Berlin Alevi Toplumu ve Cemevi: ‘‘Cemevleri ibadethanemizdir.”

”Özellikle son bir kaç yıl içinde Türkiye’nin farklı şehirlerinde, Alevilerin yaşadığı mahallelerde Alevi Yurttaşların evlerine yönelik nefret içerikli yazılar ve provakatif saldırılarının son örneklerine, Manisa, İzmir, Bursa, İstanbul, Ankara gibi bir çok şehirde tanık olduk. Bu nefret girişimlerinin dışında İstanbul Gazi Mahallesi Dersim Derneği tarafından 28 Aralık 2019 tarihinde düzenlenen Alevilerin geleneksel yılbaşı kutlaması Kalo Gağan etkinliğine polis saldırısı gerçekleşmiş ve altı Alevi yurttaş darp edilerek gözaltına alınmıştı.

Bu çirkin girişimlerin hemen akabinde 13 Ocak 2020 tarihinde CHP’li İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisinde oy çokluğu ile Cemevlerinin ibadethane olarak tanınmasına dair önemli karar alınmış, benzer kararın alınması için İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde (İBB) CHP ve İyi Parti’nin “Cemevlerinin ibadethane statüsünün tanınması ve ibadethanelerin İBB’den aldığı hizmetlerden yararlanması” teklifi, AKP’li ve MHP’li meclis üyelerince reddedilmiştir. Büyük Birlik Partisi (BBP) Başkanı Mustafa Destici, dün yaptığı açıklamayla Avrupa Alevi Kurumlarını hedef göstermiş, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’da ‘‘Cemevlerinin İbadethane olarak kabul edilmesi doğru değildir‘‘ sözleriyle AKP-MHP’nin aldığı kararı destekler nitelikte açıklamalarda bulunmuştur.

Cemevlerinin ibadethane olarak tanınması konusunun gündeme geldiği bu günlerde İstanbul Sultanbeyli Pir Sultan Abdal Cemevine 18 Ocak 2020 tarihinde kimliği belirsiz (bizce bilinen) kişilerce saldırı gerçekleştirilmiştir. Bu saldırı sonucu Cemevine maddi hasar verilmiş, nefret ve şiddet içerikli yazılar yazılmıştır.

2019 yılında Alevi yurttaşlarımızın evlerine dönük saldırılara yönelik AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu “Saldırganların mutlaka bulunacağını ve bu saldırıların yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınacağına” dair açıklamalar yapmıştır. Ne yazık ki verilen bu sözlere sadık kalınmadığı saldırıların devam etmesinden çok net bir şekilde anlaşılmaktadır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) 2015 yılında Cemevlerinin statüsü konusunda verdiği karar ve iç hukukta Yargıtay tarafından alınmış beş ayrı karar olmasına rağmen bu hukuksal kararlar çiğnenmiştir. İstanbul’da AKP ve MHP’li Belediye Meclisi üyelerinin Cemevlerinin İbadethane olarak tanınmasına karşı red oyu kullanmaları, BBP ve Saadet Partili Başkanlarınin açıklamaları açıkcası Alevilere ve Alevi kurumlarına dönük nefret ve inkar saldırılarının bir parçasıdır.

Berlin Alevi Toplumu ve Cemevi (BAT-Cemevi) olarak AKP iktidarına, BBP ve Saadet Partili yetkililere kırmızı çizgimiz olan ‘‘Cemevleri ibadethanemizdir.”sözünü hatırlatarak; Alevi yurttaşların yaşam alanlarına, geleneklerine, inançsal ritüellerine ve kutsal mekanları olan Cemevlerine yönelik saldırıların fail ya da faillerinin bulunup yargı önüne çıkarılması gerekir. Gerekli cezaî işlemler yapılmadığı taktirde bu saldırı girişimleri durmayacak ve AKP iktidarı Aleviler nezdinde zan altında kalmaya devam edecektir. ”