HDP Grup Başkanvekilleri Meral Danış Beştaş ile Saruhan Oluç: ”Zerre kadar basın ahlakınız varsa yaptığınız bu haberleri tekzip edin”
HDP Grup Başkanvekilleri Meral Danış Beştaş ile Saruhan Oluç, Meclis’te basın toplantısı düzenleyerek, iktidar ve yandaşlarının HDP milletvekillerini hedef göstermesine tepki gösterdi. Hamza Adıyaman’ın kaybolmasıyla ilgili yapılan yalan haberlere ve HDP‘nin hedef gösterilmesine tepki gösteren Beştaş ve Oluç şunları söyledi:
Meral Danış Beştaş:
‘‘3-4 gündür Zap Suyunda kaybolan Hamza Adıyaman’a ilişkin basın yayın organlarında bir haber dolaşıma girdi. İddiaya göre Hamza Adıyaman’ın ailesine bir fotoğraf gönderildiğine ve çocuklarının yaşadığına, örgüt kamplarında yaşadığına ilişkin bilgiler dolaşıyor. Bu haberlerde benim ismim de zikrediliyor. Bazı basın yayın organlarında yapılan haberlerde şahsımın ve partimizin adı geçiyor, zorunlu bir açıklama yapıyoruz.
9 yaşında bir çocuğun kaybolduğuna dair sayısız gazete haberi var
Benim yaptığım konuşma 26 Ocak 2021 tarihli bir Genel Kurul konuşmasıdır. HDP İl binamızın önünde oturan Diyarbakır’da oturan anneler ilgili yapılan tartışmada “Zap Suyunda kaybolan çocuklar da HDP İl Binamızın önünde aranıyor” şeklinde bir tartışma yapıldı. Ona dair Hamza Adıyaman’ın kaybolduğunu söyledim, doğrudur. Tutanaklar da elimde. Peki neden söyledim ben, kendi kafamdan söylemedim. Hamza Adıyaman’ın kaybolduğunu nereden bilebilirim. 2016’da 9 yaşında bir çocuğun kaybolduğuna dair sayısız gazete haberi var. Bu Hürriyet’ten bir haber, 5-10 tane getirdim Zap Suyuna düşen Hamza Adıyaman’ın araması sürüyor. “Hamza Adıyaman’ın top peşinde koşarken…” İhlas Haber dahil bütün basın yayın organlarında bu haberler geçiyor.
Vali, emniyet müdürü, jandarma komutanı bizzat aramaya katılmış
Bugün tersine haber yapan Takvim ve Sabah vb dahil yandaş gazeteler de bu haberi büyüterek veriyorlar. 20 gündür ulaşılamadığı, top peşinde koştuğu, AFAD ekiplerinin gittiği şeklinde sayısız haber var. Biz bu bilgiyi tabii ki resmi kaynaklara dayanarak söyledik. Kimler gitmiş küçük Hamza’yı aramaya? Hakkari Valisi Yakup Canbolat, Emniyet Müdürü Resul Koloğlu, İl Jandarma Komutanı Demiray Demirci ve Mili Eğitim Müdürü Mahmut Kurtaran da Kırıkdağ Köyüne giderek geçmiş olsun demişler. Vali bizzat açıklama yapmış ve “Arama çalışmaları sürüyor. Emniyet Müdürlüğünden dalgıç ekibi istedik. İnşallah en kısa zamanda bulunur” demiş.
Siyasi istismara konu edilmemiz kabul edilemiz
Bizim bilgi kaynaklarımız resmi kaynaklar; valilik, emniyet ve jandarma. Baba ne demiş bu arada. Çokça aile konuşmuş. Bunlar da diğer haberler. Sonra çıkan fotoğraflara dair işte ‘örgüt kaçırdı kayboldu’ şeklindeki son haberler elimizde. Ne diyor: PKK tarafından kaçırıldığı ortaya çıktı. Fotoğraf eşliğinde gazete manşetlerinde bolca işleniyor son 3-4 gündür. Peki baba ne demiş? Baba “15 Temmuz öncesi FETÖ’cülerin döneminde askeriyeye, savcılığa, emniyete ve MİT’e yaptığım başvurulara cevap alamadım” demiş. Bunu 2016 yılında diyor, kimse sahip çıkmadı, dilekçelerimi reddettiler ve tek başımıza evladımızın peşine düştük diyor. Bu konuda anne ve babanın açıklamaları var. Resim de şu. Uzatmadan şunu söyleyeyim. Ben Genel Kurul’da bu haberlere dayanarak söyledim, örgüt kampında ortaya çıktığı haberi de son 3-4 günün haberidir. Bunu ben bilemem bunu hiçbir milletvekilli bilemez. Ben kaybolan bir çocuğun sonradan nereden çıktığını bilemem. Bu habere bizim referans gösterilmemizi ve siyasi istismara konu edilmemizi kabul edilemez buluyoruz.
O anneler bizim de annemizdir
Diyarbakır’da oturan annelere, Cumartesi Annelerine, Barış Annelerine ilişkin barış siyaseti yürüten bir partiyiz. Biz bütün sorunların çatışmasız çözümü için mücadele eden, bedeller ödeyen bir partinin mensuplarıyız. Ben bizzat Diyarbakır İl binamızın önündeki annelerle konuşan bir vekilim. Onlara da şu çağrıyı yaptım, “Gelin Meclis’e biz her konuda size destek olmaya hazırız”. “Sizin çocuğunuz bizim çocuğumuzdur. O anneler bizim de annemizdir” dedik. TBMM’deki bütün partilere çağrı yaptık. Bizim kaygı duyduğumuz, arkasında duramayacağımız hiçbir sözümüz yok.
Şamil Tayyar bu fotoğrafı çocuk kaybolmadan tweet attı
Diğer yandan çok önemli bir bilgi daha vereceğim. Şu fotoğraflara lütfen bakın ve yakın çekim yapın. Bu Şamil Tayyar AKP MKYK üyesi, 13 Ağustos 2015’te şöyle bir tweet paylaşmış: “Çocukları dağa gönderenler Ağrı Diyadin’de katliam var diye ağıt yakıyor, soysuzlar”. Tweetin içeriğine bakmayın, fotoğrafa bakın. Aynı fotoğraf bugün gazetelere servis edilen fotoğraf. Aynı üç çocuk. Üç çocuktan birinin Hamza Adıyaman olduğu ve bunun ortaya çıktığı iddia ediliyor. Bu hangi tarihli, Ağustos 2015; Hamza ne zaman kaybolmuş 2016 Mart ayında. Hamza kaybolmadan önce fotoğraf servis edilmiş, bunu kamuoyunun takdirine sunuyorum.
HDP olarak çocuklarla ilgili sözleşmelerin arkasındayız
İşte bu kumpaslar böyle ortaya çıkıyor, yalanın öncesini sonrasını düşünmeden bunların resmi bilgileri ortaya çıkıyor. Bu meselede acılar üzerinden siyasi istismar yapılıyor. Bu da aramanın belgesi olarak kayıtlarda dursun. Valinin, Jandarma Alay Komutanının ve Emniyet Müdürünün aradığı bir kayıp çocuktan bahsediyoruz. Şamil Tayyar’ın paylaştığı yüzlerce tweette aynı fotoğraf kullanılıyor. Takdirini kamuoyunu bırakıyorum. Biz HDP olarak çocuklarla ilgili bütün sözleşmelerin arkasında olduğumuzu bizzat parti programımızda yazmış bir partiyiz. Biz çocukların silahla, şiddetle ilişkilenmesini asla doğru bulmayız. Çocuk haklarının amasız fakatsız kesinlikle kullanılmasından yanayız. Biz birilerinin yaptığı gibi çocukların, annelerin, kadınların kendi siyasi amaçları için istismar aracı olarak kullanılmasını doğru bulmayız.‘‘
Saruhan Oluç: Çocuk haklarını parti programına alan bir partiyiz
Meral Hanımın bıraktığı yerden başlayarak, birkaç ekleme yapmak istiyorum. HDP’nin kongre kararları ve programı vardır çocuk hakları ile ilgili olarak. Bunlar web sitemizde mevcuttur. Der ki HDP’nin programında çocuk hakları bölümünde kısaca: “HDP, çocuk hakları lehindeki tüm uluslararası sözleşmelerin çekincesiz kabul edilmesini savunur.” Çekincesiz kabul edilmesini savunur! Hangi uluslararası sözleşmelerden bahsediyor bu program ve kongre kararları. BM’nin çocuk haklarıyla ilgili sözleşmelerinden söz ediyor. O sözleşmeler çocukların çeşitli haklarını içerirken aynı zamanda çocukların silahlı çatışmalarda kullanılmasının kesinlikle karşısında olan sözleşmelerdir. HDP çekincesiz bir şekilde bu sözleşmeleri kabul ettiğini söylemiştir. Şu anda Meclis’te olan hangi siyasi parti, programında ve kongre kararında ‘uluslararası çocuk hakları sözleşmelerini çekincesiz olarak kabul ediyoruz’ demiştir. Bir araştırsın basın mensupları. Yoktur, bulamazsınız. Ama biz bu açıklıkla bu kararı programımıza yazdık.
Zerre kadar basın ahlakınız varsa bu yaptığınız haberleri tekzip edin
Bakın şu tweet -biraz evvel Meral Hanım da gösterdi – aslında medyada HDP’ye yönelik kurulan kumpaslara verilen cevaptır. Aranızda var mı bilmiyorum tenzih ederek söylüyorum, bu kumpası yayınlamış olan basın yayın organlarına ilişkin söylüyorum. Sabah, Yeni Şafak, Takvim, CNN Türk web sitesi. Ya zerre kadar basın ahlakına sahipseniz yaptığınız haberi ve şu kullandığınız fotoğrafı şimdi kendiniz tekzip edin. Zerre kadar basın ahlakına sahipseniz. Sahip olmadıklarını biliyoruz. Onların yazı kurullarının ve yöneticilerinin böyle bir basın ahlakına sahip olmadıklarını çok net olarak biliyoruz. İşte bu 13 Ağustos 2015 tarihindeki fotoğraf ve bu fotoğraf aslında Hamza Adıyaman’ın kaybolmasından çok önce yayınlanmış olan bir fotoğraf. Yayınlayan Şamil Tayar. Bundan sonrasını kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.
İktidar HDP ile mücadele edemiyor, siyasi kumpaslarla sonuç almaya çalışıyor
HDP’ye yönelik sistemli olarak iktidar partileri kumpas kuruyorlar, siyasi kumpas kuruyorlar, yargı aracılığıyla bu kumpaslarını sürdürüyorlar. Bugün de bu kumpaslarının bir parçasını iktidarın küçük ortağının grup toplantısında dinledik. Olan budur! Siyasi kumpas kurmaktan vazgeçin. HDP’nin politikalarıyla, görüşleriyle siyasi rekabet anlamında mücadele edin. Edemiyorsunuz, yargıyı kullanarak, kumpas kurup HDP’yi, HDP’nin sözünü, politikalarını tasfiye etmeye çalışıyorsunuz. Biz buna karşı mücadelemizi demokratik siyaset alanında tavizsiz bir şekilde sürdüreceğiz.‘‘
Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler