1928’de La Plata’nın hemen dışındaki küçük Ensenada kasabasında işçi sınıfı mahallesinde doğdu, genç yaşta Humberto Alfredo Bonafini ile evlendi ve bu evlilikten iki oğlu ve bir kızı oldu. 26 yaşında olan oğlu Jorge Şubat 1977’de kaçırıldı. “Oğlum kaçırılmadan önce sadece normal bir ev kadınıydım. Birçok şeyi bilmiyordum ve bunlar beni ilgilendirmiyordu,” demişti kendisiyle ilgili bir konuşmasında. Birkaç ay sonra, o zamanlar 24 yaşında olan oğlu Raúl da kaçırıldı.

Oğullarını aramak için hastaneleri, adliyeleri, karakolları ve morgları tararken, çocukları kaybolan başka anneleri buldu. Nisan 1977’de yetkililerin sessizliğiyle karşı karşıya kalan 14 anne, başkent Buenos Aires’in merkezindeki Başkanlık Sarayı’nın önündeki Plaza de Mayo’da çocuklarının akıbetiyle ilgili bilgi talep etmeye başladı.

Başlarını örttükleri beyaz başörtüsü, kısa sürede grubun tanımlayıcı işareti haline geldi. “Başlangıçta bir araya gelip meydanda bekliyorduk, ta ki bir gün polis gelip bize vurana ve ‘Defolun!’ diyene kadar. O zaman kol kola girdik ve çiftler halinde yürümeye başladık” diye anlatmıştı o günleri.

O zamandan beri, ‘Plaza de Mayo anneleri’ her perşembe saat 15’te bu meydanda dolaşıyor. 10 Kasım’daki son turunda “Doktorlar sağlığım için Plaza’ya ihtiyacım olduğunu biliyorlar” demişti. Annelerin açıklamalarına ve insan hakları örgütlerinin verilerine göre Arjantin’de faşist askeri diktatörlük yıllarında 30 000 insan kayboldu veya öldürüldü.