Bacı Ruhuyla Dayanışmayı Büyütmeye!

Dünyanın her yerinde kadına yönelik şiddet, taciz, tecavüz, ayrımcılık gittikçe artıyor.
Bu artan ayrımcılık Türkiye’yi de Türkiye’de bulunan bütün kesimleri de etkiliyor.
Alevi kadınlarına değmeyen bir durum yok. Tam tersi birbirini tetikleyen, birbirinden güç alan bir erkek egemen sistem var. Ve her an birbirini sırtını sıvazlayan, birbiriyle uzlaşan bu sitem bütün toplumu etkiliyor.
Alevi toplumu yapısı itibariyle kadın-erkek eşitliğine önem vermiş bunu inancıyla, felsefesiyle, kültürüyle içselleştirmiş özgün bir toplum. Ama bu özgün toplum aynı zamanda içinde bulunduğu erkek egemen toplumdan da etkilenmiştir/etkileniyor.
“Alevilerde kadın-erkek eşittir “söylemi artık yaşamlarımızda, kurumlarımızda yolun gerçekliğini yansıtmıyor sadece bir söylem olarak kalıyor.
Alevi kadınlar olarak, Ceren Özdemir canımızdan tutun birçok kadının hayatına kasteden bu erkek egemen yapıya karşı kadın mücadelesinin içinde kendi özgünlüğümüzle yerimizi almalıyız.
Evlerimizden tutun da kurumlarımıza kadar içinde yer aldığımız bütün alanlarda özümüze, yolumuza uygun bir dayanışma ağıyla bacılık/kız kardeşlik dayanışmasını büyütebilmeliyiz.
İçinde bulunduğumuz toplumun dayattığı rollere inat Alevi kadınlarının talepleriyle kadın hareketinin taleplerini kollektif bir mücadelede buluşturabiliriz.
Önümüzde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü var. Tüm kadınlar olarak isyanımızı birleştirip, gücümüzü gösterip yaşamlarımıza sahip çıkalım.
Aşk ile bacılar…

Yol Erenleri Bülteni 6. Sayı…