“DERSİM”
- Yüksel Arslan
15 Kasım 1937.
“Kanayan yara”
Sade dilsiz, karanlık şu.
Sade unun uykusu.
Ak sakalı boyundan büyük.
Küçük ihtiyar.
Güldü,
Dedi,
Sen bakma havanın durgunluğuna,
Derya dediğin uyur uyur uyanır….”
Nazım Hikmet
Büyük usta Nazım hikme’tin dizeleriyle idam edilen Pir Seyid Riza’yı ve yoldaşlarını selamlıyorum…
Bilinmelidir ki ezilen her ulus, her inancın ve ezilen her sınıfın baskıya ve zulme karşı isyan etme hakkı vardır. Ve bu aynı zamanda meşrudur..
Dolayısıyla isyan etmiş olsa’da, yapılan katliamı meşru görmememiz beklenilmemeli..
Bu acıyı unutmak mümkün değil.. Dersim katliamı’nın Cumhuriyet tarihinin yakın katliyamların’ dan biri olduğu şu götürmez bir realitedir..
Aradan 83 yıl geçmesine rağmen halkımızın yan yana geldiğinde en çok konuştuğu meselelerden biridir. Zira yaşanan olayları yakın tanıkları halen aramızda yaşıyor. Kimimizin babası, kimimizin dedesi, ve yakın çevresi var bu acı onların içinde..
Bu bağlamda Dersim bir katliam değil, bir soy kırımıdır. Burada asıl olan mesele’yi doğru kavramaktır.
Dersim halkin’ın 37-38 tertelesi büyük yıkım, ve yok edilmenin kara günü olarak anılmaktadır.
- Cumhuriyeti sınırları içerisinde en büyük soy kırımıdır.. Bu utanç ne yazık ki hala orta yerde duruyor. O gün yaşamış acılarlardan hala ders çıkarılmamıs, bu kara günlerle yüzleşme gerçekleşmemiştir.
Dersimin tüm tarihsel ve kültürel arka planlarıy’la gasbedilen hakları, dili, inancı kültürey’le yüzleşmeli. Ve bu inançla “DERSİM halkından”bu devlet özür dilemelidir.
Gecmiste olduğu gibi dersim’in kültürel yapıları, tarihi yeniden idari bir yapıya kavuşturulması, ve başta Pir seyid rıza ve idam edilen yoldaşları’nın mezarları olmak üzere, toplu katliyam ve mezarlıklar ortaya çıkarılmalıdır.. Bu süreç hayata geçirilmeden dersim’ in acısı dinmez!
Bu katliyam’da asılarak şehit edilen kefensiz ölülerimizi Pir Seyid Rıza’nın manevi huzurunda anıyorum..
Ruhları şad olsun!
15.11.2020.
Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler