Alevi Haber Ağı

Alevi Haber Ağı Web Sitesi

Zeynel Özen: Alevilere yönelik artan baskı ve asimilasyona karşı TBMM’de basın toplantısı yaptı

Alevi kurumları, Alevi toplumuna ve Alevi kurum yöneticilerine yönelik yaygınlaşarak devam eden baskı ve asimilasyona dur demek için, 16 Kasım 2019 tarihinde İstanbul’daki Garip Dede Dergahı’ında bir araya gelecekler. Kitleye açık olan birleşik mücadele toplantısına şu Alevi kurumları ( AABK,  ABF, PSAKD, ADFE, AVF, AKD,  DAD ) katılacak.

HDP İstanbul Milletvekili Zeynel Özen, bugün TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Garip Dede Dergahı’ında yapılacak toplantıya kitlesel katılım  çağrı yaptı.  Zeynel Özen, “Çatı örgütleri olarak, bizlere yaşam hakkı tanımayan faşizme karşı safları sıklaştırıp, bir olup, iri olup, diri olabilmek için Garip Dede dergahı önünde gerçekleştireceğimiz buluşmaya tüm canları bekliyoruz” dedi.

HDP İstanbul Milletvekili Zeynel Özen‘nin Alevilere ve Alevi kurumlarına yönelik artan baskı ve asimilasyona karşı bugün TBMM’de yaptığı basın toplantısına AABK Onursal Başkanı Turgut Öker, Araştırmacı Yazar Metin Kaçmaz, Av. Ali Yıldırım ve bir grup duyarlı insan katıldı.

CAMİSİZ HİÇBİR KÖY KALMAYACAK ”

HDP’nin Alevi vekili Özen, devlet nezdinde gelişen baskı politikalarının her geçen gün kapsam alanını genişleterek devam ettiğine değinerek  Kars’ın Sarıkamış ilçesine bağlı Aşağısallıpınar Köyü’ne zorla yapılmak istenen camiye ilişkin su ifadeleri kullandı:

“Fakat yıllardır yapılamayan bu camiyi uygulamaya geçirip, bölgenin kültürel dokusunu bozarak asimile etme projesi AKP iktidarına nasip olmuştur. Aşağısallıpınar köyü muhtarı Kutlay Emelet; cami yapımında kimseye danışılmadığını belirtip Sarıkamış Kaymakamı’nın, ‘Bu köye cami yapılacak. Camisiz hiçbir köy kalmayacak’ dediğini hatırlatarak isyan etmiştir. Ülkenin dört bir yanına dağılan köylüler de bu asimilasyon çalışmasına asla boyun eğmeyeceklerini belirtmiştir.”

“ GÖKHAN ÖKSÜZ ALEVİ ÖĞRENCİLERE NAMAZ KILMALARI İÇİN BASKI YAPTI ”

HDP İstanbul Milletvekili Zeynel Özen,  Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesindeki Belören Çok Programlı Anadolu Lisesi Müdürü Abdullah Özbay ve rehber öğretmen Gökhan Öksüz’ün Alevi öğrencilere namaz kılmaları için baskısı yaptıklarını vurgulayarak açıklamlarına şöyle devam etti:

 

“Öğrencilerin velileri, namaz kılmayan öğrencilerin notlarının düşürüldüğünü ve kız öğrencilere beden eğitimi dersinin yasakladığını iddia etmektedirler.

Adıyaman Alevi Kültür Derneği Başkanı Cafer Koca, ‘Kimse kimseye zorla din öğretemez’ diye tepki göstererek, menzil tarikatına ait Semerkand dergilerinin öğrencilere verildiği ve evlerinde okunmasının istendiğini belirtmektedir. Öğrenciler şikâyetini ailelerine duyurarak, Okul Müdürü ve Rehber öğretmenin Alevi öğrencilere, ‘Hz. Ali namaz kılıyordu siz niye namaz kılmıyorsunuz’ diye kızdığını, psikolojik olarak çöktüklerini, baskının bir an önce bitmesini talep etmelerine rağmen buna sebep olan kişiler hakkında herhangi bir işlem yapılmamıştır.”

“ TURGUT ÖKER’İN KAÇMA TEHLİKESİNİN VE NİYETİNİN OLMADIĞI ÇOK AÇIKTIR ”

Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) Onursal Başkanı Turgut Öker’e yönelik soruşturmalara ve Öker’e konulan yurtdışına çıkış yasağına da değinen Özen, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Öker, Mehmet Sağır tarafından atılan iftiralar ihbar kabul edilip gözaltına alınmış ve ardından serbest bırakılmıştı. Sonrasında 24 Ekim tarihinde sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek başka bir soruşturma gerekçe gösterilerek SMS davetiyle ifadeye çağrılmıştır. Gecikmeksizin avukatıyla birlikte davete icabet ederek İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurmuştur. 2014-2015 yılına ait (genel başkanlık dönemini kapsayan süredeki) sosyal medya paylaşımları iddiasıyla hakkında “Yurtdışına çıkmamak suretiyle adli kontrol hükümlerinin uygulanması” kararı verilmiştir. Dün daha yeni açılan 2 dava ile bu davaların sayısı artırılıp, yurtdışı yasağı yeni davalarla devam ettirilmektedir.

Öncelikle Turgut Öker uzun yıllardır Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu’nun genel başkanlığını ve Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu’nun kurucu genel başkanlığını yapmıştır. Halen de onursal başkanlığını yapmaktadır. 2015 yılında milletvekili seçilmiş, seçimlerin yenilenmesi nedeniyle bu hakkını kaybetmiştir. 2018 seçimlerinde de milletvekili adayı olarak gösterilmiş, listelerin açıklanmasından bir kaç gün önce düşünce ve ifade özgürlüğünü ihlal eden bir karar neticesinde YSK tarafından milletvekilliği engellenmiştir. Bu süreç zarflarında yüzlerce kez yurtdışına çıkmış, dünyanın birçok şehrinde konuşmacı olarak sivil toplum faaliyetlerine katılmıştır. Hatta en son 24 Ekim tarihinde kendisine gelen SMS’in ertesi günü İsveç’te bir etkinliğe katılıp Ülkeye dönmüş ve akabinde ifadeye gitmiştir. Turgut Öker, hakkında daha önce 7 soruşturma başlatılmış, 5’i için hava alanlarında gözaltına alınmış ve kendisinin haberi olmadan ve herhangi bir bildirimde bulunulmadan yapılan yakalama işlemleri hariç bunların hepsine icazet etmiştir. Görüldüğü üzere; yurtdışı çıkış yasağına gerekçe gösterilen nedenlerin aksine Turgut Öker’in kaçma tehlikesinin ve niyetinin olmadığı çok açıktır. Alevilerin iradesinin kırılması için verilen bu karar; Turgut Öker şahsında tüm Alevilere yapılmış bir operasyondur.

Ayrıca Turgut Öker hem Türk hem Alman vatandaşı olup, uzun yıllardır Avrupa’da yaşamasından ötürü, akrabaları, sosyal ilişkileri, ticari ilişkileri yoğun bir şekilde her iki ülkede de devam etmektedir. Kendisi halen Türkiye’de daha çok bulunmasına rağmen annesi, babası ve kardeşleri dahil 7 sülalesi Almanya’da yaşamaktadır. Kendisi de geçirmiş olduğu 2 ağır ameliyattan dolayı yurt dışında düzenli olarak fizik tedavisi görmektedir.

Bu karar; Türkiye Cumhuriyeti olarak imza attığımız İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin 13/2 maddesinde belirtilen seyahat hakkına, AİHS’nin 6. Maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkına, Anayasa’nın 23. Maddesinde düzenlenen ‘yerleşme ve seyahat hürriyetini’ hakkına, Anayasa’nın 23. Maddesinde düzenlenen ‘ailenin korunması’ ilkesine, AİHS’nin 8. maddesinde düzenlenen ‘özel yaşama ve aile yaşamına saygı hakkı’na aykırı nitelikte bir karardır.

‘‘ BİRLİKTE OMUZ OMUZA MÜCADELE EDEREK İNANCIMIZI YENİ NESİLLERE AKTARIP DEVAM ETTİREBİLİRİZ ”

Özen,  basına açıklamasınada birlikte mücadelenin önemine ilişkin şunları ifade etti: ‘‘ Sonuç olarak; bütün bu olumsuz gelişmelere karşısında elbette susarak, kayıtsız kalarak varlığımızı sürdüremeyiz. Ancak bir araya gelerek, birlikte omuz omuza mücadele ederek, tüm saldırılara ve asimilasyon çalışmalarına karşı inancımızı yeni nesillere aktarıp devam ettirebiliriz. Türkiye ve Avrupa’daki Alevi çatı örgütleri olarak, bizlere yaşam hakkı tanımayan faşizme karşı safları sıklaştırıp, bir olup, iri olup, diri olabilmek için 16 Kasım’da Küçükçekmece’de Garip Dede dergahı önünde gerçekleştireceğimiz buluşmaya tüm canları bekliyoruz.”

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir