Türkiye İnsan Hakları Vakfı: ”2015 -2019 yılları arasında 23 öğrenci hak arayışında can verdi”
TİHV’in araştırmasına göre, 2015-2019 yılları arasında 3 bin 102 öğrenci toplantı, gösteri ve ifade özgürlüklerini kullanırken hak ihlaline maruz kaldı, 23 öğrenci ise bu olaylarda yaşamını yitirdi
Boğaziçi Üniversitesi’ne AKP lideri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2 Ocak’ta rektör olarak atanan Melih Bulu’ya karşı başlatılan eylemler aylardır sürüyor.
Eylemlere yönelik polis müdahalelerinde çok sayıda öğrenci ağır bir şekilde darp edildi.
Polis şiddeti, son olarak 1 Nisan günü İstanbul Kadıköy’de düzenlenen eylemde darp edilerek gözaltına alınan Devrimci Gençlik Dernekleri üyesi Öyküm Bozbay’ın iç kanama geçirmesiyle daha da tartışılır oldu.
Hak arayışlarına engel
Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın (TİHV) öğrencilere yönelik yaptığı hak ihlalleri araştırmasında dikkat çekici veriler yer aldı.
TİHV Akademi’nin yaptığı çalışmaya göre 2015-2019 yılları arasında 3 bin 102 öğrenci toplantı, gösteri ve ifade özgürlüklerini kullanırken hak ihlaline maruz bırakıldı, 23 öğrenci ise bu olaylar sırasında yaşamını yitirdi.
TİHV Dokümantasyon Merkezi’nin hazırladığı günlük insan hakları raporları incelenerek oluşturulan bilgi notuna göre, 2015- 2019 yılları arasında öğrencilerin ifade, toplantı, gösteri ve örgütlenme özgürlüklerini kullanırken hak ihlallerine maruz kaldığı 342 olay bildirildi.
Araştırmaya göre 342 olayın 81’i üniversite kampüslerinde gerçekleşirken, kampüs içindeki şiddet sonucu 252 öğrenci yaralandı.
Toplam 506 yıl ceza
Üniversitede yaşanan hak ihlallerinin yarısına yakınını (yüzde 49) toplantı ve gösteri hakkına yönelik ihlaller oluştururken; ihlallerin yüzde 37’sinin örgütlenme özgürlüğüne, yüzde 14’ünün ise ifade özgürlüğüne yönelik olduğu belirtildi.
Bu dönemde 658 öğrenci hakkında ceza davası açılırken, 152 öğrenciye toplam 506 yıl 1 ay hapis cezası verildi.
Açılan davalarda en sık tekrarlanan suçlamalar ise “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet”, “görevi yaptırmamak için direnme”, “örgüt propagandası”, “örgüt üyeliği”, “cumhurbaşkanına hakaret” oldu.
Öğrencilerin görüşlerini bireysel ve toplu olarak ifade edebilmelerini koruma altına alan 1988 Lima Bildirgesi’nin hatırlatıldığı raporda, “Ne var ki hükümetlerin insan hakları ve demokrasi değerlerine bağlılıktan açıkça uzaklaştığı ve buna bağlı olarak hem demokratik yurttaşlık alanına hem de akademik özgürlük ve üniversite özerkliğine yönelik baskıcı/otoriter uygulamaların küresel ölçekte yaygınlık kazandığı günümüz koşullarında, öğrencilere yönelik hak ihlallerinde de kaygı verici bir artış söz konusu” denildi.
Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler