Alevi Haber Ağı

Alevi Haber Ağı Web Sitesi

ALEVİLERİN İBADETHANESİ OLAN BİR YERDE KEŞİF YAPILMASI BİZLERİ RENCİDE EDİYOR- VİDEO

Diyarbakır Pir Sultan Abdal Kültür Derneği – Cemevi’nin, Cemevi’nin kesilen elektriğinin bağlanması ve elektrik giderlerinin kamu tarafından ödenmesi için, Diyarbakır İstinaf Mahkemesi’nde açtığı davanın üçüncü durşması 15 Aralık tarihinde görüldü. 
Cemevi binasının ibadethane kapsamında kabul edilecek bölümlerinin tespiti için yapılan keşifte evrak eksik olduğunu ileri süren Diyarbakır 5. Asliye Hukuk Mahkemesi, eskik evrakların tamamlanması gerekçesiyle duruşmay 4 Şubat 2021 tarihine erteledi.
Diyarbakır Cemevi Avukatı Cafer Koluman, tespitli ve tescilli olan cemevi için keşif kararı verilmesinin Aleviler için incitici ve kabul edilemez olduğunu söyledi. ‘‘Temennimiz 4 Şubat’a kadar istenilen evraklar getirilir ve mahkeme kararı doğrultusunda buranın cemevi olduğu açıklığa kavuşturulmuş olur” dedi.

Avukatı Cafer Koluman, 15 Aralık’ta görülen  duruşmaya ve Cemevi davasını gelişim sürecine seyirine ilişkin şu bilgileri verdi:

“Bugün bu davanın 3. Duruşması yapıldı. Başlangıçta keşfe yönelik bir takım yaklaşımlar vardı. Biz buranın kutsal bir mekân olduğunu, cemevi binası olduğunu, Alevilerin ibadethanesi olduğunu, dolayısıyla Alevilerin ibadethanesi olan bir yerde keşif yapılması bizleri rencide edeceği düşüncesinden hareketle keşif yapılmasına rıza göstermedik.
Haliyle burada bulunan mekânın hangi amaçla kullanıldığı konusunda kolluğa müzekkere yazıldı. Tabi kolluğun yapmış olduğu araştırma sonucu bir üst yazıyla mahkeme dosyasına gönderildi. Eksik bir araştırma var. Tam kanaat oluşturacak bir araştırma değil. Zaten yıllardır buranın cemevi olarak kullanıldığı, Alevilerin ibadethanesi olarak kullanıldığı, taziyelerin, cenaze yıkamanın burada yapıldığı herkes tarafından bilinen bir gerçektir. Biz bu hususun araştırılmasını istemiştik ancak müzekkere eksik olduğundan dolayı yeniden mahkeme tarafından doğru bir şekilde araştırma yapılarak rapor sunulması hususunda ilçe emniyet müdürlüğüne müzekkere yazılmasına karar verildi.

KAYYIM ATANAN DİYARBAKIR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNİN LAKAYT TAVRI

Diğer taraftan ise Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne bir müzekkere yazılmıştı. O müzekkeredeki yazı da şuydu: Meclis kararı. Buranın Alevilere tahsis edildiğine dair meclis kararı, bir de dinin tesis alanı olarak geçip geçmediği hususunun araştırılıp mahkemeye bilgi verilmesiydi. Ancak Büyükşehir Belediyesi çok alakasız bir cevap vermişti, lakayt bir şekilde bir cevap vermişti. Yapılan araştırma sonucu böyle bir kararın olmadığı tespit edilmişti. Oysa Büyükşehir Belediyesi’nin 2012 tarihli 62 Nolu kararına istinaden belediye meclis kararıyla burası ibadethane için Alevilere tahsis ediliyor. Akabinde meclis kararına istinaden dernek ile Büyükşehir Belediyesi arasında bir tahsis protokolü imzalanıyor. Tahsis protokolüne istinaden bugüne kadar kullanılagelen bir mekândır. Tahsis protokolünden sonraki süreçte 2014 yılında yerel seçimler yapılıyor. 2014 yılından sonra burası bizim başvurumuz üzerine tekrar ele alınıyor. Çünkü süreli bir şekilde Alevilere, derneğe tahsis edilmişti. Bunu süresiz ve aynı zamanda ibadethane statüsüne kavuşturulması hususunda bir başvurumuz olmuştu. Başvurumuza istinaden ilk etapta kültürel tesis alanı olarak geçen bu mekân dini tesis alanı olarak plan notlarına işlenmiş. İşte bu plan notlarının tekrar mahkemeye sunulması hususunda Büyükşehir Belediyesi’nden bu evrakların istenmesini talep ettik. Maalesef bu evraklar gönderilmedi. Buna istinaden tekrardan yazı yazıldı. Bir sonraki duruşmamız 4 Şubat’a ertelendi.

Kendi topraklarımızda binlerce yıllık geçmişi olan inancımızı kabul ettirebilmek adına birçok uğraş sarf ediyoruz. Diğer yandan Almanya’nın Kuzey Ren Vestfalya eyaletinde bir karar alındı. Alevilerin ibadethanesi gerçekten tanındı ve Alevi kurumları kamu tüzel kişiliğine haiz oldu. Çok da sevindirici bir haber. Bizim de temennimiz şudur ki mücadeleyi elden bırakmayacak şekilde bir an önce kendi topraklarımızda bu statüyü kazanabilmektir. Yasal değişiklikler yapılarak gerçekten de Alevi kimliğinin tanınması hem de Alevilerin ibadethanesinin yasal statüye kavuşturulmasıdır.” dedi.

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir