Madımak davasında Çiller’in dinlenmesi talebi reddedildi
Madımak Katliamı davasında, dönemin Başbakanı Tansu Çiller’in dosyada tanık olarak dinlenmesi talebi, mahkeme heyetince “karara etkisi olmayacağı” gerekçesiyle reddedildi.
Sivas’ta 2 Temmuz 1993’te aydın ve sanatçıların da aralarında olduğu 35 kişinin katledildiği Madımak Katliamı’nın yargılaması, Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Firari sanıklar Murat Sonkur, Eren Ceylan ve Murat Karataş yönünden devam eden davanın duruşmasına, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Filiz Kerestecioğlu ve Ali Kenanoğlu ile Kürdistan Komünist Partisi (KKP), İnsan Hakları Derneği (İHD), Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) temsilcileri katılırken, Hollanda Büyükelçiliği gözlemci olarak yer aldı.
Duruşmada ilke olarak katliamda kardeşini kaybeden Hüseyin Karababa söz aldı. Karababa, bu katliamın bir Alevi soykırımı olduğunun kayıtlara geçmesini talep etti. Karababa, mahkeme heyetine “Firari katillerin nerede olduklarını biliyoruz, Almanya’da yaşıyorlar ama Alman hükümeti onları korumakta ısrarcı. Mahkemeniz de onları yargılama konusunda ısrarcı olsun” dedi.
Söz alan avukatlar ise davayı uluslararası mahkemelere taşıyacaklarını belirterek, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ve dönemin Başbakanı Tansu Çiller’in mahkemeye tanık olarak çağırılmasını istedi. Avukatlardan Şenal Sarıhan, Alevilerin sistematik bir biçimde katledildiğini ancak hiçbir zaman kimsenin cezalandırılmadığını söyledi. Mahkemenin 29 yıldır sürdüğünü, yargılanması gereken birçok dinci-gerici örgütler hakkında hiçbir işlem yapılmadığını dile getiren Sarıhan, “Elinizdeki dosya insanlığa karşı suç işlemiş 3 suçlunun dosyasıdır, mahkemeniz bunun ciddiyetinin farkında değil” şeklinde konuştu.
Avukatlar, saldırıdan önce Kültür Bakanlığı tarafından düzenlenmesi planlanan etkinlik programının, davetli listesinin ve katılacak kitle örgütlerinin listesi ile gerekli bilgi ve belgelerin istenmesini talep etti.
Avukatların savunmasının ardından mahkeme heyeti, firari sanıklar hakkında yakalama kararının devamına, MİT’e yazılan yazının akıbetinin sorulmasına karar verdi. Çiller’in tanık olarak dinlenmesi talebini “karara etkisi olmayacağı” gerekçesiyle reddeden heyet, Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan talep edilen bilgi belgelerin istenmesine dair müzekkere yazılmasına hükmetti. Karamollaoğlu’nun dinlenmesi talebinin daha önce reddedildiğini anımsatan heyet, talebe ilişkin tekrar karar verilmesine yer olmadığını söyledi. Bir sonraki duruşma 19 Ocak’a ertelendi.
Duruşma sonrası Mezopotamya Ajansı’na konuşan katliamda yaşamını yitirenlerin yakınları Hüsne Aksuna ve Zeynep Karababa, 29 yıldır dava sürecinde hala hiçbir gelişme olmadığına dikkat çekti. Aksuna, “Ben de Madımak Kültür Merkezi’ndeydim, ben kurtuldum ama yavrularımı kurtaramadım. O terlikli, fesli yobazların yüzleri hala gözümün önünde” dedi.
Katliamın faillerinin yargılanmamasına tepki gösteren Karababa, “Hiçbir sonuç yok, acılarımız ile birlikte çıkıyoruz. Bu davada fail olan katiller ve örgütlere hiçbir zaman dokunulmadı, ancak biz onların peşindeyiz” ifadelerini kullandı.
HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu ise ailelerin 1993’ten beri büyük bir acı yaşadığını belirterek, “3 firari sanık yurtdışında ve bunların buraya getirilmesi, yargılanması gerekiyor, bu çabayı Adalet ve İçişleri bakanlıklarından göremiyoruz. Bu katliamlar adalet ile sonuçlanmadıkça, halkların acıları hiç bitmeyecek, biz de bunun peşindeyiz” diye konuştu.
Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler