Işıklar içinde uyu güzel insan Figen Canatalay!

Arkadaş’ın 1980’lerden itibaren çok sayıdaki oyununda sadece oyuncu olarak başarılı roller üstlenmekle kalmadı; tiyatroya topyekün emeği geçti. Kâh oyunların kostümlerine el attı, kâh tiyatro girişinde konukları ağırladı, tiyatronun binbir işinde aktif “rol” aldı.

Arkadaş’ın emektar oyuncularından Vedat Erincin’in de onun arkasından yazdığı kısa anma satırlarında belirttiği gibi Vedat’la ve diğer oyuncularla birlikte çok sayıda çocuk oyununda yer aldı.

Ama en önemli oyunlarından biri şüphesiz “Putzfrauen Kabarett” (Temizlikçi Kadınlar Kabaresi’ydi). Alman televizyonları için çekilen bazı filmlerde de rol aldı. Bunlardan biri de senaryosunu Erman Okay’ın yazdığı “Korkmazlar” dizisindeki ailenin kızı rolüydü. Dizinin baş rolünü Yaman Okay oynamıştı. Filmin bir bölümü Türkiye’de Kaş’a bağlı Kale/Üçağız’da çekildi. Orada da Münir Özkul, Aliye Rona, Erol Taş, Yaman Okay ve Christine Neubauer gibi yıldızların arasında doğallığını, sevecen halini, yardımseverliğini hiç kaybetmedi, herkesin sempatisini kazandı.

1987 ve 1990 yıllarından itibaren Arkadaş’ın üyeleriyle tanışmamdan sonra orada görev alan insanları biraz daha yakından tanıma fırsatım oldu. “Yunus Diye Göründüm” oyununda ve “Korkmazlar” dizisinde Figen’i de daha yakından tanıdım.

Hayatındaki bir çok talihsizliklere, anne ve babasını ve bir ağabeyini kaybetmesine rağmen, hemen hemen hiç somurturken görmedim onu. Çoğu zaman hayata bardağın yarısının dolu olduğu felsefesiyle yaklaşıyordu. Gülmeyi, eğlenmeyi, yemeyi içmeyi, çalışmayı ve en önemlisi de tiyatroyu ve özellikle de Arkadaş Tiyatrosu’nu çok seviyordu.

Arkadaş Tiyatrosu fiilen kapandıktan sonra Figen ile yollarımız çok sık kesişmedi. Ama şimdi öğreniyorum ki, son dönemlerinde mülteci kadınlara yardım işlerinde görev almış ve Arkadaş Tiyatrosu kurucusu Necati Şahin’in de dediği gibi bu angajmanını belki de hayatıyla ödemişti. Figen Canatalay koronaya yakalandı ve Köln’de tedavi görmekte olduğu Uniklinik hastanesinde aramızdan 60 yaşında – kelimenin tam anlamıyla – sessiz soluksuz ayrıldı.

Almanya’da ender yetişen sanaçılardan biri olan, her yönüyle insan olan, sevecen arkadaşımızı, dostumuzu yitirmenin acısını yaşıyoruz. Tiyatro’ya, sanata yaptığı katkılardan dolayı ona minnettarız. Sevgilerle uğurluyoruz…

Çelik Akpınar