“SEFER OLUR ZAFER OLMAZ” YANILGIMIZ.
-Özgür Kaplan-
Kılıç, at ve ordu ile üç kıtaya hükmetmiş Osmanlı imparatorluğu, aynı yöntemlerle Hacıbektaş dergahına girememiş ya da göze almamıştı. Dergâh postnişini Şah Kalender Çelebi’nin önderliğindeki başkaldırıda defalarca bozguna uğrayan Osmanlı çareyi asimilasyonda buldu. Aradan geçen yüzyıllar boyunca da, ne Osmanlı ne de devamcıları asla vazgeçmedi. Öyle ki 600 yıllık imparatorluk çöktü, savaşlarda milyonlarca insan öldü, rejimler değişti darbeler oldu….ama Osmanlı’nın başlattığı, içerden çökertme operasyonu kesintisiz devam etti. Yazıya görsel olarak paylaştığım bu fotoğraf “sefer olur zafer olmaz” yanılgımıza ayna tutsun.
Onlar önce dağlarımıza, gençlerimize, okullarımıza, mahalle ve köylerimize saldırdılar. Artık direkt inancımızın ruhuna, omurgasına saldırıyorlar. Bu, yüzlerce yıllık asimilasyon politikasının yeni bir boyuta geçtiğini ve artık imha aşamasına geçildiğini gösteriyor. Yüzleşmek zorunda olduğumuz gerçeklerimizden biri de, biz en ağır yenilgileri nüfusumuzun en yoğun olduğu bölgelerde aldık.
Şimdi ihaneti görmek zorundayız.
Şimdi ihaneti lanetlemenin yetmediğini görmek zorundayız.
Yenilgi ve zaferden anladığımız nedir?
Direnmek nedir?
Evet seferdeler ve zafer ilan etmek istiyorlar.
Şimdi örgütlere daha çok omuz vermek, daha da güçlenmesi için çalışmak zorundayız.
Özgür Kaplan
Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler