‘Grup Yorum’un talepleri, taleplerimizdir’
Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi, açlık grevinde olan Grup Yorum üyeleri, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) avukatları ve Mustafa Koçak’ın durumuna dikkat çekmek için basın toplantısı düzenledi. Mülkiyeler Birliği’nde düzenlenen toplantıda, “Hukuksuzluk ve keyfiliğin egemen olduğu yerde insanlar canlarını hayatlarına siper eder. Grup Yorum, ÇHD’li Avukatlar ve Mustafa Koçak derhal serbest bırakılsın” pankartı açıldı.
Açıklamaya Hakların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Kemal Peköz, yazar Fikret Başkaya, Prof. Dr. Baskın Oran ve hak savunucuları katıldı. Aralarında siyasetçi, gazeteci, yazar, hukukçu ve sağlık emekçilerinin olduğu 137 kişinin imzaladığı ortak açıklamayı okuyan yazar Baskın Oran, “Bugün Türkiye’de ‘soruşturma’, ‘gözaltı tutuklama’, ‘yargılama’ gibi hukuksal kavramlar, sahte deliller, gizli-karanlık tanıklar, itirafçılar, iftiracılar kullanılarak insanlar tutsak edilmekte ve kirli siyasal hesaplar için rehin alınmaktadır” dedi.
‘SANAT YAŞAMIN İNSANİLEŞTİRİLMESİDİR’
İktidara muhalif olan kişilerin “yargıya talimatlar” verilerek hapishanelere kapatıldığına değinen Oran, “İçerde yükselen toplumsal muhalefeti dışarda savaş çıkararak bastırmak, susturmak isteyen siyasi iktidar, yalan söyleyerek, tehdit ederek sınırlara sürüklediği yüzbinlerce mülteciyi AB’ye siyasal şantaj aracı olarak kullanmakta, yeni bir insanlık suçu sergilemektedir” diye belitti.
Oran, “Grup Yorum üyelerinin aylar önce başlattıkları açlık grevini ölüm orucuna dönüştürmeleri işte bu ortama karşı yükselen sanatçı tepkisidir. Grup Yorum’un hedef alınması, sanatın anlatım gücünden duyulan korkunun ifadesidir. ‘Sanat yaşamın insanileştirilmesidir’, İnsanca yaşam talebinin estetik anlatımıdır” ifadelerinde bulundu.
‘TALEPLERİ TALEPLERİMİZDİ’
Oran, Grup Yorum, ÇHD’li avukatlar ve Mustafa Koçak için “Meşru ve haklı olan talepleri taleplerimizdir” diyerek, talepleri şu şekilde hatırlattı: “Konserleri dahi engellenen Grup Yorum üzerindeki keyfi baskılara son verilmeli, Ölümün eşiğine gelen Mustafa Koçak’ın yeniden ve adil yargılanma talebi kabul edilmeli ve haksız tutukluluğuna son verilmeli, ‘Avukatlık faaliyetinin yargılama konusu edilemeyeceği’ gerekçesiyle tahliye edildikleri gün yasa dışı ve gayrı meşru bir biçimde yeniden tutuklanan ÇHD’li, HHB’li avukatlar serbest bırakılmalı, bu tahliye gerekçeleri beraat gerekçesi yapılmalıdır.”
‘DEVLETİN İYİSİ OLMAZ’
Daha sonra söz alan Fikret Başkaya, “Bu devlet her seferinde iki kere suç işliyor. Birincisi insanların yapması gereken normal işleri yaptığı için cezalandırıyor. İkincisi de kendi yasalarına uymuyor. Bu devlet bunu hep yapıyor çünkü devlet böyle bir şey devletin iyisi olmaz. Bu devlet var oldukça bu kepazelik devam edecek” dedi.
“Karşı saldırı diyalektiği var onlar saldırıyor bizde direniyoruz” diyen Başkaya, şöyle devam etti: “Direnmek yeterli değil daha öteye geçmek zorundayız. Artık ellerinde devlet terörünü araçsallaştırmaktan başka bir şey kalmadı. Bu Türkiye’ye özgü bir şey değil. Biz artık sistemi aşmaya yönelik paradigmalar geliştirmek zorundayız. Kapitalist dünya sistemi sorun çözme yeteneğini kaybetti. Bu zulüm düzeni aşmak için daha kararlı daha inançlı mücadele etmek zorundayız. Faşizmi pedallamak dışında bir şeyi kalmadı sistemi aşmaya yönelik tutarlı eylemler paradigmalar oluşturmamız gerekiyor.”
‘BUGÜN YAPILANLAR İŞKENCEDİR’
HDP’li vekil Gülistan Kılıç Koçyiğit ise, Grup Yorum üyeleri İbrahim Gökçek ve Helin Bölek’in zorla hastaneye kaldırıldığını hatırlatarak, şu sözlerle tepki gösterdi: “Grup Yorum üyelerinin polis müdahalesiyle zorla hastaneye götürülmesi yaşam haklarının ihlalidir. En temel insan hakları için insanlar bedellerini ölüme yatırıyor. Türkiye hiç bir zaman demokratik bir ülke değildi bu AKP-MHP döneminde daha da arttı. Grup Yorum üyelerinin konserlerini baskı olmadan vermeleri insani bir istektir. Mustafa Koçak’ın bedenini açlığa yatırması bunu adalet için yapması, bu ülkenin gerekleridir. Bizim üzerimize düşün bu haklı taleplere sahip çıkmaktır. Yasalar uygulanırsa zaten sorun kendiliğinden çözülür. Hükumeti bir daha yasalara uymaya davet ediyoruz. Bugün yapılanlarda işkencedir.”
Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler