DAVUTOĞLU BENİ ARAMADI!
Son günlerde bir taraftan Alevi yurttaşlarımızın evleri işaretlenip, korku, taciz ve sindirme girişimleri yaşanırken, diğer taraftan çıkar çatışmasına girdikleri için AKP’nin başkanı tarafından kapı önüne konulan eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Ekonomiden sorumlu devlet bakanı Ali Babacan’ın parti kurma çalışmaları hızla devam ediyor.
Birincisi Alevilerin tarihleri boyunca alışık oldukları bir durum. PSAKD Tarsus şube başkanı Sayın Cuma Erçe’nin vurguladığı gibi ‘Aleviler doğuştan işaretli’ olduklarında olacak ki aslında bu durumu çok da yadırgamıyorlar artık. Çünkü bu girişimlerin bedelini ödeye ödeye artık çelikleşmiş yüreklerine korku bile salmıyor bu durum. Bu işaretlemelerin bedelini Maraş’da, Sivas’ta, Çorum’da, Malatya’da ödeye gelen Aleviler için bu durum sıradanlaşmış bir haldir. O nedenledir ki Aleviler bu tür sindirme ve korkutma girişimlerine geçmişde boyun eğmedikleri gibi bundan sonrada boyun eğmeyecektir ve asla teslim olmayacaktır.
İkinci durum, ülkede onlarca siyasi partinin var olduğu bilindiğinde ilk bakışta sıradan bir durum olarak göze çarpmaktadır. Fakat son günlerde basında sıkça yer alan gelişmelere bakıldığında bu partilerin kurulurken izlediklerini yol özellikle Aleviler açısında dikkat çekmektedir.
Her iki parti de her kesimi kapsayacağız öznesi üzerinde konuya yaklaşsalar da özellikle Alevi oylarını merkezlerine koydukları net bir şekilde görülmektedir.
Hal böyle olunca da özellikle Davutoğlu bu konuyu biraz daha ciddiye alarak Aleviler ile bağ kurmayı biraz daha öncelemektedir.
Daha önceleri Alevi örgütlerindeki çalışmalarıyla ismi bilinen kişileri, Alevi kimliği öne çıkmış eski Milletvekillerini partisine katarak işi tepeden bitirmeye çalışmaktadır.
Davutoğlu ‘kurt politikacı’ hamleleri ile böyle isimleri kollarken aslında birşeyi gözden kaçırıyor.
Bu kişiler kendi örgütlülükleri içinde bile kredisini bitirmiş ‘çürük elmalardır’.
Zaten bu isimler çürümüş olmasalar Davutoğlu bunlarla temas kurabilir miydi? Davutoğlu bilmez mi ki, Aleviler onurludur, gururludur, bir koltuk, bir mevki makam uğruna kendilerini yok sayan, en sıradan taleplerini bile yerine getirmeyi gündemine dahi almayan, Suriye’de cihatçı, gerici çeteleri meşrulaştıran, destekleyen ve onların Mazlum halklara ve Alevilere yönelik katliamlarını tarif ederken ‘bizim yaramaz çocuklar’ diyen zamanın Başbakanı şimdi yeni parti kuruyor diye aslında zihniyetinde bir değişimin olmadığını.
Davutoğlu ve Babacan’ın görüştüğü, irtibata geçtiği kişiler seçilmiş, her yola gelebilecek güvensiz ve değersiz kişilerdir.
Sistemin yarattığı gri pasaportlu dedelerde olduğu gibi şimdi de siyasi arenada kendi ırkına ihanet eden keklikler yaratılmaya çalışılmamaktadır.
Buna oyunlara gelen, gelecek olan, oralarda Aleviler adına diyerek yer almaya çalışan her kim olursa olsun Aleviler nezdinde ‘yol düşkünüdür’. Bu böyle biline.
Şimdi bu her iki gelişmeyle ilgili biz Alevilerin daha çok örgütlenmeye, daha çok mücadeleye gereksinimi vardır. Amalarımızı bir kenara bırakarak, 16 Kasım Garip Dede dergahında alınan ‘birlikte mücadele’ kararları hızla hayata geçirilmelidir. Harekete geçerek hem içimizdeki ‘çürük elmaları’ ayıklamalıyız hem de daha fazla çürümenin önünü almalıyız.
Aşk ile Canlar…
Mazlum Köse / PSAKD ÖREN ŞB. BŞK.
Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler