24. Yılında Ümraniye Şehitleri Mezarları Başında Anıldı !
AHA – Ümraniye katliamının 24. yılında şehitler için kitlesel bir anma yapıldı. Gazi – Ümraniye Şehit Aileleri ve PSAKD Ataşehir Cemevi tarafından düzenlenen anmaya devrimci- demokratik kurumlarda katılarak destek verdiler. Sabah erken saatlerde bir araya gelen kitle mezarlığa yürüyerek şehitleri mezarları başında andı. Mezarlıkta yapılan anmanın ardından kitle, katliamda hayatını kaybedenler için verilen ”hayır yemeğine” katıldı. Anma saat 15.00 ‘de yapılan yürüyüş ile son buldu.
Gazi – Ümranye Şehit Aileleri ve PSAKD Ataşehir Cemevi, kamuoyuna yönelik yaptıkları yazılı basın açıklamasında katliama ilişkin şunları söylediler:
”Bugün 15 Mart. Yine yüreklerimizde aynı öfke, aynı acı ile Gazi Mahallesi ve Ümraniye’de katledilen canlarımızı anmak için toplandık. Onlara olan vefa borcumuzu yerine getirmek için bir kez daha katledildikleri yerdeyiz.
Sevgili dostlar, Bundan tam 24 yıl önce1995’ın 12 Mart günü gazı mahallesi ismet paşa caddesinde bagajında şoför mesut efenin cesedi ile birlikte ilerleyen ticari taksi içinde açılan ateş sonucu ile Cihan Yavuz Kardeşler doğu kıraathaneleri ile Sarıcıoğlu pastanesi kurşun yağmuruna tutulmuş, doğa kahvehanesinde oturan Halil dede hayatını kaybederken beşi ağır 25 kişi yaralanmıştı.
Gazi halkı için bu tür saldırılar yeni değildi. Baskı terör hiçbir zaman eksik olmadı gazi halkın üzerinden Gazi halkı alışıktı böyle saldırılara ama alışık olmak kanıksamak anlamına gelmiyor tam tersine öfkeyi kabartıyordu. Kabaran öfkeyle halk bir anda sokakları doldurdu. Elli kanlı katillerin amacı halkı bir birine kırdırmakta suretiyle alevi Sünni çatışması yaratmaktı. Ama gazı halkı provokasyona yapanı da yaptıranı da nedenini de biliyordu.
Amaç gazide devrimci Muhalefeti sindirmek ve tüm devrimcilere ve halka gözdağı vermektir. Saldırı Alevi’si Sünni’si ile tüm halkaydı. Katiller nasıl oldu da gazı gibi polis devriyelerinin her zaman çok yoğun olduğu bir yerde ellerini kollarını sallayarak ortadan kayboldular.
Bunun açıklanmasını gazı halkı biliyordu bu nedenle öfkesi sal oldu. Ve gazı karakoluna akmaya başlandılar. Katillerin yakalanması ve cezalanmasını isteyen gazı halkına bu kez de halkın ve can ve mal güvenliğini korunması gereken devlet güçleri tarafından dünya basının gözü önünde hedef gözetilerek otomatik silahlarla ateş edilmiş her karanfiller bıraktığımız bu yerde onlarca kişinin ölümüne yüzlerce kişinin yaralanmasına neden olmuştur.
Sevgili Dostlar
Gazide yaşanan olayları protesto etmek için toplanan 1 mayıs halkı 3001 caddesi 30 ağustos ilk öğretim ilk okulu önün de bugün çiçekleri biriktiğimiz yerde toplandı. Burada toplanan halka katiller tarafından ateş edilerek 5 canımız katledilmiştir.
Ümraniye’de de bu tür saldırılar daha önce gazide olduğu gibi yaşanmıştı. Bu nedenle 1 Mayıs halkı içinde bu saldırıları yeni değildir. Halk yapılan bu provokasyonu yapanı da, yaptıranı da, nedenini de biliyordu. 1 Mayıs Mahallesi halkı mahallenin kuruluşu olan 1977 den den günümüze her türlü anti demokratik olaylara ve baskılara karşı duyarlı olmuştur. Bu bölgelerde yapılan provokasyonlar alevi mahallerinde Alevi Sünni çatışmasıymış gibi gösterilerek bunun üzerinden başta mahallemizde olmak üzere bu ülkede adalet eşitlik mücadelesi yürüten devrimcilere sosyalistlere, yurtseverlere ve tüm toplumsal dinamikleri sindirmek ve baskı altına almak istemekteler. Bu denenmiş yöntemler dönemsel farklılıklar arz etse de özde değişiklikler bulunmamaktadır. Bazen alevi Sünni bazen Kürt Türk çatışmaları ile bu süreç uzun süredir tekrarlanmaktadır. Gazi Ümraniye olayları öncesi sonrası benzeri olayları Çorumda Maraş’ta Sivas’ta Beyazıt’ta Taksimde Halepçe’de Roboski’de Diyarbakır’da, Suruç’ta ve Ankara’da yaşadık. Gazı ve Ümraniye de olduğu gibi tüm yaşananların üzerinden geçen süre içinde bu katliamların sorumluların bulunmadı.
Sevgili dostlar
Gazi ve 1 Mayıs ta yaşananları Günlerce protesto ederek ülkenin gündemine oturan direnişte basında çok net görüldüğü üzere vuranların kim olduğu bilinmesine rağmen acılan göstermelik davalarda yargılanan katiller cezalandırılmadı. Sadece katıl polislerden Adem Albayrak’a 4 kişiyi öldürmekten 3,5 yıl Mehmet Gündoğdu’ya 2 kişiyi öldürmekten 1 yıl 8 ay ceza verildi. Yanı dostlar günlerce süren olaylardan sadece 2 polis sorumlu tutuluyordu.
Yirmi dört yıldır Ümraniye davaları Göstermelik mahkemeler göstermelik soruşturmalar sonuçlandırıldı. Göstermelik cezalar verildi. Yitirdiğimiz hiçbir canın yakınları başta olmak üzere kamuoyu vicdanında bu sonuçlar kabul görmedi. Hukuk sistemi adeta bu davalarda tiyatro oynattı. Ancak üzerinden 24 yıl geçmesine rağmen Yeni tanıklar yeni görüntüler yeni bilgiler ile dava yeniden acildi. Bizim açımızdan tanıklarda görüntülerde yeni bilgilerde bildiklerimizdir. Umut ediyoruz bu sefer adalet yerini bulur. Aksine sadece tekrar edilen bir sonuçlar yaşanmış olur. Çünkü bu davada taleplerimiz bellidir. 24 yıl öce başlatılan ve 24 yıldır tekrar ettiğimiz adalet talebi asla değişmeyecektir
Gazı ve Ümraniye halkın zalime züllüme karşı direnişi sokağa çıkma yasağına katliamlara devletin polisinin sergilediği vahşet görüntülerine 18 şehit 100 yaralıya rağmen 3 gün boyunca sürmüştür. Birçok ilde ve Avrupa ülkelerinde gazı halkına destek yürüyüşleri yapılmıştır.
Gazi ve Ümraniye’de yaşanan bu katliamından dönemin başbakanı Tansu Çiller içişleri bakanı Nahit Menteşe, Emniyet Genel Müdürü istihbarat daire başkanı Hanifi avcı, Emniyet Genel Müdürü Mehmet ağır, İstanbul valisi Hayrı Kozakçıoğlu, İstanbul emniyet müdürü Nejden Menzir ve bunların tetikçileri sorumludurlar. Mutlaka cezalandırılmalıdır.
Sevgili dostlar
Bu gün her şeyin tekleştiği başta aleviler olmak üzere inançların yok sayıldığı yüzyıllardır bira arada bu topraklarda yaşayan Kürt halkının en demokrattık taleplerin yok sayılması, farklı dillerin bölücü olduğu, karşı çıkan herkesin susturulmak için baskı ile susturulduğu bir dönemi yaşamaktayız. Her alanda tecrit altında cezaevlerinde tek tip elbise dayatması devam ediyor. Tecride karşı leyla güvenin açlık grevi yaşam sınırını aşmış durumda Adil yargılanma ve adalet talebi üzerinden avukatların açlık grevleri devam ediyor. Alevi hareketin direngen yüzü olan bassın emekçileri ve cem evi başkanlarımız olan Zeynep YILDDIRIM, Songül TUÇDEMİR, Veli BÜYÜKŞAHİN veli haydar GÜLEÇ siyasi kararla hapishanelerde tutsak edilmekteler. Cem evimize yapılan çirkin saldırı sonrası 200 güne aşkın Kezban Ananın direnişi sürmektedir. Kısacası Ülkede her alan adeta yarı acık ceza evine dönüşmüş durumda.
Bu nedenle bizler burada bulunanlar başta anti demokratik uygulamaları kaldırılması olmak üzere tüm demokrattık kanalların işletilmesi ile ancak bu davalarda kısmi sonuçların alınması sağlanır. Ve insan yaşamına dair en demokrattık talepler kabul edilir.
Sevgili dostlar
Son olarak hepinizi katılmanızdan dolayı teşekkür ederiz. Bizler devletin polisi ile öldüren tüm canlarımızın mücadelesini son nefisimize dek devam edeceğiz. Yeni canların öldürülmemesi için aramızda gazinin 1 Mayısın katilleri, gazi ve Ümraniye olayların planlayan organize eden sorumluları bularak cezalandırılmasını istiyoruz.
Bunun takipçisi olacağımızı kamuoyuna duyururuz.”
Alevi Haber Ağı – İstanbul
Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler