler.

Sanki 3 Temmuz’un devamı aynı hınçla devam ettiriliyordu. Peki o zaman sayın Nihat Özdemir’e şu soruyu yıllardır futbol izleyen içinde olan birisi olarak sormayı kendime bir görev olarak bilmekteyim. Sayın Özdemir, siz yönetime geleli 1,5 yıl olmuş Ali Koç yönetiminden eski yönetimler tarafından oluşturulmuş borcun bir sene içerisinde 64 milyondan 18 milyona inmesini istemektesiniz.

Peki bu borçların yapılmasında, futbolcu transferlerindeki savurganlıkları yapan ve Fenerbahçenin tüm gelirlerini ve gelecek yıllardaki gelirlerini harcayarak bankaların tüm gelirlere, mal varlıklarına temlik koydurması ile ilgili sizinde içinde oldugunuz 20 yıllık yöneticilerin hiç mi suçu, sorumlulukları yok.

Sayın Aziz Yıldırımın yönetime geldiği Haziran 1998 tarihinden 2015 tarihine kadar siz onunla beraber yol yürüyen, yaptığı tüm icraatlardan imzası ve sorumluluğu olan birisisiniz. Aşağıda örnekleriyle açıklayacagımız kulübün bugün ki borç batağına saplanmasına sebep olan bilinçsiz harcamaların sorumlularından birisi de ne yazık ki sizsiniz.

Fenerbahçenin bütçesi ile beraber borçları da artmaya başlar.

Aziz Yıldırım başkanlığı Ali Şen’den teslim aldığında kulübün bütçesi 14,6 milyon dolardı. 2006 yılında açıklanan bütçe ise 180 milyon dolar. Fenerbahçe’nin 2018 bütçesi toplam gelir 567 milyon 449 bin 200 TL olarak hesaplandı. Toplam borcu ise eski yöneticiler tarafından 400 milyon Euro olarak bildirildi. Aslında 2006 kongresinde Aziz Yıldırımın yaptığı açıklama borcun sebebini açıklayan bir açıklamadır; Futbola 503 milyon dolar harcadım derken 1998-2011 yılları arasında 13 yıllık sürede transfer edilen futbolculara bonservis bedeli olarak 210 milyon 425 bin Euro ödendiği, satılan futbolculardan da 59 milyon 970 bin gelir elde ettigi tümaçığı çıplaklığı ile ortaya koymaktadır.

Nereden nereye 1998 yılında bütçe 14,6 milyon dolarken kulüp borç batagında degil kendi yagıyla kavrulabilecek durumdayken sorumsuz transfer harcamaları 2018 yılına kadar devam ettirilerek bugün ki ekonomik çıkmazın oluşması sağlanmıştır. Sansasyonel transferler, ödenen büyük bonservis ücretleri bugünü hazırlayan en büyük neden olur.

Ariel Ortega, Pierre van Hoojdok, Fabio Luciano, Alex de Souza, Nicolas Anelka, Edu Drecana, Deivid de Souza, Diego Lugano, Roberto Carlos, , Kennet Anderson, Christian Baroni, Miroslav Stock, Emenike, Muassa Sow, Yobo, Mamadou Niang, İssia Dia, Andre Santos, Dirk Kuyt, Milos Krasiç, Raul Meireles,, Pierre Webo, Michsal Kadlec, Bruno Alves, Simon Kjaer, Josef De Sosa, Nani, -v.b. gibi birçok mali yükü fazla yabancı oyuncular. Mehmet Topal, Egemen Korkmaz, Alper Potuk,Şener Özbayraklı, Bekir İrtegün, Özer Hurmacı, Mehmet topuz, Caner Erkin, Salih Uçan, Hasan Ali Kaldırım, Serhat Akın, Yusuf Şimşek, İlhan Parlak, , Ali Bilgin, Deniz Barış, Serkan Balcı, Önder Turacı, Elvir Baliç, Servet Çetin, Mehmet Yozgatlı, , Ümit Özat, Ceyhun Eriş, Alpay Özalan, Murat Yakın v.b.

Bu ve daha fazla sayıda ki yabancı ve yerli futbolcuları transfer ederken en düşüğü 1 milyon, 3 milyon, 5 milyon, 10 ve 14 milyon Euro gibi ücretleri öderken kulübün gelecegini hiç düşündünüz mü? Bu futbolcuları astronomik rakamlarla transfer ederken Aziz Yıldırımın başkanlığı döneminde 117 milyon 267 bin Euro ödenerek transfer edilen 44 futbolcu Fenerbahçe’den bedavaya gitmiş. Bu kadar transfere rağmen 20 yılda sadece 6 lig şampiyonluğu, 3 TFF Süper kupa, 2 Türkiye kupası birer kez Başbakanlık ve Atatürk kupası. Sonuç; Tek adamlık sistemi, sorumsuz harcamalar, olmayan şeffaflık, denetleneyememek, hesap soramamak. Gelinen bugün ki borç batağı, ekonomik sıkıntılar.

Vicdan muhasebesini siz ve kulübü bu hale sokan yöneticiler yaptılar mı?

Bugün zorluk çıkarttığınız elinizden gelen her türlü kötülüğü Fenerbahçe düşmanları ile beraber yol yürüyerek yaptıgınız süreçte, aynanın karşısına geçip benim sorumlulugum nedir, ben ne kadar suçluyum diyerek vicdan muhasebesi yaptınız mı? Zannetmiyorum.

Fenerbahçe spor kulübünün her branşta önemli gelirler elde ettiği dönem de sizler önemli paraları transferlere harcarken, 100. Yılda 200 bin ampulle stadı, Bağdat caddesini ışıklarla donatırken, kulübün gelecegine ipotek koyduran harcamaları gözünüzü kırpmadan, vicdanınız sızlamadan yaparken sorumlulugunuz olmayacak. Fenerbahçe Spor Kulübünde 20 yılda bu kadar yanlışa imza atanlardan birisi olarak sorumluluk almayacaksınız ayrıca, TFF Başkanlıgına getirilerek bu sorumsuzlugunuza devam edeceksiniz.

İçinizde kalan 2018 genel kurul süreci, Ali Koç’un başkanlığı içinize o kadar oturmuş ki başarısız olması için 2. Başkanlığını, uzun yıllar yöneticiliğini yaptıgınız kulübün içinde bulunduğu acı ekonomik tablodan rahatsız olmayacaksınız. Kendi yarattığınız borç bataklığından hiçbir suçunuz yokmuş gibi davranıp, sizin yarattığınız borçlardan kulübü kurtarmak için ugraşan insanların önünü kesmek için elinizden geleni ardınıza koymayacaksınız.

Sayın Özdemir; ne yaparsanız yapın, Fenerbahçenin önünü kesmeye ne sizin ne de Fenerbahçe düşmanlarının gücü yetmez.

O büyüklük öyle bir büyüklük ki 3 Temmuz’da devleti ele geçiren FETÖ hainlerinin her oyununu boşa çıkarttarak gögsünü kurşunlara, joplara, gazlara siper ederek kulübüne sahip çıktı. Spora tutukuyla bağlı taraflı tarafsız herkes bugün oynananların 3 Temmuz‘un bir devamı olarak farklı biçimde Fenerbahçe üzerinden oynandığını çok iyi biliyor. Devlet tarafından bazı takımların borçları yapılan yardımlarla bitirilirken, devlet yönetiminde olanlar benim takımım diyerek sizlere mesajlar verirken, sizin yönetiminizdeki hakemler yöneticilik yaptıgınız kulübünüz üzerinde oyunlar oynarken, yanlı hakem kararlarıyla puanları çalarken sizin vicdanınızın sızladığını zannetmiyorum.

Büyük Fenerbahçe taraftarları ve onların sevgilisi sayın Ali Koç yönetimi bu borçları bir şekliyle öderler. Ama bu camia yapılan oyunları, hainlikleri unutmayarak zamanı geldiğinde hesabını sormasını bilir. Bir insan geçmişiyle gönül verdiği kulübe yaptığı hizmetlerle sevgiyle anılır, taraftarın gönlüne, kulübün altın tarihine ismini yazdırır. 20 yıllık yöneticiliğinde yaptığı eksilerden dolayı bugün kulübün içinde bulunduğu mali sıkıntının en büyük sebeplerinden olan sayın Aziz Yıldırım’ı bundan dolayı eleştirirken, 3 Temmuz sürecinde duruşuyla, ‚Daragacına gitsek de son sözümüz Fenerbahçe‘ haykırışıyla da Fenerbahçe sevdalıları yüreklerinin en güzel yerine misafir etmesini de bildiler.

Sizi de gazeteye verdiğiniz demeçte ne Fetösü kardeşim. Bugün Fenerbahçe taraftarları arasında 2-2,5 milyon Fetöcü taraftarı vardır sözüyle de çok iyi anımaktadırlar.

Ha bir de her akşam yayınlanan spor kanallarında Fenerbahçe düşmanları kulübü bölüp parçalamak için kinlerini kusarken, TFF yönetimine aday oldugunuz süreçte sizlere verdiği destegin, sizlere yapılan övgülerin bugün diyetini ödemekte olmayasınız sayın Nihat Özdemir.

Sizler basiretsiz, yeteneksiz ve vizyonsuz yönetimlerinizle, parasal büyümenin Fenerbahçeyi daha da ileriye götürecek şekilde yönünü bulmasını sağlayamadınız. Aksine tek adamlık sistemiyle büyük gelirleri çarçur ederek harcamanız, tek adamlıgınız karşısında şeffaf olamamanız sebebiyle kurumsal yapıyı oluşturamayıp, kurumsal yönetim kulüplere egemen kılamadınız.

Bugün Fenerbahçenin sorunu aslında Türk futbolunun içerisinde bulunduğu açmazı çok iyi göstermektedir. Kulüpleri bu hale getiren yöneticiler ne denetlenebildi ne de hesap sorulabildi. Bu yanlışların sonucunda bugün Türk futbolu uçurumun kenarındadır.

Sizler Türk futbolunu kurtarabilmek için sorumlu yönetici olarak kurtuluş reçeteleri üretmeniz gerekirken aksine kulüpleri iflasa götürerek bir kaç yıl sonra anahtarları bankalara teslim edecek bir anlaşmaya zorluyorsunuz. Vebaliniz çok büyük bunu bilesiniz sayın Nihat Özdemir ve kulüpleri borç batagına sürükleyen eski yöneticiler…

Metin Kaçmaz

10.08.2020

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir