TOPLUMSAL RIZALIK DŪZENİ İÇİN MŪCADELE EDELİM!
Alevilik Anadolu toplarklarında, mazlumun zalime karşı sürdürdüğü direnişlerde, her zaman mazlumların yollarını aydınlatan bir meşale işlevi görmüştür. Asırlardır zulme, haksızlığa karşı hak ve adelet için direnmeni öğretisi Anadolu ve Mezopotamya’da alevilik olmuştur.
Aleviliğin mazlumların umudu olmasını sağlayan en temel etken; onun iyiden, doğrudan, haktan, adaletten ve eşitlikten yan olan inancı ve felsefesidir.
– Hasan Subaşı –
Alevilik yaşam kaynağını zalimlerin iktidarlarının resmi inacı, ideolojisi olmaktan almadı.
O, hep kırılmakla tükenmeyen, parmakla sayılmayan yoksul halk kitlelerinin ezilmişliğinde ve onların başkaldırlarında kendisine hayat buldu. Eğer alevilik bu anlayışla yoğrulmasaydı, özünü ve bağımsız inançsal yapısını koruyarak bugünler gelmesi asla mümkün olmazdı!
Alevilik, emeği en yüce değer olarak gören bir bir rızalık yolu ve inancıdır’dır!
Biz Aleviyiz! Bağlamanı tellerinden çıkan ses ile ozanın avazının buluştuğu aşk pınarından içeriz suyumuzu ve yalınzca gerçeklerin demine hü deriz…
Alevi inanç ve felsefesinde, insanın insanı sömürmesinin yeri yoktur. Alevilik bunu en büyük zalimlik ve düşkünlük olarak görür.
Aleviliğin emeği ve insanı kutsayan bu anlayışından dolayı, aleviler tarih sahnesine çıktıkları günden beri ağır bedeler ödemkten asal geri durmayarak hep sömürücü zalimlerin kurdukları cehennem düzenlerinin karşısında durmuşlardır. Bu duruş ekseninde yarin yanağından gayrı, her şeyin ortak olduğu toplumsal rızalık düzenini kurabilmek için mücadele etmişlerdir. Bu mücadeleyi, değişik inanç ve milliyetlerden mazlumlarla birlikte sürdürmüşlerdir.
Aleviliği yaşatan ve bugüne getiren bu mücadele geleneği oldu.
Aladolu toprakları mazlumların kanlarıyla sulanan halk ayaklamlarına tanıklık etmiştir. Kitlesel kırımlara uğramlarına, her ayağı kalkışlarında dövüşe dövüşe yenilmlerine rağmen Anadolu’nun mazlum halkları zalimlere başkaldırmakta vaz geömemişlerdir. Baba İhsak’ların, Şayh Bedireddin’lerin, Hubyar Sultan’ların, Kalender Çelebi’lerin önderliğinde 312 kez ayaklanmıştır. Büyük bir çoğunluğuna Alevi Pirleri‘nin önderlik yaptığı, bu yoksul halk ayaklanmalarının ortak ve tek bir amacı vardı. Özel mülkiyetin olmadığı, dolayısıyla kimsenin kimseyi ezip sömürmediği bir toplumsal rızalık düzeni kurmaktı.
Bundan dolayı tarihsel Alevi hareketinin zalimlere karşı yürüttüğü toplumsal özgürlük mücadelesinin nihayı hedefinde kamil insan / kamil toplum yaratmak ve yarın yanağından gayrı herşeyin ortak olduğu bir toplumsal rızalık düzeni kurma ütopyası vardı. İnaçsal yapıdaki herşey nihayi hedefin özünü oluşturan bu kominalcı ütopya göre şekillenmiştir.
Günümüz Alevi hareketi, tarihsel Alevi hareketini yarım bırakmak zorunda kaldığ toplumsal rızalık düzeni ütopyasını gerçekleştirimek için mücadele etmeldir. Çünkü hem aleviler hem de diğer mazlum halk kesimleri, gerçek ve kalıcı olan kurtuluşlarına toplumsal rızalık düzeninin kurulmasıyla birlikte kavuşacaklardır!
Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler