Onur Şahin Yazdı: Suriyeliler ile ilgili tartışmalar yoğun bir şekilde devam ediyor
Bu konuda sol kamuoyunda da çok ciddi fikir ayrılıklarının olduğunu görüyoruz. Yapılması gereken konuyu bağlamından koparmadan, tarihsel ve siyasal bütünlüğü içinde önyargısız bir şekilde tartışmaktır. Bu tartışmanın daha sağlıklı bir zeminde yürütülmesi için bizce öncelikle şu tespitlerin yapılması gerekiyor.
1-Suriyelilere dönük önyargılı ve ırkçı söylemlerin kesinlikle mahkum edilmesi gerekiyor. Burada her ne koşulda olursa olsun insan haklarına dayalı evrensel hukuk anlayışı esas alınmadır.
2-Ancak çubuğu diğer tarafa bükerek Suriyeliler konusundaki her rahatsızlığı ırkçılık ve faşizm olarak damgalamak doğru bir tavır değildir. Bu tepkilerin ve kaygıların temellerini iyi tespit etmek ve anlamak gerekiyor.
3-Suriye konusunda yaşanan fiyaskonun tek sorumlusu iktidardır. İktidar Suriye’de ateşe benzinle gitmiş, oradaki cihatçı yapıları desteklemiş ve Suriye’nin yıkımında birinci dereceden rol oynamıştır.
4-Suriye Türkiye’deki iktidarın İhvancı hayalleri nedeniyle yıkıma uğratılmıştır. Ancak istenilen sonuç alınamamış, cihatçılar Suriye’nin kuzeyinde küçük bir bölgeye sıkışmışlardır.
5-İktidar Suriye’deki savaşın başlarında mülteci göçünü BM müdahalesine zemin hazırlamak için desteklemiş, hatta mültecileri davul zurnalarla karşılayıp göçü teşvik etmişlerdir. Ancak iktidar bu konudaki hesabı da tutmamış ve BM Suriye’ye müdahale etmemiştir.
6-Suriye’nin yıkıma uğratılması nedeniyle Suriyeliler can havliyle ülkelerini terk edip başka ülkelere sığınmışlardır. En çok da Türkiye’ye gelmişlerdir.
7-İktidar son bir kaç aya kadar Suriyelilerin kendileri için ilerideki süreçlerde hem bir kitle tabanı oluşturma, hem de gerektiğinde kullanılabilecek bir paramiliter bir güç olarak tahkim etme amacıyla göçü teşvik etmiştir.
8-Ancak evdeki hesap çarşıya uymamıştır. Hem Suriyelilerin genelinin iktidarın tetikçiliğini yapma gibi bir niyetinin olmadığı açığa çıkmış, hem de halkın geniş kesimlerinde daha çok ekonomik sorunlardan kaynaklı olarak ciddi bir rahatsızlık oluşmaya başlamıştır.
9-Suriyelilerin yoğun olarak göç ettikleri yerlerde kira fiyatları önemli oranda artmış ve işsizlik oranları yükselmiştir. Patronlar daha ucuza sömürebilecekleri Suriyelileri işe almaya tercih etmişlerdir. Küçük esnaflar ise Suriyeli esnaflarla rekabet etmek zorunda kalmış ve bu nedenle de Suriyelilere karşı giderek saldırganlaşmaya başlamışlardır.
10-Ötekine karşı şüpheyi ve önyargıyı esas alan aşırı milliyetçi tahrikler de Suriyelilere karşı nefrete varan boyutlardaki yaklaşımları iyice büyütmeye başladı.
11- Ensar ve muhacir gibi kavramlar etrafında dönen içi boş ümmetçi söylemlerin iktidarlarını dahi tehdit edebilecek bir rahatsızlığa neden olduğunu gören hükümet kendi pragmatik ve ilkesiz duruşuna uygun olarak hemen bir manevra yapıp bu sefer Suriyeli mültecileri baskı altına alacak politikalara yönelmiştir.
12-İktidar bu noktada olmayacak vaatlerde bulunmaya başlamış, Suriyelilerin tamamını yakın zamanda ülkelerine göndereceğini iddia etmiştir.
13-Bu iddia tamamen boştur. Suriye’de savaş bitse de Suriyelilerin çok büyük çoğunluğu Türkiye’de kalacaktır. Bu sosyolojik bir gerçektir. Herkesin hesabını bu gerçeğe göre yapması gerekmektedir.
14-Sonuç olarak Suriyelilerin bu konuda bir suçu yoktur. Suçlu olan tutarsız ve ilkesiz bir siyasetle İhvancı hayallerin pesinde Suriye’yi yıkıma uğratanlardır. O yüzden Suriyelilere tepki gösterilmesi anlamsız ve haksızdır. Tepkilerin sorunu yaratan iktidara yönelmesi ve bu yıkımın sahiplerinden hesap sorulması gerekir.
Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler