MARAŞ‘TA İNSANLIK KATLEDİLDİ

Metin Kaçmaz /Köln
Suçumuz Alevi olmak onlar gibi düşünmemekti. Bu bir çatışma değil, tek yanlı bir katliamdır. Çocuklarım evde kaldı, komutan kurtarın onları, evim yanıyor.’….ve bir kadın ağlıyordu vilayetin önünde….. dizlerini dövüyordu, saçlarını yoluyordu…. Ak saçlı, ak bıyıklı bir ihtiyar da yakılıyoruz diye bağırıyordu.Yurttaşlar tam bir tepki havası içinde olayları izlemeye gelen AP’li ve CHP’li parlamenterleri sert dille eleştiriyordu 22 Aralık1978 günü başlatılan ve beş gün süren Maraş katliamı Çiçek sinemasına MHP“li Faşist, ırkçı, kafatasçı militanlar tarafından atılan bir bombayla başlar.
Önceden hazırlanmış 30-40 kişilik grup bunu komünistler attı diye seyircileri tahrik etmiş ve sloganlarla PTT ve CHP binasına saldırırlar. Daha sonra Maraş Meslek Lisesi öğretmenlerinden Hacı Çolak ve Mustafa Yüzbaşıoğlu evlerine giderken silahlı saldırı sonucunda öldürülürler. Cenaze töreni yapmak için Ulu camiye giden kalabalığa ‘‘Komünistlerin, Alevilerin cenaze namazı kılınmaz, Komünistler Moskova”ya, Katil Iktidar“ sloganlarıyla faşist gruplar tarafından saldırılır.
Asıl saldırılar cuma namazında bir vaazla başlar. Tıpkı Sivas katliamında olduğu gibi önceden planlanan tezgahla o gün militanlar ellerinde balta, sopa ve saldırı aletleri ile camiyi doldurmuşlardır. Camide imam Mustafa Yıldız vaaz veriyor. ‚Hükümet komünist bir hükümettir, geçmişte de halk partili komünistler camilerimizi kapatıp, kitaplarımızı yaktırdı. Şimdi de komünistlere yardım edip Ulucamiyi yaktırıp, Müslüman din kardeşlerimizi öldürdüler. Allahını seven Müslüman olarak cenk meydanında toplansın. Kafirlere, Alevilere karşı hadlerini bildirmeliyiz. Oruç ve namazla hacı olunmaz, bir Alevi öldüren beş sefer haca gitmiş gibi sevap kazanır. Bu hükümeti yıkmak ve yerine müslüman hükümetini kurana kadar kanımızı akıtmak için kararlı olmalıyız, herkesi savaşa çagırıyorum“ diye bagırınca herkes dışarı fırlar.
Saldırgan grup Alevilerin yoğun yaşadığı Yörükselim, Yenimahalle , Karamaraş ve Bağlarbaşı semti, Kanalevleri başta olmak üzere saldırırlar. Saldırılarını daha sonra yaptıkları propagandanın da etkisiyle Pazarcık ve Alevilerin yaşadığı köylere kadar vardırırlar. Bu beş gün boyunca Alevileri saldırganların elinden hiç bir güç kurtarmadığı gibi daha sonra mahkeme sürecinde ortaya çıktığı gibi bizzat askerlerin başında oldugu subayların ve polislerin de olayları yönlendirici roller üstlendiği meydana çıkmıştır.
Tıpkı Sivas katliamında olduğu gibi kan emiciler önceden hazırlıklarını yapmışlardır. Alevi ve Sünnilerin karışık yaşadığı mahallelerde Alevilerin evlerinin kapıları kırmızı boyayla çarpı işareti konulduğu görülmüştür. İlk önce hiç bir anlam verilmeyen bu davranışın saldırgan faşist ve dinciler için bir şifre olduğu meydana çıkacaktır. Olaylardan sonra mahallerde yapılan incelemelerde kapıları işaretlenen tüm evlerin
Alevilere ait evler olduğu görülecektir. Maraş’ta yaşanılan vahşet insanlık tarihine kara bir leke olarak geçecektir. İnsanlık tarihi böyle bir katliamı çok az görmüştür. Kendisine insanım diyen herkesin yüreğini sızlatan, gözlerini dolduran bu katliamı yapanlar hocanın kendilerine vaat ettiği cennete kavuşmanın mutluluğu içerisinde beş gün boyunca insanlık dışı katliamı uygulamanın sevinci içerisindeydiler. Diğer katliamlara ve Maraş katliamına bakıldığında olayların arkasında hep derin devletin ve ellerinde Alevi, solcu,ilerici kanı olan faşistlerin olduğu görülmektedir. Mahkemelerde ortaya çıktığı gibi saldırganlara mühimmat yardımı yapan, askerleri kışlaya çekerek saldırganların rahat hareket etmesini sağlayan komutanlar vardır olaylar sırasında. Beş gün boyunca devlet ortada gözükmez.
Faşist ve gerici güçler Maraş’ta adeta sıkıyönetim ilan etmişlerdir. Maraş’a gelip giden yolları kesen katiller otobüslerle, arabalarla yardım gelmesini engellemiş yakaladıkları yolcuları sorguya çekerek Alevi olduklarını bildikleri yolcuları öldürmüşlerdir. Katillerin önünde hiç bir engel ve korku yoktur. Istedikleri mahalleyi, hatta polis karakolunu, devlet dairesini, sağlık müdürlüğünü, YSE binasını işgal ederek yakmışlardır. Gazipaşa semtinde katillerin elinden kurtularak yakında bulunan askeri garnizona sığınan iki Alevi, katiller tarafından askerlerin elinden alınarak kurşuna dizilip öldürülür.
Sağlık ocağındaki iki yaralıyı zorla dışarı çıkartarak kurşuna dizen katiller devlet hastanesi yolunu keserek yaralı getiren ambulansın önünü keser, yaralıları dışarı çıkartarak kurşuna dizerek öldürür. Bu beş gün boyunca insan vicdanı Maraş’ta atmaz. İnsanlık yok olmuş tıpkı Sivas’ta olduğu gibi yardım ne hikmetse ulaşmaz ta ki katiller işlerini bitirene kadar.
Böyle katliam yaşanmamıştır dünya insanlık tarihinde. İnsanı davranış Maraş’ta yok olmuş, sokaklarda yalnız ölüm gezer olmuştur. İşkence, insanlık dışı uygulamalar cennet hayali ile doldurulan eli kanlı faşist, dinci çevreler tarafından acımasızca uygulanır hale gelmiştir. Katliam sadece Alevilere yönelik yapılmıştır. Faşistler tarafından tek taraflı bir saldırı vardır ve önceden tespitleri yapılan Aleviler evlerinden dışarı çıkartılarak işkenceyle, silahla acımasızca öldürülüyorlardı. Alevi ve Sünnilerin karışık yaşadığı Yusuflar mahallesinde öldürülenlerin hepsinin sadece Alevi olması katliamın kime karşı yapıldığını ispatlıyordu.
İnsanlık dışı ölümü haketmemişlerdi.
Yörükselim ve Yenimahallede öldürdükleri kadın ve çocukların cesetlerinin üzerine gaz dökerek yakmak, evinde otururken karısının, cocuklarının gözü önünde dışarı çıkartarak işkence edilen, karısının affedin diye yalvarması karşısında bugün bizim bayramımız Karaoğlan’a kocanı kurban ediyoruz diyerek öldürmek, 80 yaşında iki gözü görmeyen yaşlı bir nine olan Cennet ninenin gözlerini tornavida ile oyup helanın çukuruna kafası üstü atmak, 8 aylık hamile bir genç gelin olan Esma Suna’nın evini basan eli kanlı katiller evde bulunan dört kişiyi kurşuna dizerek öldürürler.
Esma gelinin tüm ailemi öldürdünüz bari beni ve çocuğumu bırakın diye yalvarmasına aldırmadan satırlar ve sopalarla döverek arkasından kurşunlarlar. Komşularının yaralı halde hastaneye getirdikleri esma gelini sezaryanla ameliyat eden doktorların ana karnındaki bebeğin kurşunlarla delik deşik olduğunu görerek isyan etmesi katillerin nasıl aşağılık bir yaratık olduklarını gözler önüne sermektedir.
İnsanlı dışı katliamla ilgili mahkeme tutanaklarına geçen yüzlerce saldırı anlatılır yaşayanlar tarafından. Elebaşları ise her katliamda olduğu gibi aynı mahallede yaşayan kendisi gibi düşünmeyenler, insan kanına doymamış, insanlıktan nasibini almamış eli kanlı faşistlerdir. 25 Aralık 1978’de sona eren bu insanlık dışı katliamın bilançosu resmi rakamlara göre ölü sayısı 111, yüzlerce yaralı, 210 ev ve 70 işyeri yakılıp yıkılmıştır. Saldırıdan sonra can güvenliği olmayan Alevi halkının %80’i kenti terkeder.
Siyasilere gelince herzamanki gibi gerçekleri saptırma içerisindedirler. O zamanın İçişleri Bakanı olan İrfan Özaydınlı „Katliamı yakından izlediklerini ve katliamın solcuların tahriki sonucu çıktığını“ söylemektedir. O zaman AP Genel Başkanı olan Süleyman Demirel yapmış olduğu açıklama da ”Solculuk Halk Partisinin himayesine girdikten sonra Türkiye bu duruma geldi. Bunun
aksini söyleyecek kimse yoktur” diyecektir.
MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş ise Ecevit’i uyararak „Derhal işkenceleri durdurunuz. İşkencecileri derhal adalete teslim ediniz. Adalet ve tarafsızlıgınızı her şeyin üzerinde tutunuz. Aksi takdirde ülkeye huzur değil kavga, barış değil savaş getirmeye devam edeceksiniz. Bu tutumunuzda devam ederseniz tarihe kanlı bir iktidarın başkanı olarak geçeceksiniz “diyerek Ecevit’i tehdit etmektedir. Bülent Ecevit ise”Kendi milletine kıyanlar milliyetçi değildir, olamazlar da. Cinayetleri izleyenler kadar bunları yetiştirenler ve kışkırtanlar da sorumludurlar. Bazı gençler kamplarda soykırıma ve katliama ilişkin yetiştirilmiştir. Bunlar devlet dışında bir devlet gücü oluşturmaya başlamışlardır.”
Bu arada tüm katliamlarda kullanılan ele başlarının mükafatlandırılması gibi Maraş katliamının ele başlarından birisi olan Ökkeş Kenger ise ismini degiştirerek Ökkeş Şemdiller yapılıp anlı şanlı milletvekili olarak meclis kürsüsünde halkın sorunlarını savunmayla ödüllendirildi.
Diğer vatansever katiller mi Onlarda İmamın camide kendilerine vaat ettiği cennet-i alaya kavuşmanın mutluluğu içerisinde katliamlarına devam etmektedirler. Bir gün Güneydogu’da Jitem, Hızbullah, Milli Görüş, Kaplancılar adıyla, Susurlukta anlı şanlı vatansever milliyetçi edasıyla meydana çıkmakta, bir bakıyorunuz işadamı, milletvekili, önemli mevkilerde velhasıl sesimizi çıkartmadığımız müddetçe hep içimizde gözümüzün içine baka baka, kendi vicdanlarını (varsa) aldata aldata yaşamaya (sürünmeye) devam etmektedirler.
Not: Bu yazı daha önce Alevilerin Sesi Dergisi’nde yayınlandı.

Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler