Alevi Haber Ağı

Alevi Haber Ağı Web Sitesi

Gençlik Örgütleri: “Emperyalistler, işbirlikçiler 6. Filo’yu unutmayın!”

Gençlik örgütleri, ABD savaş gemilerinin boğazlardan geçerek Karadeniz’e ulaşmasına karşı Dolmabahçe’de eylem yaptı. 6. Filo’nun denize döküldüğü Dolmabahçe’de basın açıklaması gerçekleştiren gençlik örgütleri “Emperyalistler, işbirlikçiler 6. Filo’yu unutmayın!” yazılı bir pankart açtı. Eylemde basın metnini gençlik örgütleri adına Mert Soydan okudu.

Emperyalist-kapitalist sistemin koronavirüs pandemisiyle birlikte krizinin derinleştiği ve emperyalizmin derin bir çıkmazın içine girdiğinin belirtildiği açıklamada, “Latin Amerika’dan Doğu Avrupa’ya, Kuzey Afrika’dan Asya-Pasifik’e, Akdeniz’e ve şimdi de Karadeniz’e kadar dünyanın dört bir yanında giriştikleri saldırganlık ve savaşların sonuçları emekçi halk kitlerine ve dünya halklarına açlık, kan, gözyaşı ve sefalet olarak dönmektedir.” denildi.

“AKP-MHP iktidarı silah ve ticari anlaşmalarla işgallerde aktif bir görev alıyor”

Açıklamada ABD’nin Ukrayna’ya destek için gönderdiği savaş gemilerinin boğazlardan geçerek Karadeniz’e ulaşmasına dair şu ifadeler kullandı:

“Rusya ile Ukrayna arasında Donbass bölgesi üzerinden gerilimin tırmandığı çatışmaların arttığı bir dönemde, ABD Ukrayna’ya destek için Karadeniz’e savaş gemileri gönderiyor. ABD’ye ait 2 savaş gemisinin önümüzdeki hafta Türkiye Boğazlarından Karadeniz’e çıkışı için Türkiye’ye diplomatik bildirimde bulunduğu öğrenilirken gemilerin 4 Mayıs’a kadar Karadeniz’de kalacağı bildirildi.

NATO’nun da Türkiye dahil 26 ülkenin katılımıyla Rusya’yı kuşatma hedefli “Defender Europe” (Avrupa’yı Savunmak) isimli Balkanlar merkezli askeri tatbikata hazırlanıyor. Biden’lı ABD emperyalizmi; Rusya’yı kuşatma ve NATO’nun Karadeniz’deki varlığını artırarak Donbass ve Kırım’nda ki Rus varlığına son vermeye dönük bir politikayı devreye sokarken Türkiye de Montrö’den doğan haklarını da kullanarak bu noktada kritik bir pozisyon almak istiyor. Libya, Suriye ve Ukrayna’da olduğu gibi emperyalistlerle işbirlikçiliğini pekiştirecek bir şekilde Karadeniz’deki gerilimde de buna uygun bir konumlanışa gidiyor. AKP-MHP iktidarı bu süreçte diğer ülkelerle silah ve ticari anlaşmalarla işgallerde aktif bir görev alıyor.”

6500 kişilik gücün 4200 askeri TC ordusundandır

Açıklamada, bu konumlanışın AKP-MHP iktidarının ABD ile arayı düzeltecek bir fırsat olarak gördüğü değerlendirildi: “AKP-MHP iktidarının çok boyutlu ekonomik ve siyasi krizine “nefes” aldırma olarak gördüğü ABD ile ilişkilerin düzeltilmesi bugün kendisini kaçınılmaz olarak dayatan bir gerçekliktir. Halkın yoksullukla artan çelişkileri Kürt meselesinde askeri saldırganlık ile alınamayan sonuç, ekonomide Merkez Bankası başkanını değiştirmekten öteye geçemeyen bir tıkanma ve çöküş, sokaklarda dinmeyen öfke egemenlerin verili krizinin ne denli çaplı olduğunu bir kez daha göstermiştir.

Bu bağlamda, AKP-MHP iktidarı ABD ile yakınlaşmayı sağlayacak her fırsatı değerlendirme eğilimindedir. Nitekim NATO’nun Ukrayna ve Gürcistan’da ABD’nin tarafında yer aldığını açıkça bildiğimz VJTF’nin (Yüksek Hazırlıklı Seviyeli Müşterek Görev Gücü) komutası 1 Ocak’tan beri Türkiye’dedir ve 6500 kişilik bu gücün, 4200 askeri TC ordusundandır.”

“Emperyalist saldırganlığa karşı mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz”

Açıklama şu ifadelerle sona erdi: “68 Gençlik Hareketi’nin de en önemli karakterlerinden olan anti-emperyalist mücadele, coğrafyamızda devrimci gençliğin yarattığı berrak bir bilinç ve eylem çizgisiyle karşılık bulmuştur. ABD emperyalizminin 6. Filo’su Dolmabahçe’ye demirlediğinde gençlik, “Yankee go home!” diyerek Dolmabahçe’ye akmış Amerikan askerleri kaçacak fırsat bulamadan denize dökülmüştü. Yine Vietnam kasabı olarak bilinen ve Kasım 1968’de ABD’nin Türkiye büyükelçisi olarak Türkiye’ye gelen Robert Kommer’in aracı ziyaret ettiği ODTÜ’de yakılmıştı. Bu iki örnek de gençliğin emperyalist saldırganlığa karşı nasıl net bir tutum aldığını göstermesi bakımından semboldür. Bugün de emperyalizmin savaş tamtamları çalarken gerici savaşlara ve saldırganlığa karşı anti-emperyalist mücadeleyi büyütürken aynı zamanda yerli işbirlikçi egemen sınıflara karşı da isyanı yaymak günün görevidir. Bu bilinçle tüm gençliği, kadınları, işçi ve emekçileri halka açlık, kan ve gözyaşından başka bir şey vaat etmeyen emperyalist saldırganlığa karşı mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir