Kitap Tanıtımı: Olmazsa Yeniden Dene
-Fuat Doğan-
Olmazsa Yeniden Dene kitabına eliniz dokunduysa,inanın gözünüzü değil ,kalp atışlarınızı bile kitabın akışına bırakacaksınız.Kitabın konusuna gelirsek,yetmişlerin sonunda Adana’da bir grup devrimci gencin yaşamış olduklarına, birebir ilk ağızdan tanıklık ederek,eylemlerini,kendi iç tartışmalarını,tutuklanmalarını,hapishane süreçlerini ,idam edilişlerini ve kitabada asıl konu olan kaçış planlarını ,soluk almadan, gerçekci bir anlatım içinde kendiniz de yaşayacaksınız.Seksen darbesine giden bu sürecin son dönemine Adana ve çevresinin genel ekonomik ve politik yapısı içinde bu devrimci kanadın gözünden tekrar bakma ,değerlendirme fırsatı bulacaksınız.
Ülkemizde, belkide korkusuzluğun başkenti diyebileceğimiz Adana ve onun tepeden tırnağa cesarete bürünmüş çocukların idama giderken,hapishanede yatarken ve de tunel kazıp,arkadaşlarıyla kaçış öykülerine tanıklık ederken ,bu ülke, geleceğinin güvencesi olan genç insanlarını, niçin ölümlere,işkencelere layik gördüğünün konusu tekrar gündeminize oturacaktır kuşkusuz.
Bu Anadolu toprağının hangi taşını kaldırsan,herhangi bir tarihi zaman diliminden,size bir zulmün sesini vereçektir.Elimizdeki işte bu kitap ,seksenler Türkiye’sinde, işkencenin yoğun şekilde uygulandığı sorgu merkezlerinde ve hapishanelerinde bu devrimci kuşağın yaşamını direk,bu olayların içinde yaşayanlardan biri olan yazarımız C.Erdal Aykaç tarafından aktarılıyor.
Katıksız, abartısız,siyasi bir çıkar gözetilmeden,ön plana çıkmak gibi bir amaç gütmeden, Çukurovanın bu gözüpek delikanlılarının yaşamış oldukları süreci gözlerimizin önüne sermektedir olanca çıplaklığıyla.Her ne kadar kitabımızda hapishanelerden kaçış ön plana çıkmış gibiysede anlatılanlar bunun çok daha ötesindedir. Bu kuşağın müçadelesini,eylemlerini ,hayatı sorgulamalarını,çok zeki bilgili,donalımlı bu yurtsever gençlerin,çeşitli biçimlerde kıyımının ilk ağızdan anlatımıdır da diyebiliriz rahatlıkla.Tunelleri tırnaklarıyla kazanların hikayesi olduğu kadar yoldaşlarıyla idam sephasında vedalaşan kuşağın gerçekliğidir aslında karşımızda duran.
Yaşadıkları ortam ne olursa olsun,oluşabilecek bütün olumsuz koşullar içerisinde bilgi,beçeri ve de yüksek derecedeki pratik uygulamalarıyla zorlukların üstesinden gelmeyi başarmış,kendilerini geliştirmek için son nefeslerine kadar zamanları olduğu bilimçindeki aydın insanların hayat öyküleridir karşımızda duran.Ülkemizin geçekliği olan kendi çocuklarının celladı olma sevdasına bir kez daha bu kitapla tanıklık etmekteyiz.
Bütün bu olayların merkezinde bulunan C.Erdal Aykaç, sade ve inandırıcı anlatımıyla ön plana çıkmayarak ,çarpıcı ve çok doğru bir biçimde ;arkadaşlarının idamlarına tanıklık etmiş, Kiraz Deresinden ‘‘Olmazsa Yeniden Denen‘‘ süreçine,hapishaneden kaçış ve sonraki hayata uzanan bu devrimci hapishane kuşağının öyküsünü, bu kadim toprakların tarihine yalın bir biçimde bir kez daha yazdırmıştır.
İlk kitabı olmasına rağmen çok önemli akıcı bir anlatım,yer yer doğa tasvir örnekleriyle,en çokta insana dair tahlil,davranış biçimlerini açıklama ve de yorumlamadaki yazarın bu ustalığı,kitabı bir belge ve biyografi konumunun üstünde romansal bir kimliğe büründürmüştür.
Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler