Dersim’de 8 Mart programı Gülistan Doku’nun son görüldüğü yerde yapılan basın açıklaması ile başladı

Dersim’de 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle yapılacak etkinlikler Gülistan Doku’nun son görüldüğü yer olan Dinar köprüsü üzerinde yapılan basın açıklaması ile başlatıldı. Yapılan basın açıklamasında “Gülistan Doku nerede” diye soruldu.

Demokratik Kadın Hareketi ve Dersim Belediyesi Kadın Meclisi’nin bileşeni olduğu Dersim Kadın Platformu 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü programını açıklamış ve bu 8 Mart’ı Gülistan Doku şahsında kaybolan ve kaybedilen kadınlara adadıklarını söylemişti. Gülistan Doku’nun en son görüldüğü yer ve kaybolduğu yer olduğu düşünülen Dinar köprüsü üzerinde bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

Basın açıklamasında sık sık “Gülistan Doku nerede, kadın cinayetleri politiktir, yaşasın kadın mücadelemiz, anaların öfkesi katilleri boğacak, tacizci hoca istemiyoruz, jin jiyan azadi, sloganları atıldı

Yapılan açıklama da 8 Mart’ın tarihsel sürecine değinilerek şunlar ifade edildi;

129 emekçi kadının can vermesinin üzerinden 163 yıl gecti.163 yıl sonra biz kadınlar bugün hala insanlık dışı çalışma, esnek ve güvencesiz çalıştırılma koşullarına düşük ücretle çalıştırmaya maruz bırakılıyoruz.  Kazandığımızla da evlerimize giren 3 kuruş maaşı koca bir haneye yettirmeye mahkûm bırakılıyoruz. Şiddetin, ölümün ve yalnızca kadın olduğumuz için maruz kaldığımız saldırıların haddi hesabı yok.

“Güvenlik Politikalarıyla yaratılan ‘huzur şehri’ her güne yeni istismar, taciz, tecavüz , şiddet olayıyla uyandığımız bir günü bize sunuyor”

Sınır ötesi operasyonların ve Kürt sorununda ki çözümsüzlüğün kadınların her anlamda mağdur ettiğine ve Dersimde son süreçte güvenlik politikalarıyla yaratılan “huzur şehri” söyleminin kadınlara taciz, tecavüz ve şiddet olayıyla uyandığı bir yaşamın sunduğuna değinilen açıklamanın devamı şöyle;

“Sınır ötesi operasyonları ve Kürt sorununda ki çözümsüzlük ısrarı başta kadınları her anlamda mağdur ederken yaşamı da her geçen gün zorlaşıyor. Güvenlik politikalarıyla yaratılan “huzur şehri “günlük hayatlarımızın esaret altına girdiği her güne yeni bir istismar, taciz tecavüz şiddet olayı ile uyandığımız bir yaşamı bizlere sunuyor; evler okullar yurtlar kadınlar ve çocuklar için giderek daha güvencesiz yerler haline getiriliyor. Gülistan tüm ülkede alıkonulan, intihara sürüklenen öldürülüp de intihar süsü verilen kadınların sembolü oldu. Bugüne kadar yetkili makamların koltuklarında oturanlardan tatmin edici tek bir açıklama duymadık. İlimizde genç kadınların yaşadığı şiddet adeta bir kartopu gibi büyürken ve Cem Tekinoğlu gibi kişilerin isimleri taciz olaylarına karışırken Munzur üniversitesi rektörlüğü ne de Tunceli emniyeti ve başsavcılığı genç kadınların can güvenliğine karşı sorumluluklarını hatırlamadı, hatırlamak istemedi. Biz de burada bir kez daha soruyoruz ve Gülistan Doku bulunana kadar soracağız. Gülistan Doku nerede.”