Alevi Haber Ağı

Alevi Haber Ağı Web Sitesi

GÜNLERİ YAKLAŞIRKEN…

Canlar,
Başlarken bir konuya temas etmeden geçmek doğru olmaz diye düşünüyorum.
İnancın bir insanın manevi yaşamında ne kadar önemli ve gerekli olduğunu şu günlerde birkez daha anlıyoruz ki insanoğlu çaresiz kaldığı anda manen sığınacak bir liman aramakta. Aklında zekânında hatta biliminde çaresiz kaldığı anlar.
Küçücük bir virüs dünyayı dize getirdi.
Bir seneyi aşkın süredir kendimizi korumaya çalışmaktan ve en yakınlarımızın gözümüzün önünde acılar içinde can verip toprağa düşmesini izlemekten başka yapacak hiç bir şeyimizin olmaması, ne acı.
Birde o sevdiklerimizi son yolculuğuna uğurlayamamak uzaktan seyretmek yada posta paketi gibi sandukaya koyup son mekanına uğurlamak… İnsan oğlunun gücünün küçücük bir virüs karşısında hiç bir şey olmaması.
O halde neden kendimizi dev aynasında görürüz halâ?
Neden dünya benim etrafımda dönüyor zannederiz.?
Neden kinimizden, öfkemizden, benlik ve bencilliğimizden vaz geçemeyiz.?
Bunca akan göz yaşı bunca acı, bunca cekilen çilenin hiçmi bir kıymeti yok.
Şu günlerde evlerimizde kapanmışken bütün bu olup bitenleri idrak etmemiz ve tefekkür eyleyip kendimizi yenilememiz kemalete ulaşa bilmemiz için bir fırsat olabilir, bunu bir düşünmenizi öneririm.
Maneviyat dedikya yalnızlığımız bize bunu bir kez daha kanıtlamış durumda sanırım.
Darda zorda kaldık ancak yanımızda yakınımızda kimse yok.
Gelen kapıdan içeri giremez olmuş, telefonla konuşmaktan başka paylaşacak bir şeyimiz kalmamış, korkularımızı yenmenin tek bir yolu var, iç dünyamızda güçlü olmak korkuya paniğe teslim olmamak.
O halde bir yardımcı bir güç verenin yanımızda olması gerek, tamda bu durumda inanç devreye girerki, Alevi Kızılbaş, Bektaşi kısaca YOL ehli olan canlar için darda zorda cara yetişen Şah-ı Merdan Bozatlı Hızır en büyük güç ve kuvvet kaynağımızdır, hep öyle ola gelmiştir.
Muhabbetlerimize katılan dostlarımız hatırlarlar, bilirler iyi günde, sağlıklı günde Hızır’ı analım, yad edelim, Hızıra çağıralımki, dar günümüzde carımıza yetişe.
Diyorduk, İşte o gün bugün geldi çattı, dardayız zordayız, bunalımdayız, çaresiz durumdayız ve kaldık günahımızla sevabımızla baş başa.
Kimden medet dileyeceğiz tabiiki sığındığımız inandığımız yerden.
Çağırdığımız sığındığımız erlerin, Pirlerin adı Ali dir Hızırdır, Hünkârı Veli dir yada ikrar ile bağlı olduğumuz Baba Mansurdur, Pir Kureyş dir, Düzgün babadır, Derviş Cemal, Cemal Abdal, Üryan Hızır Kızıldeli, Abdal Musa, Güvenç Abdal adı sanı ne olduğu kim olduğundan ziyade manen bizim bağlanıp gönül verdiğimiz ve dar günümüzde el tutucumuz olduğuna inandığımızı yad etmek.
Aslolan gönülden bağlanmak ve yakarmaktır. Ancak Erenlerimizin, Pirlerimizin ötesinde Kızılbaş toplumu olarak hepimizin ortak inandığımız bir ilahi kudret vardırki adı BOZATLI HIZIR.
Ölümsüz olan önsüz ve sonsuz olan, Hakkın kudreti ilahi sırlarına ( ilmi ledün) vakıf olan ve gönülden inanarak çağırıldığı yerde hazır ve nazır olan, Ya Hızır darda zorda olan cümle canların elin boşa çıkarma.
Peki aksakallı derviş donunda olduğuna inandığımız Hızır hep o sıfatı ilemi karşımıza çıkar.? Elbetteki hayır. Bir gün bir ihtiyaç sahibi Hızırdan medet diler sizde o ihtiyaç sahibinin elinden tutma gereği duyarsınız bu gayri ihtiyari sizin iradenizin dışında anlık bir olaydır ve sizi o ihtiyaç sahibine yönlendiren Hızırın kendisidir ve siz o darda olanın Hızırı olursunuz.
Ama o eylemi size yaptırtan aslında iç güdüsel olarak Hızırın kendisidir. Bu inancımızdandır ki içinde bulunduğumuz bu aylara 21 Aralık ile 21 Mart arasındaki zamana Hızır ayları deriz. Birde Hızır günleri vardır ki şubatın ikinci haftası salı günü başlar bazı süreklerimizde üç gün bazı ocak taliplerimizde yedi gün onun için niyet eyler oruç tutarız.
Yapmış olduğumuz ibadetlerimizin hem zahiri hem batın-i anlamı vardır.
Zahiri anlamına değinecek olur isek, kısaca bir öğün yemek yemesek binlerce börtü böceğin nasibi olur deyilmi.
Rahmetli babam özellikle Hızır aylarında yedi ağacın dibine her gün aş ekmek döktürürdü bize yer altında, yer üstünde yaşayan canların nasibi diye… Bir yanıyla kışın çetin günlerinde kendimizden artırdığımız lokmamızı payımızı diğer canlılarla paylaşmak.
Batınen ise sağlıklı güçlü kuvvetli olduğumuz günlerde Hızırı anmak yad etmek ve ona eş olmak, yoldaş olmak adına yapılan ibadetlerimiz dar günümüzde inanırızki bize kalkan olacaktır.
Bunun yüzlerce binlerce örneğini yaşıyoruz aslında ama idrak edip algılamakta zorlanıyoruz maalesef.
Şöyle bir mantıkla muhabbeti noktalayalım.
Bir bilim insanının bulduğu iki damla aşı dünya insanlığına umut oldu deyilmi.?
Şimdi o umudu insanlığa hediye eden bilim adamı Hızırın eli deyilmidir. Ez cümle Bozatlı Hızır darda zorda olan cümle canların el tutucusu ola,verdiğimiz lokmalarımız tutacağımız oruçlarımız defterine kaydola, cümle hastalarımıza şifa dertlerine deva nasip ola nefes Pir nefesi ola Ali baş Hızır yoldaşımız ola…
Gerçeğe Erenlerin demi devranına Hüü.
Aşk İle sağlıklı kalın Canlar
Erdoğan ARSLAN Dede
KIEL ALEVİ TOPLUMU İNANÇ KURULU

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir