Alevi Haber Ağı

Alevi Haber Ağı Web Sitesi

OYSA GÜNEŞİ DOĞURMAK İSTERDİM

Eyy oğul!

Kan revan içinde

Kimsesiz bir ceset gibi taşıyorum yokluğunu

Sabahı yok, yüreğimi kemiren bu arsız zamanların

Geçip gideceği de yok

Seni alıp götüren günahkar bir gece bu

Karanlığına ucuz düşler sığdırmış

Ardına yıkıntılar

Köpürüyor ağzı ihanetin

Yüzünde meymenetsiz bir bakış

Oluk oluk kan akıyor gecenin rahminde

Doğum sancısı

Sessizlik ve sensizlik doğuruyor

Ruhumu azar azar yiyip bitiriyor

Arka sokaklarında can çekişiyor yoksulluk

Toprağın altında kayıp çocuklar

İnim inim inliyor beyaz leçekli analar

Benim gibi, bizim gibi oğul

Vebali büyük

Ağır bir yük bu

Geçmek bilmiyor bir türlü

 

Eyy oğul!

Seni beklerken takıldı peşimsıra

Yoluma pusu kurmuş, namlusu ağzında paslı bir sızı

Çürüyor şimdi içimde

Canımdan can alıyor

İnsafı yok bu arsız gecenin

Biliyorum,

Koparacak seni benden

Çekip alacak kollarımın arasından

 

Eyy oğul!

Gözlerimi, emanetin diye bildiğim bu dağlarda bıraktım

Yüreğimi gökyüzünde

Ruhumun derinliklerinde yüzüyorsun

Ecelle boğuşuyor artık ömrüm

Etim dibe batıyor bu ölüm çukurunda

Ve çürüyor sensizlik

Cenneti sende gördüm

Cehennemi ise yokluğunda

Bir dağ yamacında, benim gözlerimle bakarken uzaklara

Ellerini gökyüzüne uzattığını gördüm

Ak saçlarıma tutunur gibi tutundun ay ışığına

Saçlarıma düşen yıldızların ışığına

Dalgalar gün gün aşındırırken sol göğsümün altını

Aşınan yere,

Ruhum çekiliyor yavaş yavaş

Gölgesi düşüyor özlemlerimin

Senden kalan anılar birikiyor

Yorgunum,

Ve son yolculuğundayım kimsesizliğimin

Bilmeni isterim oğul

Oysa;

Gitmeden, son kez yine güneşi doğurmak isterdim senin için

Avuçlarına tutuşturmak

Ama olmadı oğul, olmadı

Bağışla beni

Hiç peşimi bırakmadı, yokluğunu doğuran bu arsız gece

 

Beni soran olursa oğul,

Yorgunluğumun adresindeyim

Yolculuğum ise, sen…

 

Zarif LAÇİN

12.5.2020

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir