Mesut Kabakçı Yazdı: Çekin Sifonu!

Askıda ekmekle övünen bir ülkede “Aya çıkacağız” deniliyorsa…
Alevilerin evleri, işyerleri işaretlenip ölümle tehdit ediliyorsa…
Başta Ermeniler olmak üzere tüm azınlıklara devamlı parmak sallanılıyorsa…
Kendisinden şifa bekleyen hipokrat yemini etmiş doktorun “Aleviler Cemevlerinde içki içip,dansöz oynatıyorlar, Aleviler teröristtir” hakaretlerine maruz kalıyorsa…
Birisi IQ’su yüksek öğrencilere aba altından sopa gösterircesine tehdit edip akıllı olun diyerek yazdığı mektubun altına ismini dahi yazmayı beceremiyorsa…
Öz kızına tecavüzden hakim karşına çıkıp “İmam caizdir dedi, ben de yaptım efendim” diyerek kendini savunuyorsa…
Tuvalet açılışlarında dahi “Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde” denerek söze başlanılıyorsa…
Akademi dünyasının saygın bir ismi “Bilmem kimin karısı” olarak telaffuz ediliyorsa…
Yoksulluk, hatta açlık sınırındaki halka “Ucuz alışveriş için pazarlara akşam uğrayın” deniyorsa…
Yoksulluk ve çaresizlik sonucu hayattan ümidini keserek birlikte intihar edip 1,5 yaşındaki çocukları yetim ve öksüz bıraktırılıyorsa…
İki defa intihal yapmış biri dünyanın sayılı üniversitesine kayyum rektör olarak atanıyorsa…
Arkalarına sarayı alarak bulundukları her ortamda en üst perdeden devamlı şekilde “Buzdolabını biz getirdik, otomobili biz getirdik, suyu biz getirdik, yolu biz getirdik, biz getirdik, biz getirdik vs.vs. diyorlarsa…
Ana muhalefet lideri yıllarca cibiliyet üzeri sinsice mezhebi üzerinden hakarete uğruyorsa…
Yine ana muhalefet liderine “Yakın, o evden sağ çıkarmayalım” diyerek taş, sopa ve demir çubuklarla öldürmek için saldırılıyorsa…
Ülkenin üçüncü büyük partisinin eş başkanı bir kişinin iki dudağı arasından çıkan bir emirle dört senedir cezaevinde rehin tutuluyorsa…
Ve yine ülkenin üçüncü büyük partisinin legal oylarla kazanmış olduğu belediyelere kayyumlarla çökülüyorsa…
Dinci ve kinci, kavgacı, kandan ve ölümden beslenen bir nesil yetiştiriliyorsa…
Çocuklara tecavüz olağan görülüp, kadın cinayetleri sıradanlaştırılıyorsa…
Şehirler rant uğruna inşaatlarla talan edilip betona gömülüyorsa…
Dağlar, ormanlar, tepeler, nehirler, göller, dereler maden ocakları ve hidro elektrik santralleri ile katlediliyorsa… Bir kısım cenah maddi ve (lojistik) açıdan beslenip devamlı şekilde birilerine
“Haddinizi bilin, oturun oturduğunuz yerde” diye tehditler savuruyorsa…
Tam randımanla işlev görmeyen bir laiklikten dahi rahatsız olunup “Yeni anayasa da laiklik çıkarılıp yerine şeriat hükümleri konsun” çığırtkanlığı yapılıyorsa…
Ekonomik gösterge çiftçinin cebindeki güncelleme süresi geçmiş bir telefon ve internet erişimi üzerinden anlatılıyorsa…
21.Yüzyıl da hâlâ kadınlar ve genç kızlar giyimleri ve kahkahaları yüzünden eleştirilebiliniyorsa…
Gençlerin sevgi dolu yaşamları “Vapurdan inenlere bakıyorum, erkeklerle sarmaş dolaş olan kız mı? kadın mı? bilemiyorum” sözleriyle ayıplanıyorsa…
Cinsel tercihleri yüzünden insanlar sapkın olarak damgalanıp hedef gösterilerek lince tabi tutuluyorsa…
Ülkenin başındaki zat tarafından insanların başına aşağılanırcasına çay poşetleriatılıyorsa…
Dünyanın gelmiş olduğu iletişim ve teknoloji noktasında ülkemizde hâlâ bir çok öğrencinin bilgisayar ve internet yokluğu konuşuluyorsa…
Müthiş beyinler ülkedeki karanlık ve geleceği belli olmayan durumdan dolayı elinde hazır bavuluyla “Neresi olursa olsun bu ülkeden bir an önce gitmeliyim” diye fırsat bekliyorsa…
Sokak ortalarında siyasetçiler ve gazeteciler öldüresiye dövülüyorsa… Akademisyen, öğretmen, öğrenci, siyasetçi gazeteci, muhalif kim varsa cezaevlerine atarak siyaset yaptıklarını anlatıyorlarsa…
Ülkenin bilmem neresinde “Şu cezaevinin inşaatı başladı, şunun inşaatı bitti” diyerek övünç cümleleri kuruyorlarsa…
Ve bunları yazan, dile getiren bir avuçda olsa korkmayan, cesaretli omurgalı dik duruşlu gazetecileri, gazeteleri ve televizyonları susturmaya çalışıyorlarsa…
Evet, bu olumsuzlukları yaşatan birilerinin üzerine çekin sifonu ve geriye dönüp de bakmayın, gerekirse bir daha çekin sifonu, bir daha, bir daha, bir daha…
Mesut Kabakçı
12.02.2021

Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler