DİTİBİN TÜRKÇE DERSLER VERMESİNE İTİRAZ
-Mehmet Tanlı-
Eyaletteki öğretmen çatı örgütlerinden DİTİB ve Yunus Emre Enstitüsü’ne Türkçe çıkışı.
Türkçe derslerinin okullarda değil de İnanç kurumlarında ya da başka yerlerde verilmesine Kuzey Ren Vesfalya Eyaletinde faaliyet gösteren dört büyük öğretmen derneğinin çatı örgütü tepki gösterdi. Şu an Diyanetin Almanya’daki kolu olan ve merkezi Köln’ de bulunan DİTİB (Diyanet İşleri Türk İslam Birliği) ile Yunus Emre Enstitüleri Türkçe Anadil derslerinin verilmesini genişletmek için hazırlık yapıyorlar. Bu konuda NRW TÖD (Kuzey Ren Vesfalya Türk Öğretmenler Derneği), RÖD ( Ruhr Öğretmenler Derneği), NRW-TÖB (Türkiyeli Öğretmenler Birliği), GeTÖD ( Gelsenkirchen Türk Öğretmenler Derneği) yaptıkları ortak açıklamayla Almanya’daki Türkçe derslerinin 50 yıllık bir mazisi olduğunu bu vesileyle on binlerce öğrencinin derslere katılıp toplum içerisinde kimlik zenginliğini koruyarak bugünlere gelindiğini belirterek Türkçe derslerinin esas yerinin okullar olduğunu vurguladılar. NRW-TÖD Başkanı Şükrü Akarsu, NRW-TÖB Başkanı Zülfü Gürbüz, RÖD Başkanı Celal Aydemir, Ge-TÖD başkanı Turgut Şimşek imzalı açıklamada ‘’ ikide bir Türkçenin meşruluğunu tartışma ya açmak, 50 yıllık kazanımları zedelemek ve zarar vermektedir. Kuzey Ren Vesfalya Eyaletin’ de (KRV) Türkçe derslerinin tüm yasal dayanakları mevcuttur. Belli çıkar çevrelerinin sık sık verilen dersleri küçümsemesi Türkçenin toplum içindeki itibarını sarsmıştır. Türkçe dersleri hükümetlerin, siyasi partilerin taraftar toplama malzemesi olmamalıdır. Türkçe binlerce yıllık tarihi olan bir dildir; toplumun ortak değeridir. ‘’ dendi.
STK ların , cami derneklerinin ve DİTİB’ in asıl görevi Türkçe dersi vermek değildir
Öğretmenlerin çatı dernekleri devamla her ülkede olduğu gibi, dil eğitiminin de devletin himayesi ve gözetiminde pedagojik eğitim almış öğretmenler tarafından okullarda verilmesi gerektiğini, Dini kurumlarda Türkçe dersler verilmesinin toplumu böleceğini, dini ve siyasi görüşler temel alınarak faaliyet yürüten kurumların tarafsız ders veremeyeceğini iddia ettiler. Okulların bir bilgi ve bilim yuvası olduğuna vurgu yapan öğretmen yöneticiler Türkçenin bilim, sanat, kültür, edebiyat dili olduğunu bu kadar zengin ve kapsamlı bir dilin öğretiminin, öğretmenlik eğitimi almamış kişiler tarafından verilmesinin dili küçük düşürücü bir girişim olacağını önemle belirttiler.
İşsizlik ayrımcılıkla birlikte en önemli sorunumuz eğitimdir
Almanya’daki en önemli sorunlarımızın başında eğitim, ayrımcılık ve işsizlik gelmektedir. KRV Eyaletinde Türkçe öğretimi; Essen Üniversitesi Türkçe Bölümü’nde yetişen ve Türkiye’ de eğitim almış öğretmenler tarafından yapılmaktadır. Gelecek dönemden itibaren İlkokul Türkçe öğretmenleri de burada yetişecek. Bu öğretmenler Alman meslektaşlarıyla aynı statüye sahip bulunuyorlar. KRV ‘de eyalet hükümeti tarafından yasal bir statü içerisinde verilen Türkçe eğitimi; eksiklerine rağmen diğer eyaletlerle kıyaslandığında çok daha iyi konumda bulunuyor.
Bu nedenle KRV de faaliyet gösteren öğretmen dernekleri Türkçe derslerinin DİTİB’ e bağlı Cami derneklerin de ve adı geçen Yunus Emre Enstitülerin’ de pedagojik eğitim almamış kişiler tarafından verilmesine hatta öğretmen yetiştirme planlarına kesinlikle karşı çıkıyor ve eğer amaç Türkçe derslerine destek verilmesi ise şu anda yüzde 20’lerde olan katılımın artırılması için ciddi çaba sarf edilsin diyorlar. Gerçekten de Anadil bir insanın fikir ve zihin dünyasını kurmada, geliştirmede, düşündüklerini karşı tarafa aktarmada, büyük ebeveynleriyle ya da başkalarıyla iletişimde çok önemli bir işleve sahip. Ve bu tüm Anadiller için geçerlidir.
Bakanlıktan edindiğimiz bilgilere göre Anadil dersleri veren tüm öğretmenlerin sayısı 936 bunun da 406’ sı Türkçe öğretmenleri imiş. Yine Anadil derslerine giren 6.923 öğrenme gruplarında 102.066 öğrenci Anadillerini öğreniyormuş. Bunlarında 64.358 öğrenci ilköğretimde 37.708’ i de Ortaöğretim seviyesindeymiş.
Çok dillilik iş bulmada da avantaj sağlar
Tüm bu argümanlara ve rakamlara baktığımız zaman Almanya ya da Avrupa’ da yetişen genç nesillerin hızla Anadillerinden uzaklaştığını görüyoruz. Bu durumda kültürünüzden de uzaklaşıyorsunuz. Bu olumsuz gelişme gençlerimiz de ayrımcılığa uğradıklarında ilerde bir kimlik krizine, aidiyet krizine de dönüşebilir. Ayrıca küresel sermaye, globalleşen dünyada ne kadar fazla dil bilirseniz o kadar iyi, hızlı ve kolay iş bulma şansınız bulunmaktadır.
Bu nedenle Veliler olarak ta öğretmen derneklerinin bu çağrısına kulak vermek, Ana ve çok dilli eğitimi teşvik etmemiz, çocuklarımızı Anadil derslerine mutlaka yollamamız, onlar teşvik etmemiz gerekiyor.
Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler