DEDE KİMİN DEDESİ
-Sefa Öztürk Dede-
Sosyal olaylar karmaşık hale gelirken kavramlar da karmaşık hale geliyor. Belirsizlik ve bilinmezlik dünyası iktidarlaşmamış fakat iktidarlaşmaya meyillenen inançları daha çok etkiliyor.
Öyle ki, dilde ve uygulamada uyduruk, bilerek bozulan ve inananların hiçmi hiç kavrayamadığı bir literatür ortaya çıkıyor.
Alevilik hiç tartışmasız dünyanın demokratik inançlarındandır.
Ondan dolayıdır ki Aleviler’in pratiği toplumsaldır. Sosyal ve kültürel yapısı doğal uyum yasasına uygun hareket eder.
Bireyin, ailenin, kurumların dayatmasını reddeder. Birde kırk , kırkda bir genel disturdur.
Bu gün dedeler cemevleriyle anılıyor, filan cemevinin , felan kurumun dedesi gibi.
Nerdeyse felanca başkanın dedesi diye isimlendirilecek. Bu bozulma diyanetin dedesine kadar götürdü işi.
Ne acı değil mi?
Önceden adı ocaklarla anılan Alevi inanç önderleri, talibin dedeliğinden feragat etmiş büroratik memur kafasıyla haraket eden emir erlerine dönüştürülmüştür.
Talibin iradasinin olmadığı, tamamen belirli etkin kişilerin inisiyatifi demokratik bir inanç olabilir mi? Üretkenlikten uzak, hutbe okur gibi Aleviliği icra etmeye çalışmak Alevilik midir?
Kuşkusuz bir düğmenin yanlış iliklenmesi bir dizi sorunu da beraberinde getiriyor. Bunca yıldır, bunca zulme ve katliamlara rağmen günümüze kadar kendini taşıyabilme başarısını gösteren Alevilik, Alevi olduğunu iddia edenler tarafından yok edilmeye çalışılıyor.
Rızalık felsefesi Aleviliğin temelidir. Alınacak rızalık otoritenin temsilcilerinden değil, yedisinden yetmişe, eşiktekinden beşiktekine kadar talip topluluğundan olmalıdır. Akılları özgürlüşmeyenlerin vicdanlarıda özgürleşemez.
Vicdanı özgür olmayanlar rızalık noktasında hakikatle yüzleşir, hakkaniyetle haraket edemezler. O zaman da gerçek rızalık mümkün değil gerçekleşemez.
“Dede” yolun dışında, kurumların olur, başkanların olur, diyanetin olurda, taliplerin dedesi asla olamaz.
Bu gün dedeye sorulan soru hangi ocaktansın değilde, kimin dedesisine dönüşmüştür.
Temel sorun bu soruda saklıdır.
Sahi kimin dedesi?
Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler