Berkin Elvan davası: Tüm çocuk katilleri hesap versin
İstanbul 17’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan 16’ncı duruşmaya Elvan ailesi, Ethem Sarısülük’ün annesi Sayfı Sarısülük ve Ali İsmail Korkmaz’ın annesi Emel Korkmaz HDP Milletvekilleri Dilşat Canbaz Kaya, Zeynel Özen ve çok sayıda kişi katıldı. Sanık polis Fatih Dalgalı ise duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.
Davada Mahkeme Başkanı Canel Rüzgar duruşma başlarken Jandarma’nın dosyaya gönderdiği rapordan bahsederek davanın bitmesi için ellerinden geleni yaptıklarını dosyanın yüzde 90’ının tamamlandığını belirtti. Başkan Rüzgar, verecekleri kararın nihai karar olmadığını da ekleyerek Elvan ailesi avukatlarına söz verdi.
Elvan ailesi avukatlarından Çiğdem Akbulut, Berkin’in vurulduğu sokağın sakin olduğunun ve silahlı herhangi bir eylem olmadığını, sanık polisin kafasını öne eğerek atış yaptığının da aktarıldığını söyledi. Akbulut, bu hareketin nişan almak için yapıldığının altını çizerek dosyaya giren son jandarma raporunda Berkin’in tali kusurlu sayıldığını, bu raporu kabul etmediklerini belirtti.
‘Delil karartıyor’
Akbulut’un ardından avukat Can Atalay söz alarak geçen yıl olay yerinde yapılan keşifte polislerin, jandarmaya müdahalede bulunduğunu hatırlatarak Berkin Elvan’ı tali kusurlu bulan son raporun, İçişleri Bakanlığı’nın dosyaya müdahalesinin devam ettiğinin göstergesi olduğunu aktardı. Atalay, söz konusu raporun delilleri kararttığını da söyledi.
Sanık Dalgalı’nın Berkin Elvan’ı tanımadığını söyleyen Atalay, şöyle konuştu: “Sanık, İçişleri Bakanlığı’nın o dönemki talimatları ve kendi dünya görüşü nedeniyle Okmeydanı’nda birini kastederek öldürmüştür. Sanık, o gün bir Okmeydanlının canını almaya kastetmiştir, bunu Berkin’in canını alarak başarmıştır. Bu raporun altında imzası bulunan üç kişi bir çocuğu tali kusurlu sayacak kadar düşkündür.
Mahkeme, ara kararında bir sonraki duruşmanın 18 Mart’ta yapılmasına karar vermesinin ardından adliye önünde basın açıklaması gerçekleştirildi.
‘Adalet isteyen kazanır ‘
Adliye önünde yapılan açıklamada ilk olarak söz alan Avukat Can Atalay, Ramallahlı bir çocuk Ramallahlı olduğu için kusurlu değildir, Diyarbakır Bağlar’da oturan bir çocuk orada oturduğu için kusurlu değildir, Çayan Mahallesi’nde bir çocuk kusurlu değildir, Okmeydanlılar bu ülkenin en az Süleyman Soylu kadar yurttaşıdır diyerek şu sözlere yer verdi: “Biz adalet istiyoruz, bu insanlar Gezi Direnişi’nde yitirdiğimiz bütün arkadaşların aileleri adalet arıyor. Adalet isteyenler er ya da geç kazanırlar.”
‘Tüm çocukların katilleri hesap versin’
Atalay’ın ardından konuşan Sami Elvan davanın sadece kendilerine ait olmadığını tüm toplumu ilgilendirdiğini belirterek, “Bizim yaramız çok derin ama biz bağrımıza basıp hep birlikte mücadele yürütmeliyiz. 18 Mart duruşması çok önemli, kitlesel olmalı. Bu katil ne kadar ceza alırsa alsın bizi mutlu mu edecek, hayır ama bizim bir insanın hayatını kurtarmak bizi mutlu edecek. Elazığ’da enkaz altından sağ çıkan insanları gördüğümde kendi çocuğum gibi haykırdım ağladım. Bu dava Türkiye toplumunu ilgilendiriyor, bugün Türkiye’nin en üst tepesindeki kişiyi ilgilendiriyor. ‘Emri ben verdim’ demişti ama biz istiyoruz ki hukuk adalet yerini bulsun o suçluysa o da cezasını çeksin. Benim çocuğumun ve tüm çocukların katilleri halka hesap versin” sözlerine yer verdi.
‘14 yaşında bir çocuk kendini nasıl korusun’
Ardından konuşan Gülsüm Elvan ise Jandarma’nın dosyaya gönderdiği rapora atıfta bulunarak, “Hadi onların dediği gibi olsun 14 yaşında bir çocuk kendini nasıl korusun ? Ethem’e nasıl ceza vermediler bizimkine de vermeyecekler. Ali İsmail’in katili mağdur diye karşımıza çıkartıldı. Biz buradan söylüyoruz; biz anneler olarak bunların mağduriyetini gidermeye hazırız ama bize çocuklarımızı versinler. Biz hazırız” dedi.
‘Arsız mekanizma’
Elvan’ın ardından söz alan Çiğdem Akbulut karşılarında arsız bir mekanizma olduğunu söyleyerek, “Ali İsmail’i tekmelediği için sakatlanan ayağı ile mağdur sıfatlı polis, 14 yaşında çocuğa kendini koruyamadı diye suç yükleyen Jandarma İşte bunlar arsız mekanizma” sözlerine yer verdi. Akbulut, Biz çabamızdan vazgeçmeyeceğiz diyerek, “Onlarca rapor geldi, gerçek açık olay anında çatışma yoktu Berkin kusursuzdu. Bir çatışma olsa idi Berkin’in cebinden torpiller çıkmış ise bir eylemciyi ya da herhangi birini vuramaz, bu yetkisinin dışındaydı, bu orantısını aşarak yaptığı bir eylemdi. Bunu söylemekten vazgeçmeyeceğiz o yüzden 18 Mart duruşmasında başından beri usülsüzlükleri anlatacağımız bir duruşma olacak” şeklinde konuştu.
‘Tarihte olan katliamları devlet yapmıştır’
Açıklamada son olarak söz alan HDP İstanbul Milletvekili Zeynel Özen ise bu davanın toplumsal bir dava olduğunun altını çizerek şu sözlere yer verdi: “Türkiye Cumhuriyeti tarihinde olan katliamlar mutlaka devletin desteği, bilgisi dahilinde olmuştur. Hatta bizzat devlet yapmıştır. Gezide katledilen gençler devletin resmî güçleri tarafından katledildi. Jandarma raporu bir skandaldır. Artık tuz koktu adalet hukuk yerlerde sürünüyor.“
Açıklama 18 Mart’ta görüşecek duruşmaya çağrı yapılarak son buldu.
Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler