İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI: KANAL DEĞİL, SAĞLIĞA BÜTÇE!
İstanbul Barosu, Kanal İstanbul’un projesi kapsamında gerçekleştirilen ilk ihale için tepki gösterdi. “Corona virüs pandemisiyle mücadele ettiğimiz bu zor günlerde, ülkemize ve İstanbul’a hiçbir açıdan yararı olmayan Kanal İstanbul projesi için ilk ihalenin yapılması hukuka da, vicdana da sığmamaktadır.” ifadeleri kullanıldı.
İstanbul Barosu tarafından yapılan açıklama şu şekilde:
Tüm dünyayı etkileyen corona virüs salgını ülkemizde de giderek yaygınlaşıyor. Okullar, üniversiteler kapatıldı, ekonomik ve sosyal yaşam durma noktasına geliyor. Adalet Bakanlığınca, Yargıtay Başkanlar Kurulunca salgının yaygınlaşmasını önlemek amacıyla önlemler alınıyor, yurttaşın adalete erişimi açısından her türlü başvuru, itiraz ve mahkemelerde duruşmalar erteleniyor. Ancak, 26 Mart 2020 tarihinde bu kriz döneminde bir oldu bitti zihniyetiyle Kanal İstanbul projesinin ilk ihalesinin yapılmış olması hukuken de, vicdanen de kabul edilemez.
Kanal İstanbul’un özellikle deprem riski büyük olan bu bölgede tarım arazilerine, su kaynaklarına, çevreye ve ülke ekonomisine çok yönlü zarar vereceği bilimsel ve hukuksal raporlarla açıklanmıştır.Bir kez daha vurgulamak isteriz ki; kanallar birbiriyle bağlantısı olmayan denizlerin birleştirilerek ulaşımın kolaylaştırılması amacıyla açılır. Doğal su yolu olan İstanbul Boğazı’nın hemen yanı başında sözde yüksek kazanç beklentisiyle bir kanal açılması girişimi akla, bilime, hukuka aykırıdır ve insan sağlığına ve çevreye geri dönülemez zararlar verecektir.
Corona virüs pandemisiyle mücadele ettiğimiz, “HayatEveSığar” diyerek önlemler aldığımız bu zor günlerde, ülkemize ve İstanbul’a hiçbir açıdan yararı olmayan Kanal İstanbul projesi için ilk ihalenin yapılması hukuka da, vicdana da sığmamaktadır. İstanbul Barosu olarak bilimsel, teknik ilke ve standartlar esas alınmadan, fizibilitesi dahi yapılmadan hazırlanmış olan ÇED Raporunun iptali için açtığımız davanın da; İstanbul için, Türkiye için her yönden zararlı olacak Kanal projesinin de iptalini sağlamak amacıyla her aşamada hukuk yoluyla mücadeleye devam edeceğimizi kamuoyu ile paylaşırız.
Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler