Alevi cenaze erkanlarına yönelik bir kaç soru

Büyük şehirlerde yaşayan Alevilere “Sizin için cemevi nedir?” diye sorarsanız belli cevaplar alacaksınızdır. Cemevlerinin ibadethane olmasının yanında inancın ve değerlerin yok olmaması adına ayakta duran yer… Bir de şunu duyacaksınız, eğer soruyu soran kişi olarak Aleviyseniz; “Eskiden cenazelerimiz camiden kalkıyordu, bugün cemevinden. Cemevinin bize tek yararı budur.”
Evet, bu cevabı muhtemelen yalnız bir Alevi bir Aleviye söyleyecektir. Bunu anlamak ise güç değil, kapalı toplumların kendilerince “dışarıya” vermedikleri sırlar vardır. Peki bunu neden yazıyorum? Çünkü artık sır diye bir şey kalmadı. İbadet esnasında canlı yayınların yapıldığı, inancın dönüştürüldüğü bir yerde kimse sırdan bahsedemez öyle değil mi?
Gelelim cenaze meselesine: çok uzun zamanlar Alevi cenazeleri, Alevileri temsil eden bir ibadethane olmadığı ve veya ibadethane kabul görmediği için camiden kaldırılıyor. Dolayısıyla cenaze nedeniyle binlerce Alevi cenaze namazı kılıyor… Neyse ki bugün cemevleri var da herkes kendi inanç ritüelini gerçekleştiriyor(!) Bu cümleyi yazarken gülümsedim; çünkü örneğin İstanbul’da pek çok cemevinde cenazeye katıldım ve burada tecrübe ettiklerim, yazdığım o cümleyi çürütecek durumda.
Cenaze namazı mı, cenaze erkanı mı?
Bugün cemevlerindeki cenazelerde Türkçe veya Arapça erkan görülüyor. Esasen Hakka yürüyen canın anadili ne ise (Türkçe, Kürtçe gibi) o dilde ibadet yapılmalı ve belki köylerde anadilde Hakka yürüme erkanı bu şekilde yapılıyordur; ancak şehirlerde değil! Bu anlamda şehirlerde Türkçe cenaze erkanı bir kazanım olarak görülüyor; ancak sadece Türkçe erkan yapılması salt bir kazanım olarak algılanamaz, Türkçe kelimeler ile ne söylendiğine bakmak gerekiyor.
En son katıldığım cenaze erkanı da Türkçeydi. Cemevi bahçesine dizilen insanlar, tabutun meydana getirilmesi ile yerlerini aldılar. Bütün erkekler tabutun önüne dizildi ve kadınlara cenazeye katılacak alan bırakmadılar… Sanki erkana sadece erkekler katılabilirmiş gibi. Dede de elindeki mikrofonu “Kadınlara yer açalım, biz canız, beraber ibadet ediyoruz” demek yerine şu şekilde kullandı: “Merak etmeyin bizim cenazemiz de aynıdır, sadece Türkçe okuyoruz. Başka hiçbir değişiklik yok.” Burada Dede Sünnilere sesleniyordu. 200’ü aşkın kişinin olduğu cenazede toplasanız 10 kişi Alevi değildi… Daha da ilginci Dede açık açık “Biz Türkçe cenaze namazı kılıyoruz” diyordu, söylediği buydu. Öyle de oldu. Sırayla ayetler, dualar okudu, namazda olduğu gibi sağ ve sol tarafı selamlattı ve bitirdi.
Benim kimsenin kıldığı namaza lafım yok; her inanç talibi o inancın gereğini yerine getirmeli. Sünni namaz kılmalı, Alevi cem yapmalı… Ancak Alevi kendi ibadeti yerine bir başka ibadeti “kendi ibadetiymiş” gibi yapıyorsa burada bir sorun var, öyle değil mi? Biz buna asimilasyon diyoruz ve bu asimilasyonu da en iyi Dede-kurum ikilisi yapıyor. Peki madem cenazede namaz kılınacak, cemevleri neden var? Cami ile cemevi herhangi bir inanç çeşitliliği/ farklılığı göstermeyecekse, cemevleri neden var? Sahiden soruyorum, cemevleri neden var?
Not: Eskiden cenaze erkanlarının nasıl yapıldığına dair bir araştırmam var. Umarım kısa sürede yayınlama şansım olur. Ancak peşin peşin söyleyeyim, bugün cemevlerinde yapılan erkan ile alakası yok.
Ceren Ataş
16.10.2019

Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler