Alevi Haber Ağı

Alevi Haber Ağı Web Sitesi

Maraşta katledilenler  Grevenbroich AKM’de anıldı

AHA- Maraş Katliamı‘nda yaşamını yitirenler, katliamın 41. Yılında Grevenbroich AKM’de anıldı. Cemevi  binasında düzenlenen anma etkinliğine, Grevenbroich Alevi Kültür Merkezi’nin üyeleri çocuklarıyla birlikte katıldılar.

Açılış konuşmasını Grevenbroich AKM’nin başkanı Mesut Kabakçı’nın yaptığı anma etkinliği, delil uyandırılarak başlatıldı. Mustafa  Sevi’nin delil gülbengini okuduğu anma etkinliğinde, Kerbela’dan bügüne bir zincir örgüsü gibi uzanan katliamlarda hayatını kaybedenler başta olmak üzeri, insanlık aşkına mücadele ederken katledilenler için saygı duruşu yapıldı. Saygı duruşunun ardından anmaya konuşmacı olarak katılan Köln AKM‘nin dedelerinde Sellahattin Göktürk lokma gülbengini okudu. Getirilen lokmalar pay edildikten sonra, anma etkinliği konuşmalarla devam etti.

‘‘ KATİLLER ÖDÜLENDİRİLDİ ‘‘

Maraş’ta katledilen masum insanları anma etkinliğine katılan Cemevi üyelerini selamlamak ve açılış konuşmasını yapmak için ilk sözü AKM başkanı Mesut Kabakçı aldı. ‘‘ Sevgili canlar,  Maraş Katliamı’nda hayatını  kaybeden  suçsuz, günahsız insanlarımızı  anma etkinliğine hoş geldiniz‘‘ diyerek sözlerine başlayan Kabakçı,  konuşmasına şu ifadeleri kullanarak devam etti: ‘‘ 41 yıl önce Maraş’ta yaşanan katliamda resmi rakamlara göre 111 kişinin hayatını kaybettiği söyleniyor. Fakat bu söylem gerçeği yansıtmıyor. Katledilen canlarımızın sayısı bunun birkaç mislidir. Bu katliamı kadın, erkek, çocuk, bebek, genç, yaşlı ayrımı yapmadan gerçekleştirdiler. Maraş Katliamı‘nda binin üzerinde insan yaralandı, 552 ev yakılarak tahrip edildi, 289 işyeri yakıldı, yağmalandı. Katliamın bitmesi ile birlikte aynı gün 26 Aralık 1978’de 13 ilde sıkıyönetim ilan edildi‘‘ dedi.

‘‘Açılan göstermelik davalar sonunda 22 kişi idam, 7 kişi müebbet hapis, 321 kişi de 1–24 yıl arasında ceza almıştır. Birçok katil berat etirilirken, katliamda önemli rol oynayan 68 kişiye ise ulaşılamadığı söylenmektedir‘‘diyen başkan Kabakçı, sözlerine şöyle devam etti:  ‘‘Katliamın bir numaralığı sanığı Ökkeş  Kenger, önce beraat ettirildi, sonra  soyadını değiştirilerek  ANAP-BBP ittifakıyla Kahramanmaraş milletvekili olarak seçildi.  Bu ödülendirme yetmemiş gibi, Aleviler ile alay ederecesine  bu eli kanlı katilin ‘Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu üyesi‘‘ olması sağlandı.  Bu katil daha sonra AKP tarafından ” Alevi açılımı yüzü” olarak sunuldu.‘‘

‘‘ BİR DAHA YENİ MARAŞLARDA KATLEDİLMEK İSTEMİYORUZ ‘‘

Kabakçı açılış konuşmasını şu düşüncelerini dile getirerek tamamladı: ‘‘ Devleti mağdurlardan özür dilenmesi gerekirken anma etkinliklerini yasaklayarak, Maraş’a gidip canlarımız anmamızı engeliyor. Maraş’ta hayatını kaybeden canlarımızı saygıyla anıyorum. Biz Aleviler, bir daha yeni Maraşlarda katledilmek  istemiyoruz”dedi.

Mesut Kabakçı’nın ardından sözü anmaya konuşmacı olarak katılan Sellahattin Göktürk Dede aldı. Maraş Katliam’ı döneminde orada öğretmen olduğunu belirten Göktürk, Maraş Katliamı’nın örgütlü faşist güçler tarafından gerçekleştirildiğine vurgu yaparak katliama ilişkin şunları kaydetti: “Osmanlı’dan beri yüzyıllardır Alevilere yönelik katliamlar yapılıyor.  Bu katliamların hepsinin kaynağında aynı faşist zihniyet var. Maraş katliamı adım adım hazırlanarak uygulamaya konuldu. Bu katliam da devlet tarafından sistematik olarak yapılan diğer katliamlar gibi, politik açıdan egemen gücün toplumu yeniden dizayn etme politikasının bir parçasıdır. Katliamdan sonra Maraş’tan göç başladı ve demografik yapı ile oynandı, değiştirildi. Devlet, bu coğrafyada Ermenileri nasıl soykırıma uğrattıysa, aynı şekilde Maraş Katliamı ile Alevi-Kürt nüfusunu tasfiye etmeyi amaçlamıştır. Bunu büyük oranda başardığın söyleyebiliriz‘‘ dedi.

YAKINLARI GÖZLERİ ÖNÜNDE KATLEDİLEN ÇOCUKLARIN ÖĞRETMENİ OLMAK ÇOK ZORDU…

Göktürk, Maraş Katliamı’nın ardından bir öğrencisi ile karşılaştığında yaşadıklarını şöyle ifade etti:

“1978 Eylül ayında Pazarcık Lisesi’ne atandım. Maraş katliamını yaşadık. Katliamdan dolayı okullar kapandı. Daha sonra Maraş’ta yakınlarını kaybedenlerin çocukları için Maraş’a yakın ilçelerde okullar açıldı. Öğretmenlik yaptığım Pazarcık Lisesi’nde de sınıflar açıldı. O çocuklara normal koşullarda terapi yapılması gerekirken, o çocukları apar topar eğitim aksamasın bahanesiyle sınıflara doldurup derslere sokmaları ayrı bir acı. Bir kız çocuğunu teneffüste ağlarken gördüm. “Niye ağlıyorsun, artık güvendesin” dedim. “Asker, polis burada” dedim. Kız çocuğu bana dedi ki: Benim yakınlarımı bu askerlerin gözleri önünde katlettiler. O psikolojik havadan getirip asker, polislerin arasında okullara doldurmaları, başka bir travma. Devletin önce yaraları sarıp, psikolog destekli bir tedavi uygulaması gerekirdi. Her şey çocukların gözleri önünde yaşanıyor. Annenizi, babanızı, kardeşinizi, yengenizi gözlerinizin önünde katlediliyorlar ” dedi.

‘‘ PLANLI BİR KATLİAMDI ‘‘

‘‘19 Aralık günü Maraş‘ta, Cüneyt Arkın’ın başrolda oynadığı ‘‘Güneş Ne Zaman Doğacak‘‘ isimli filmin gösterildığı Çiçek Sinemasına saat 21:00’de  patlayıcı madde atılması, Maraş’ta katliam yapmayı planlayan faşist güçlerin, katliamı başlatmak için atıkları ilk işaret fişeğiydi . Bu iki gelişme, önceden planlanmış olan Maraş Katliamı’nın başlangıcıdır‘‘ diyen Göktürk, konuşmasının davamında şunlara değindi: ‘‘ Kalabalık faşist bir grup ile Türkoğlu ilçesinden gelen bir diğer faşist grup birleşerek ‘‘Kanımız Aksa da Zafer İslam’ın ve Müslüman Türkiye‘‘ sloganlarıyla seyirci kitlesini kışkırtarak Cumhuriyet Halk Partisi il merkezine, PTT ve Tüm Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği (TÖB-DER) binalarına saldırtıp böylecede katliamı hayata geçirmenin önemli adımlarını atımış oldular.

‘‘ KATİLER ALEVİ MAHALLELERİNE YÖNELDİ ‘‘

Faşistler  ertesi gün Alevilerin yoğunlukla oturduğu Yörükselim Mahallesi’nde bir kıraathaneyi bombaladılar. Bomba şans eseri kahvehane penceresinin altındaki betona isabet ettiği için kahvehaneye girmemiş…. Bu faşist saldırda Gıjgın Dede hayatını kaybetti. 21 Aralık‘ta öğlen saatlerinde faşistler bu sefer öğretmenleri hedef aldılar. Alevi olan  Hacı Çolak ve solcu olan Mustafa Yüzbaşıoğlu adlı iki öğretmen faşistlerin düzenledikleri silahlı saldırı sonucuda yaşamlarını yitirdiler. 22 Aralık’ta öğretmenlerin cenazelerinin getirildiği camide bulunan faşist bir grup, öğretmenlerin cenaze namazının kılınmasına karşı çıkarak cenaze töreninin yapılmasın enegellediler. Devletin güvenlik güçleri bu saldırganlara herhangi bir müdahalede bulunmadı ve bu durumdan güç alan faşist grup,  kent çarşısına yürüyerek orada toplanmış olan Alevilere saldırı düzenledi. Faşist katliam çetleri, ertesi gün Alevilerin oturdukları mahallelere yönelip saldırılarını buralarda sürdürerek kitlesel katliamlar yapatılar‘‘ dedi.

 

‘‘ BUGÜN DÜNDEN DAHA FAZLA BİRLİĞER DİRLİĞE İHTİYACIMIZ VAR ‘‘

Nerede yaşanırsa yaşansın, Alevilerin bütün katliamların karşısında olduklarını belirten Sellahattin Göktürk, sözlerine şunları ifade ederek devam etti:  “Katliamları ve katledenleri lanetliyoruz.  Sevgili canlar,  bu katliamların bir kez daha yaşanmaması için bugün düne göre daha fazla birliği ve dirliği ihtiyacımız var. Biz Aleviler; Türkiye‘de  inanç ve ibadetlerimiz ile yaşam felsefemizle özgür ve eşit bir yurttaş olarak yaşamak istiyoruz.  İnançlarımıza,  değerlerimize sahip çıkalım” dedi.

Fotoğraflar: Ali Ekber Ergün

Alevi Haber Ağı / Haber Merekzi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir