İNADINA MÜCADELE, İNADINA ÖZGÜRLÜK!
Biz Kadınlar, dünyanın farklı coğrafyalarından, farklı kültürlerinden gelen, farklı diller konuşan, farklı ritüelleri olan, ama hep aynı kaderi yaşıyan, ezilen, sömürülen, seks objesi olarak görülen, babanın kızı, erkek kardeşin bacısı, kocanın karısı, erkek çocuğun annesi, sistemin bir meta olarak gördüğü, ama bir tek kendisi olamayan… İnsanı değerlerin yerlerde sürüklendiği bu çağda, kadın olmamızdan kaynaklı üzerimizde oluşturulan bu baskıyı yine biz Kadınlar, elele , omuz omuza vererek direnç göstererek, ortak gücümüzle haykırarak yıkabiliriz.
Bu sömürücü, baskıcı, çirkinliklerle doldurulan dünyayı biz kadınlar kurtacağız. Yani güzellik kurtacak.
Bu güzelik bizlerin dayanışması, mücadelesi ve örgütlülüğü ile olacak.
Bu güzellik sözü, ayna karşında gördüğümüz güzelliği anlatan bir kavram değil.
Bu güzellik, yeni ve mutlu bir dünya için sarf edilen emek’tir.
Ve bu emek ve eşitlik için de tam da sokağa çıkma zamanıdır. Endüstrileşmiş dünyada, doymak bilmez sömürücü kapitalist sistemin sömürü çarklarında bedenlerimizin ve ruhlarımızın sömürüldüğü bir dönemdeyiz.
Bildiğimiz gibi 8 Mart 1857’de New York’ta bir dokuma fabrikasında 40 bin işçinin, 16 saatlik işgününün 10 saate indirilmesi, ücretlerde artış yapılması ve bazı sosyal hakların verilmesi talepleriyle başlattığı greve polisin yaptığı saldırıda, onlarca emekçi kadın katledildi. New York’lu kadın dokuma işçilerinin şanlı mücadelesi yolumuzu aydınlatıyor. O görkemli direnişin Kadın hakları mücadelesine ışık olmasını iyi yorumlayıp içselleştirmeliyiz.
Ve umutla, inatla meydan okuyarak her yerde, özellikle de sokaklar da omuz omuza haykırmalıyız! Evet talebimiz var! Hedefimiz var! Amacımız var! Umudumuz var! Kadim halk Ezidi inancında olduğu gibi, ” Güneşi ancak ve ancak biz kadınlar doğururuz.‘‘ şiarını heryerde duyurmalıyız.
“8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” resmi tatil olana kadar, çalışma saatlerimiz hafta da 35 saate düşürülene kadar ilk etapta yaşadığımız Aşağı Saksonya’da daha sonra da bu kıvılcımı bütün Almanya ve dünyaya yaymak için tüm kadın’lara, erkek yoldaşlara, özgürlükten hak ve adaletten, sömürüsüz bir dünya dileği ve umudu olan herkese çağrımızdır! Zira Clara Zetkin’in dediği gibi “Kadının özgürlüğü, tüm insanoğlunun özgürlüğü gibi, yalnızca emeğin sermayenin boyunduruğundan kurtulmasıyla mümkün olacaktır.” Biz bu hayatın içinde nesne değil, özneyiz.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü İnisiyatifi adına Zeliha Altuntaş
Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler