Denizlerin yolundan yürüyerek Filistin halkının yanında olalım!
-Hasan Subaşı-
Başta Deniz Gezmiş ve yoldaşları olmak üzere Türkiyeli yüzlerce devrimci on yıllar önce Suriye ve Filistin’e giderek, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) ve Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi (FDHKC) gibi devrimci örgütlerin saflarında, emperyalist güçlerin uzantıs olan İsrail devletine karşı mücadele ettiler.
Devleti güçleri tarafından beslenen, büyütülen ve dönem dönem Alevilerin, devrimcilerin, Kürt halkının üzerine sürülen, katliamlarda kullanılan ya da bu toplumsal kesimlere yönelik Sivas’ta olduğu gibi katliamlar yapan şeriatçi – faşist çetlere duyduğumuz haklı, doğru öfkeden ve tepkiden hareket ederek, İsrail devletinin mazlum Filistin halkına yönelik yaptığı saldırı ve katliamları savunacak türden yanlış tutumların içine savrulmayalım. Denizlerin yolundan yürüyerek Filistin halkının yanında olalım!
Başta Deniz Gezmiş ve yoldaşları olmak üzere Türkiyeli yüzlerce devrimci on yıllar önce Suriye ve Filistin’e giderek, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) ve Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi (FDHKC) gibi devrimci örgütlerin saflarında, emperyalist güçlerin uzantıs olan İsrail devletine karşı mücadele ettiler. Halkların kardeşliği ve enternasyonal dayanışma anlayışı temelinde katıldıkları bu mücadelede hayatını kaybeden devrimcilerin de var olduğunu hiç kimse unutmamalıdır.
Filistin halkının topraklarını İsrail‘in işgalinden kurtarmak için ağır bedeller ödeyerek sürdürdüğü mücadeleye destek vermek dün olduğu gibi, bugünde doğrudur. Filistin Arap halkının devrimci evlatlarıyla birlikte işgalci siyonist İsrail rejmine karşı omuz omuza mücadele eden Denizlerin ve onların açtığı yolanda yürüyen diğer devrimcilerin bu doğru tutumlarını sahiplenin yolu; Filistin halkının yanında olmaktan geçiyor!
İslamcı örgütler, Filistin halkının kurtuluş mücadelesini kendi dinci amaçlarına âlet ediyor!
İslamcı örgütlerin Filistin halkının kurtuluş mücadelesini kendi dinci amaçlarına âlet etikleri bilinen bir gerçektir. Filistın halkının ulusal kurtuluş mücadelesini bir ‘‘din savaşı‘‘ zeminine kaydırmak ve ulusal direnişi Müslüman ve Yahudi toplumlarının çatışması olarak görmek, gösteremek çok büyük bir yanlıştır. Müslüman ve Yahudi emekçileri birbirilerinin düşmanı değilerdir! Yaşanan çatışmaların, savaşın ve katliamların yartattığı tuz bulutlarının bu gerçeğin üzerin örtmesi, doğru ve gerçek olanı yanılış yapmaz.
İslamcı örgütler, devrimci güçleri tasfiye etmekten asal geri durmuyorlar, durmazlar!
İslamcı örgütler, dinci amaçları doğrultusunda Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) içindeki devrimci – demokrat örgütlere karşı her zaman kesintisiz bir şekilde güçten düşürme ve tasfiye etme faaliyetleri yürüttüler. Kuşatma altından olduklarından dolayı bugün biraz farklı tutum takınmaları, dile getirdiğimiz gerçeği değiştirmez.
Bu yanılış anlayışının Filistin halkının kurtuluş mücadelesine verdiği zarar birçok açıdan gözler önüne serilmiş olmasına rağmen, İslamcı örgütlerin bu amçlarından vazgeçmeyeceklerini onların tutum ve davranışlarından görüp anlıyoruz.
Biz Aleviler, din temelli bir savaşın asla tarafı olmayız!
Biz mazlum Flistin halkının yanındayız. O mazlum halkın topraklarını işgalden kurtarmak için sürdürdüğü haklı mücadelenin yanındayız. Bizim Hamas veya İslami Cihad gibi şeriatçı örgütleri desteklememiz, söz konusu dahi olmaz! Tarihin aynasına bakan herkes bunların Suriye halkına yaptıkları ihaneti midesi bulanarak görür.
O topraklardaki sorunlar; Müslüman ve Yahudi toplumlarını çatıştırarak değil, toplulukların arasında dostluğu, kardeşliği ve dayanışmayı geliştirip büyüterek çözülür. Filistin ve İsrail halklarının, emekçilerin eşit haklar temelinde ve barış içinde bir arada yaşamalarının yolu her türlü ayrımcı, siyonist ve cihatçı politiklara, bu polikların ortaya çıkardığı saldırılara ve çatışmalara kalıcı bir şekilde son vermekten geçiyor.
İsrail’deki devrimci- demokrat kesimler ve yüzbinlerce İsrail vatandaşı bedeller ödeyerek uzun yıllardır barış içinde bir arada yaşamayı savunuyorlar. Sayıları şimdilik az bile olsa İsrail halkının içinde mazlum Filistin halkının direnşine destek veren bir kesimde var. Zor olsa da kesinlikle bu dostluk ve kardeşlik cephesi güçlendirilmelidir!
Çünkü Filistin ve İsrail halklarının barış içinde bir arada yaşamlalarının başka bir yolu yoktur! Biz her türden ırkçılığa, antisemitizme, çatışmaya, savaşa ve işgale karşı çıkıyoruz. Halkları birbirine düşman eden bu iğrençliklere hayır diyoruz!
Bizim yüreğimiz; işgalcı zalimin zulümüne karşı direne, ülkesini İsrail devletinin işgalinden kurtarıp onurlu ve özgür yaşamak için her türlü fedakârlığa katlanan Filistin halkı için çarpıyor!
Filistin ve İsrail halkları, o topraklarda eşit haklar temelinde ve barış içinde birlikte yaşayabilecekleri bir toplumsal düzeni mutlaka kuracaklardır!
Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler