AKP – SARAY DEVLETİ ÇOCUKLARIMIZA ZORLA NAMAZ KILDIRMAK İSTİYOR!
AKP – SARAY DEVLETİ ÇOCUKLARIMIZA ZORLA NAMAZ KILDIRMAK İSTİYOR!
– Hüseyin Ali Candemir –
12 Eylül askeri darbesi sonrasında uygulanmaya başlanan zorunlu din dersi, yıllardır din ve vicdan özgürlüğü açıkça ihlal edilerek uygulanmaktadır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi zorunlu din dersinin, din ve vicdan özgürlüğünün ihlali olduğuna karar vermiş, ancak yargı kararlarına rağmen bugüne kadar gerekli adımlar atılmamıştır. Türkiye’de yıllardır okullarda zorunlu din derslerinde okutulan İslam’ın Sünni-Hanefi mezhebinin kurallarıdır. Bu nedenle bütün din ve inanışlar öğrencilere eşit mesafede tanıtılmamakta, bu durum okullarda özellikle Alevi ve gayri müslim öğrencilere yönelik ayrımcı, dışlayıcı uygulamaların ortaya çıkmasına neden olmaktadır.
Yıllardır özellikle eğitim sistemi üzerinden hayata geçirilen ve pedagoji bilimine tamamen aykırı olan bilim düşmanı politika ve uygulamalar geçtiğimiz 16 yıl içinde tarihte hiç olmadığı kadar artmıştır. Okulöncesi eğitimden üniversitelere kadar eğitim sistemi, bilimin en temel evrensel gerçekleri yok sayılarak, iktidar tarafından sürekli istismar edilen dini kural ve referanslara göre düzenlenmektedir.
AKP – Saray rejmi her konuda olduğu gibi, eğitim konusunda da tekci ve mezhepçi anlayışını toplumun farklı kesimlerine dayatmaktan geri durmuyor. Bu tekçi ve mezhepçi yaklaşımıyla; kırıntı düzeyinde kalan din, vicdan ve inanç özgürlüğünün kırıntılarında yok etmek istiyor. Çünkü başında Tayyip Erdoğan’ın bulunduğu faşist dikta rejmi, her açıdan siyasi isalam göre şekilenmiş ve Saray rejmine biat etmeyi ibadet olarak gören bir toplum yaratmak istiyor.
AKP – Saray rejminin politik- ideolojik hedeflerini gerçekleştirmek için sunduğu maddi, manevi destek ile Türkiye’nin her yerinde katı bir ‘‘dinci gericilik‘‘örgütleniyor. Bu‘‘dinci gericiliğin‘‘ ideolojik hamurunun mayası sünniliktir!
AKP iktidarı; eğitimi kendi politik – ideolojik amaçlarına göre yeniden şekillendiremediği sürece, Türkiye’yi adım adım ‘‘dinci gericiliğin‘‘ karanlığı içersine sokmanın zannedildiği gibi öyle çokta kolay olmayacağını çok iyi biliyor. Bundan dolayı, 16 yıllık iktidarı boynunca muazzam bir kararlılıkla Türkiye’nin eğitim sistemini parça parça değiştirdi.
Milli Eğitim Bakanlığı‘nın Diyanet İşleri Başkanlığı başta olmak üzere, ‘Türk – İslam Sentezcisi‘‘ çeşitli tarıkat, cemaat ve iktidarın politik yörüngesinde olan ‘İslamcı vakıf‘‘ ve derenkler ile birlikte, 6- 13 yaş arasındaki çocuklara yönelik imzaladığı işbirliği protokolu, vurgu yaptığımız bu politiklarının ürünüdür.
Bu protokol ile başta Alevi çocukları olmak üzere tüm çocuklara 5 vakit nazmaz kılma zorunluluğu getiriliyor.
Bu asimilasyondur!
Bu din ve vicdan özgürlüğüne açık bir saldırıdır!
AKP – Saray devleti, yürülüğe sokacağı bu asimilasyoncu protokolü ile imza attığı uluslar arası çocuk hakları sözleşmlerini resmen hiçe sayıyor. Devlet eliyle siyasal ve dinci gericiliğin örgütlenmesinde sınır tanınmıyor.
AKP devletinin eğitim sistemi; sünniliği referans alarak, başta Alevi çocukları olmak üzere tüm inanç gruplarına ve inanmama hakkını kullanan kesimlere mensup herkese zorla “Türk-İslam Sentezi”ne dayalı mezhepçi din eğitimi dayatmaktadır.
Bu tekçi ve mezhepçi eğitim ile 6 -13 yaş arasındaki çocukların zorunlu din eğitimleri ve 5 vakit namaz uygulaması ile asimile edilmesi, başta çocuk hakları olmak üzere laikliğe ve inanç özgürlüğüne aykırıdır.
Laik olmayan bir eğitim sisteminin demokratik ve bilimsel olması, demokrasi, eşitlik ve özgürlük mücadelesine hizmet etmesi, bireylerin inançlarını hiçbir baskı altında kalmadan özgürce yaşamasına+ ortam sağlaması mümkün değildir! Gerçek anlamda eşit, özgür ve laik bir eğitim ancak demokrasinin, eşitliğin, temel hak ve özgürlükler alanının genişlemesi, bütün yurttaşların eşit haklar temelinde, barış içinde bir arada yaşaması ile mümkündür.
Eğitim sistemi ve okulların iktidarın denetimine girmesine ve egemen ideolojiye teslim edilmesine asla izin vermeliyiz! İktidarın bu politikların ancak toplumsal demokratik kitle direnişiyle boşa çıkarabiliriz. Bu bağlamada eşit, özgür ve demokratik yaşamdan yana olan bütün ilerici, emek ve demokrasi güçleri AKP iktidarının dayatmalarına, asimilasyoncu politikalarına karşı sonuç alcı olan bir birleşik mücadele yürütmelidir!
Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler