KÜRESEL SALDIRI KARŞISINDA ALEVİLİK

İnançsızlık ve inkarcılığın dizginlerinden boşanmışçasına ve apaçık meşru görüldüğü yaygınlaştığı-yaygınlaştırıldığı bir süreçte, umudumuz ve geleceğimizin kutup yıldızlarını bir kez daha anmak, anlamak ve anlatmak sorumluluğundan hareketle;
Baba İlyas’a, Baba İshak’a, Şah Kalander’e, Pir Sultan Abdallara selam olsun.
Bugün bizler açısından tarihimize, yoldaşlarımıza ve davamıza karşı sorumluluk duyanların omuzlarına büyük görevler yüklenmiştir. Bu görevleri başarmak, uğruna samimiyetle çaba sarf etmek bir onur ve kişilik sorunu haline gelmiştir.
Osmanlı’dan günümüze kadar, sadece 15 yada 20 sene bir kesintiye uğramış Arap faşizminin iktidarı,topraklarımızda devam etmektedir. Bölgede ki (Ortadoğu) siyasal İslamcıların elinde bulundurduğu iktidarlarının, bütün baskı unsurlarıyla, yüzbinlerce maaşlı çalışanıyla, on binlerce cami ve kuran kursları, tv yayınları ve legal- illegal örgütleri ile Alevi halkına karşı saldırılarını kesintisiz sürdürdüğü süreç devam ediyor. Yaşam bölgelerimize/ coğrafyalarımıza uluslararası işbirlikleri de kurarak, küresel bir saldırıyı sürdürmekteler. Çıkarları doğrultusunda yeniden bir Alevilik dizayn etme çabası ise herkesin malumudur. Aleviliği, herkes durduğu zemine benzetmeye çalışmakta.
Sünniler Sünnileştirmek, Şiiler ise Şiileştirmek için amansız bir çaba içindeler.
Aleviliğin kendine ait, kuralları, dili, inancı ve yolu vardır.
Tam da bu noktadan hareketle;
Pir Sultan Abdal’ın ‘’Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan…’’ sözlerinin günümüzde ki karşılığı, davamız ve inancımız için irademize sahip çıkmaktır. Yani Pir Sultan mücadelemizin rotası olan Rıza Şehri adına irade koymuştur.
Bu can pahasına konulmuş iradeyi ve tarihsel sürecimizi kavramanın, Alevi kimliğini sahiplenmekten geçtiğini, yaşadığımız süreçlerden elde etmiş olduğumuz derslerde görmek mümkündür. Buradan hareketle onları anmak, mezarları başında nutuk atmak, salt sosyal medya sayfalarında methiyeler dizmek ve “unutmadık…ölümsüzdür!” gibi laflar ve biçimlerle değil, bizzat örgütlerimize omuz verip mücadeleye katılıp, Alevilik adına ideolojik üretim ile mümkün olur.
Sistemin, üzerimizdeki küresel baskı, tehdit ve sömürü ilişkileri, Alevilerin toplumsal hayatını edilgen bir konumda tutmak isterken, nihai hedefi ise bizi tamamen yok etmektir. Fakat Aleviliğin özündeki, doğaya ve yaşama diyalektik, hümanist bakışı ekonomik-siyasi-sosyal hayatlarında ki değişim ve ilerlemeyi durduramaz. Kaçınılmaz olarak ve özü itibarı ile edilgen pozisyondan çıkarır.
Canlı, hareketli bir ilişki içerisine çeker. Aleviliğin özü de budur zaten. Tam da bu noktada tarihimize ve özümüze yakışır bir tavır sergilemeli, asimile kuşatmasına karşı irade geliştirmeliyiz. İrade ise örgüt ve bilgi ile gelişir anlamını karşılığını bulur. Örgütümüzü mevcut kapasitesine hapsetmek, bu kadarı ile yetinmek ise kuşatmayı kıramayacağı gibi,kadroları yıpratan ve “eriten” zeminleri de besleyecektir. Zira bizim inancımız da, direniş ve demokrasi anlayışımız da bilimsel dönüşümden beslenir. Bu bilinçlenme sürecimiz hayat boyu devam eden bir pişme yolculuğudur. Hedefimiz ise bireyi ve toplumu İnsan-ı Kamil olgunluğuna eriştirmektir.
Tüm toplumlarda olduğu gibi Aleviliğin de bir aklı vardır. Bu akıl canlı olan her şeye, iyilik yapmayı şefkati, üretmeyi ve paylaşmayı öğretir.
O nedenle biz, insanları mağlup ederek değil, başarımızı paylaşarak mutlu olabileceğimize inanırız. Bizim başarımız ise, kendimizi, sistem ve toplumsal hayat karşısındaki dayatılan konumumuzu sorgulayarak, tarihimizden öğrenip mücadeleye katmamıza bağlıdır.
Asimile kuşatmasını da karanlığı da yeneceğiz.
Başaracağız.
…
Özgür Kaplan
(2020)

Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler