Vurun Aleviye!
Birileri yazarlar ve söylerler, Alevilerin hakarete, saldırıya uğramalarının sebebi ekonomik olarak yavaş yavaş güç sahibi olduklarındandır diye… Bu bakış açısı yüzde bire ancak tekabül ediyor. Çoğunluğunun emekçilerden oluştuğu Alevilerin hangi ekonomik güce sahip olduklarını doğrusu merak ediyorum.
Geçmişe dönerek Osmanlı’dan hatta öncesi Selçuklular’dan bu yana katliamlara, kıyımlara uğrayan Aleviler o zamanlarda mı ekonomik güç sahibi idiler.? 1924 de tarikat, cemaat, ve kafa kesen şeriatçılarla bir tutularak dergâhları kapatılan, Dersim’de katliamdan kaçmak için sığındıkları mağaralarda bombalanan, Maraş’da hamile olmalarına rağmen bebeleri süngülenen, Çorum’da fırınlar da, Sivas’da Hotel’de diri diri yakılan,Gazi’de polis ve asker, Gezi’de özellikle hedef alınarak polis kurşunlarıyla öldürülen
Aleviler hangi ekonomik gücü yüksek şirket ve holding sahibinin oğlu veya kızıydı? Taze örneğini verecek olursak, son bir yıla yakındır dünyanın kâbusu olan koronavirüs salgını ile sekiz milyara yakın insan hop oturup hop kalkıyordu. Taa ki bilim dünyasından aşı ile ilgili olumlu haberler gelmeye başlayıncaya değin. Bu aralar insanlar biraz da olsa bu gelişmeden dolayı rahatladılar diyebiliriz. Hepimizin bildiği üzere bu aşıyı geliştirenlerden biri de
Bir Alevi. Bu Alevi bilim ve tıp insanı aşıyı sadece Aleviler yararlansın diye değil, ırkına, dinine, diline, mezhebine bakmaksızın tüm insanlık yararlansın diye buldu. Her şey bir yana hipokrat yemini bunu gerektirir. Lakinnn yaşaması için domuz kalbi transferi olması gerektiğinde yenmesini haram bulduğu domuzun, kalbini azrailin kapısını tıklatması ile vücudunun herhangi bir yerinde olmasında kendine göre dinen hiç bir sakınca görmeyen, Aleviye alerjisi olan örümcek kafalı telefona sarılarak her şeyini emanet ettiği yine kendi gibi örümcek kafalı çocuk tecavüzcüsü tarikat şeyhine “Hocam bir Alevinin bulduğu bu aşıyı olmam caizmidir” diye ciddi ciddi soruyor /sorabiliyor, yani “Aşının bulunmasına çok sevindim, fakat bulanın Alevi olmasına çok çok üzüldüm sayın badeci hocam”diyor. Aleviye bakış açısı yüzyıllardır bu minvalde ilerliyor. Buradan, son günlerde bir mafya elemanın (Herkesin yazı ve söylemde lider olarak belirttiği bir katile bilerek eleman diyorum)
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na ağır küfür ve hakaretlerde bulunduğu konuya bağlamak istiyorum. Kılıçdaoğlu bu mafya elemanı tarafından Alevi kimliğinden dolayı bu kadar ağır hakarete uğruyor, AKP ve MHP’ye muhalif CHP lideri olmasının payı yüzde yirmi beş ise Alevi olmasının payı yüzde yetmiş beştir.
Bu anlam da Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanında olduğunu ve sahiplendiğimizi belirttiğimiz de ama lı, fakat lı , lakin li tepki gösteren içimizdekilere de şunu da hatırlatmak isterim ki bu eli kanlı faşistlerinyeryüzünde hiç bir Alevinin nefes almasına, yaşamasına tahammülleri yoktur, punduna getirdikleri an boğazınıza çökerler.
Aleviler insan yaşamının kutsallığına inandıkları için, doğaya, çevreye, börtü, böceğe saygı duydukları için, barıştan, adaletten, eşitlikten, özgürlükten, demokrasiden yana oldukları için, vicdan sahibi oldukları için, şiddetin her türlüsüne karşı çıktıkları için, kadın ve çocuk tecavüzlerine karşı seslerini yükselttikleri için, haksız hukuksuz yere cezaevlerinde rehin tutulan siyasetçi, gazeteci, akademisyen, öğretmen, öğrenci, doktor, hukukçu ve masum insanları sahiplendikleri için, aç açıkta bırakılan yoksullara kol kanat gerdikleri için, mazlumdan ve masumdan yana olup zalime karşı geldikleri için, köle, kul, ümmet olmayı reddedip, biat etmedikleri, diz çökmedikleri, yolundan dönmedikleri için ve tüm halkların ve inançların her şeyiyle yaşadığı tam bağımsız demokrat bir Türkiye dedikleri ve ezelden bu yana da bu duruşlarından taviz vermedikleri için bu elemanların hedefindeler.
Dertleri ekonomik olarak Alevilerin güçlenmesi değil, dertleri Alevileri istedikleri kalıba sokamamaları, şeriatçı ve faşist kafalarında biçtikleri elbiseyi Alevilere giydirememeleridir. Onların bu dertleri bitmez, yeter ki biz Aleviler mazlumlara ve birbirimize sahip çıkmaya devam edelim ..
Mesut Kabakçı / 20.11.2020
Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler