“Ağlayan Gülüm”
Malum az vakit var zafere,
ölümün dili yok gülüm,
düş hırsızların kanlı pazarında..
Neme lazım deme, sağırlaşan ağıt ülkesinde.
Bir çift kara gözün eteğinde,
cesaret bulur umutlarımız..
Az kaldı,
bitimsiz günceme ağrıtan yokluğun,
zor vakitlerde örseler sabrımı..
Bir türkünün ağzına tutundum,
bıçak kesiği günün ardından.
“Helinim”
Az kaldı,
Gülüşünü namluya mermi diye sürdüm.
Kısacık ömrünü büyük dağlara sığdırdım.
Şafağı söküp aldı anlından sarı yıldız,
Göğsümüzde saplanan günün sacaklığında.
Az kaldı,
Öyle ağlayıp durma anne,
toprağa sal beni.
Bir mendillik gözyaşı dök avuçlarıma,
oturayım dost sofrasına son defa.
Bir sen düş ortağıma ey memleket,
Birde sen ağlayan gülüm..
Yüksel Arslan..
25:04:2020.
Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler