Köln’de hapishaneler sorunu tartışıldı
Almanya’nın Köln kentinde tutuklu gazeteciler ve siyasi tutuklu Alman vatandaşları ile dayanışma çalışması yürüten Dayanışma’nın Sesi Derneği’nin ikinci “Dayanışma Festivali” başladı. Köln’ün Mülheim semtinde bulunan Kulturbunker’de 14 ile 18 arası insan hakları aktivisti Adil Okay ve görülmüştür ekibi ile red fotograf ekibi tarafından hazırlanan ”50 Fotograf – 50 mahpus” sergisi açıldı. Resim sergisinin yanısıra Dayanışma’nın Sesi Derneği üyelerin tutsaklardan aldıklarını mektupları da paylaştılar.
Akşam saatlerinde ”Türkiye’de hapishanelerin durumu” üzerine AGİF YK üyesi ve toplam 18 yıl hapishanelede kalan Ali Mitil, Gazeteci-Yazar Kazım Gündoğan ile internet üzerine bağlan Adil Okay katıldı. Adil Okay, projenin ortağa nasıl çıktığını, her bir tutsağın mektubunu ve dışardan fotografçılar ile buluşturduklarını belirtti. Okay, Hapishanelerde ciddi sorunların yaşandığını ve dışarıdan her bir mektup tutsaklara moral verdiğini ifade etti ve bundan dolayı Köln’den yürüttüğünüz çalışmanız çok değerlidir” dedi.
19 Aralık tanığı olan Ali Mitil ise Türkiye’de hapishanelerde tutsakların diri diri yakıldığını ve F-Tipi süreçlerini anlattı. Mitil, ”Türkiye’de 60 alman vatandaşın tutuklu, 58 alman vatandaşın yurtdışı yasağı ile geri dönemediğinden dolayı siz çalışmanınıza başladınız ama bu bozdoğanın görünen yüzüdür. Sorun ve sıkıntılar daha büyüktür. Türkiye’de zindancılık bir devlet politikasıdır” dedi.
Ardından konuşan Kazım Gündoğan ise “Türkiye’de devletin baskı politikası köklü bir geleneğe dayandığını, sürekli muhalifleri baskı ile sindirmek ve korkuyla teslim almaya çalıştığını belirtti. Bu yüzden hem dayanışmanın hemde ses getirmek çok önemlidir” dedi.
Dayanışma Derneği sesini üyesi ise Türkiye’den bir tutsak ile kurduğu ilişkiyi anlattı. “Ben fransızım ve türkçe anlamıyorum. Siyasi tutsaklara kartpostal yolladık ve hapishanelerden mektuplar geldi. Mektupları aldım, çok heyecanlandım ama türkçe olduğundan anlamadım. Tek tek cümleleri tercüme programlarına yazdım ve anlamaya çalıştım. Anladık ve sevindim ama işin daha başındayız. Şimdi ise türkçe bilmeden türkçe yanıt yazmak lazım. İnternet desteğiyle mektubuna türkçe yanıt verdim ve şimdi mektuplaştığımız çok sayıda siyasi tutsak var. Onların sesini burada yükseltmek istiyoruz” dedi. Dayanışma’nın Sesi Derneği’nin düzenlediği resim sergisi Cumartesi gününe kadar devam edecek. Yarın akşam ise Kayyum sürecini ve HDP’ye yönelik baskıları anlatan “Mahpus yada Sürgün” isimli belgesel gösterimi ve ardından HDP Eski Milletvekilli Nursel Aydoğan, Diyarbakır Kayapınar eski Belediye Başkanı Zülküf Karatekin ve Belgesel ekibinin katılımıyla söyleşi ile devam edecek.
Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler
