Alevi Haber Ağı

Alevi Haber Ağı Web Sitesi

Diyarbakır Cemevi’nde Sivas anması

Diyarbakır Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Başkanı Aydın Atlı’nın okuduğu açıklamada, “Cemevlerimiz tanınmıyor. Alevi köylerine zorla Cami yapılıyor. Cami olmayan köylerimize hizmet götürülmüyor. Alevi çocuklarına zorla din dersleri dayatılıyor” ifadeleri kullanıldı.

Diyarbakır Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ve Cemevi’nde Sivas Madımak Katliamı anması gerçekleştirildi.

Sivas’ta 28 yıl önce Pir Sultan Abdal anma etkinlikleri için kente gelen aydın ve sanatçıların kaldığı Madımak Oteli’nin dinci gericiler tarafından ateşe verilmesiyle yaşamını yitiren 33 can için anma törenleri düzenlendi. Bu kapsamda Diyarbakır Cemevi’nde de bir anma gerçekleştirildi.

Diyarbakır Cemevi’ndeki anmaya Eğitim Sen, KESK, DBP, HDP, TİP temsilcileri ve Alevi yurttaşlar katıldı. Anma kapsamında Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Merkezi açıklaması okundu. Açıklamayı Diyarbakır Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Başkanı Aydın Atlı okudu.

Devlet seyretti

Açıklamada, “Sivas’a giden yüzlerce canımızdan 33′ anımız gerici ve katil bir sürü tarafından vahşice katledildiler. Bu katliam, devlet güçlerinin göz yummaları ve ötesinde yönlendirmeleriyle, son derece planlı ve organize bir çalışmanın sonucunda gerçekleştirildi. Katliamın öncesinde gerici ve şeriatçı örgütler haftalarca nefret ve düşmanlık içeren bildiriler dağıtıp “kıyam” çağrılarıyla Sivas’a gelecek olan aydınlarımızı ve canlarımızı hedef gösterdiler. Katliamın yaşandığı gün devlet yetkilileri şeriatçı güruhun toplanmasını ve kalabalıklaşmasını saatlerce seyrettiler. Bu insanlık düşmanı katiller kan ve intikam sloganlarıyla katliam için harekete geçerlerken hiçbir devlet gücü onlara değil müdahale etmek, herhangi bir hamlede dahi bulunmadı. Bu katiller planlı bir şekilde teşvik edilip yönlendirildiler. Şeriatçı-yobaz katil sürüsü nefret saçarak, sloganlar ve tekbirler eşliğinde otele yönelip güvenlik güçlerinin gözleri önünde bu barbarca katliamı gerçekleştirdiler” ifadeleri yer aldı.

‘Katillerin çoğu ya hiç ceza almadılar ya da küçük cezalarla kurtuldular’

Katliamda etkin soruşturmanın yapılmadığına dikkat çekilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Sivas Madımak Oteli Katliamı egemenlerin organize ettiği ve katil güruhun tetikçiliğiyle hayata geçirdiği planlı bir katliamdı. Sonra bu katliamda yer alan gerici katil güruh içinden sadece çok küçük bir grup hakkında dava açıldı. Uzun süren yargılamalar sonunda bu katillerin çoğu ya hiç ceza almadılar ya da küçük cezalarla kurtuldular. Hiçbir sağlık sorunu olmayan, katliamda başı çekenlerden biri olduğu kanıtlanan ve mahkemede hiçbir pişmanlık belirtmeyen Ahmet Turan Kılıç tamamen hukuksuz bir kararla affedildi. Haklarında dava açılan katillerin bir kısmı ise hiç bulun(a)madı. Daha sonra bu katillerin bazılarının Sivas’tan hiç ayrılmadan yaşamlarına devam ettikleri, hatta resmi olarak haklarında arama kararları olmasına rağmen evlendikleri, askere gittikleri, işe girip çalıştıkları, ehliyet aldıkları anlaşıldı. Bir kısmı da arama kararlarına rağmen hiçbir engelle karşılaşmadan rahatça yurtdışına çıktılar.”

‘Cemevlerimiz tanınmıyor’

Aleviler üzerindeki asimilasyon politikalarının sürdüğüne işaret edilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Aleviler üzerindeki bin yıllık asimilasyon ve yok etme politikaları AKP iktidarı tarafından da hevesle devam ettirilmektedir. Cemevlerimiz tanınmıyor. Alevi köylerine zorla Cami yapılıyor. Cami olmayan köylerimize hizmet götürülmüyor. Alevi çocuklarına zorla din dersleri dayatılıyor. Dersim, Maraş, Çorum, Sivas ve Gazi katliamlarının üzeri devlet tarafından örtülüyor. Kamuda ayrımcılığa uğruyoruz. Gençlerimiz Alevi kimliklerinden dolayı işe alınmıyorlar. Birçok insanımız baskı ve ayrımcılıktan dolayı toplumsal yaşamda Alevi kimliğini gizlemek zorunda kalıyor.”

‘Sivas’ın ışığını söndürmeyeceğiz’

Roboski Ankara gar, Suruç katliamlarının hatırlatıldığı açıklamada, iktidarın ötekileştirici diline vurgu yapılarak, “Bu gün çok daha net görüyoruz ki o gün Madımak otelini kuşatan zihniyet, mafyalaşarak ülkeyi kuşatmış durumdadır. Bu nefret ve ötekileştirici söylemlerin bir sonucu olarak HDP İzmir il örgütüne yapılan saldırı sonucuna Deniz Poyraz katledilmiştir. Yine AKP iktidarı kadının özgürleşmesine karşı açık ve aleni bir tavır içindedir. Buna verilecek en somut ve belirgin örneklerden biri de kamuoyunda  ”İstanbul sözleşmesi” olarak bilinen “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi”nden çekildi. Bu, zaten hayatın birçok alanında şiddete maruz kalan kadınların daha da savunmasız kalmaları anlamına geliyor. Ama biz Aleviler, demokratlar, laikler, devrimciler, yurtseverler asla karanlığa teslim olmayacağız. Şah Kalender’den Koray Kaya’ya Pir Sultan Abdal’dan Hasret Gültekin’e uzanan bu onurlu tarih bizimdir. Ve asla onların yolunu terk etmeyeceğiz. Sivas’ın ışığını söndürmeyeceğiz” ifadeleri kullanıldı.

Anma etkinliğinde TİP temsilcisi Murat Danış bir konuşma yaptı. Ardından deyişler okundu, semah dönüldü.

Kaynak: Piryol

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir