Alevi Haber Ağı

Alevi Haber Ağı Web Sitesi

Alevilik o denli zor açıklanabilir bir inanç ki, her kime sorsanız hep değişik yanıtlar alırsınız (1)

-Araştırmacı Yazar Sadık Erenler / S.Erenler@web.de 

Alevilik o denli zor açıklanabilir bir inanç ki, her kime sorsanız hep değişik yanıtlar alırsınız. Neden böyle sorusuna yanıt vermek  de gerçekten  kolay değil. Alevilik tarihini ya İslam öncesinden başlatırız, ya da İslam ile birlikte. Ama sorunu yine çözmüş olamayız, bu kez de 13. Yüzyıldan başlatmayı, yani Hünkar Hace Bektaş Veli’yi baz alarak başlatmayı yeğleriz.

Aleviler hep şunu söylerler: “Yol eğrilir, su bükülür, ama Alevilik, ne eğrilmiştir ne de bükülmüştür.

Ne yapmamız gerekiyor sorusu yine muallakta asılı kalır ve kafa karışıklığımız da  aynen sürüp gider.

    Alevilik Tarihi, ezilenler, katledilenler, baskıdan dolayı takiyye yapanlar, asimile edilen halklar ile egemenlere karşı verilen  mücadelelerin anlatımıdır, bir Yol’dur, bir yaşam biçimidir. Anadolu’daki  her renkten, her ırktan, her inançtan emekçi halkların egemenlere karşı yürüttüğü mücadelenin hem ruhunu, hem toplumsal dinamiğini hem de devrimci değerlerini o günlerden alıp bugünlere taşır. Bu toprakların mazlumlarını koruyan, gözeten devrimci değerlerini bilip, bu değerlere sahip olmayan insanların köklerinin derinlerde olduğu asla düşünülemez ve en küçük bir sarsıntı da devrilir gider. Anadolu coğrafyasındaki bu ruh da Alevilik ile içselleşip, bir bütün haline gelerek  ezilenlerin egemenlere karşı mücadelesinin tarihsel kültürünün değerlerini  bugünlere taşımışsa bunda kanaat önderlerimizin ve ozanlarımızın  azımsanmayacak denli büyük bir payı vardır.  Bu açıdan bakıldığında, tüm katliamlara rağmen Anadolu’da ezilen halkların öncü dinamiği,   „Adalet- Eşitlik- Özgürlük“  bayrağı Alevilik olmuştur.  XXX

Bana göre; asıl görmemiz gereken günümüzdeki değerlerden yola çıkıp  geriye doğru bir yolculuk yaparak geçmişin, yani tarihin sayfalarına  vuran ışıklardan yararlanmak.

Veya ta gerilerden süzülerek gelen tarihin analizini yapıp, verilerle gerçeğe ulaşamasak bile ona yaklaşmak.

Vermemiz gereken karar; Aleviliğe hangi pencereden ve hangi zaman diliminden bakmak istiyoruz da  yatmaktadır.

İslam öncesi diyorsak, buna dair kanıtları sunmak zorundayız. Neye dayanarak bu yargıya vardığımızı ortaya koymanın en güzel yanı o dönemi veya dönemleri mercek altına yatırmak.

Önce şu gerçeğin altını ısrarla çizelim; İslam öncesi diyorsak, Arap coğrafyasından öte gelip Anadolu coğrafyasında kartlarımızı açmamız gerekmektedir, yani Anadolu’dan gelip geçmiş uygarlıklarda Aleviliğin ipucunu bulmak ve ondan yola çıkarak gerçeklere ulaşmak  amacındayız.

Anadolu’da ve komşu coğrafyalarda yaşayıp yine de bizi etkileyen uygarlıklardan  Luviler, Hititler, Frigyalılar, Lidyalılar,Urartular, İyonyalılar, vardır. Bıraktıkları izlerle Anadolu’yu en çok etkileyen komşu uygarlıklar da  Sümerler, Babiller, Asurlular ve Akadlar’dır.

Günümüzdeki Alevilerde hep tartışılagelen bir konu da Aleviliğin İslam içi- İslam dışı tartışmalarıdır. Kimi Aleviler Aleviliğin İslam ile bir ilgisinin olmadığı yani İslam dışı olduğu savını iddia ederken, kimi Aleviler de Aleviliğin İslam içi olduğu iddiasındadırlar. Alevilik sözlü olmanın yanında yazılı olarak da bugüne kendini Ozanlarımızın nefesleriyle taşımıştır. Ve onların nefeslerinde ne camiden, ne Ramazan orucundan ne de namazdan bahsedilmektedir. Pirimiz Hünkar Hace Bektaşi Veli bile, namazı, orucu, camiyi, haccı reddetmiş, yani şeriatı reddetmiştir. Hatta bazı Sünni kaynaklar Hace Bektaş’ı Veli’nin Sünni olduğunu da iddia etmektedirler. Mevlevi olan Eflaki şunu demektedir: „Hace Bektaş İslamdı ama şeriata aykırı hareket ediyordu.“

Ozan İbreti der ki:

Bir şah olsam hükmeylesem cihana
Kilise, mescidi yikar giderdim
Okullar yapardım bütün insana
Cehaleti kökten söker giderdim

………………………..

İnsanlıktan baska olmazdı cennet
Yok olurdu İsa, Musa, Muhammet
Kalkardı dünyada mezhep, tarikat
Dinlerin bağını çözer giderdim.

İlme değer verip uykudan kalktım
Sarık, seccadeyi elden bıraktım
Vaizin her günkü vaazından bıktım
Ramazanı sele verdim de geldim

Davut Sulari der k:

Pir olan kişiler riyakar olmaz
İlimsiz irfansız insan yol almaz
Çoğunda dert var ki dermanı bulmaz
Canı şah aşkına vermez mi talip

Daimi Baba öyle der ki, başka söze gerek kalmaz:

Kainatın Aynasıyım

 Kainatın aynasıyım
Madem ki ben bir insanım
Hakkın varlık deryasıyım
Madem ki ben bir insanım
İnsan hakta hak insanda
Ne ararsan var insanda

                  Çok marifet var insanda

Madem ki ben bir insanım

Hiç eksiklik yok insanda
Madem ki ben bir insanım
İlim bende, kelam bende
Nice nice alem bende

Yazar levhi kalem bende
Madem ki ben bir insanım

Bunca temenni dilekler
Vız gelir çarkı felekler

Bana eğilsin melekler
Madem ki ben bir insanım
Tevrat’ı yazabilirim
İncil’i dizebilirim

Kur’an’ı sezebilirim
Madem ki ben bir insanım
Enel Hakk’ım ismim ile
Hakka erdim cismim ile

Benziyorum resmim ile
Madem ki ben bir insanım
Daimi’yim harap benim
Ayaklarda turap benim

Aşıklara şarap benim
Madem ki ben bir insanım.

   Aşık Hüdai de der ki:

Rızaya razı ol Hakka kailse

Arabul mürşidi müşkülde ise

Hakikat şehrine yolcu değilse

Ne yolcuyu eyle ne yolu incit.

Aşıklar Dini

Dost ile dosta yanmışız
Servet ile övünmeyiz
Hak deyip Hak’ka dönmüşüz
Cennet için dövünmeyiz

Bütün evren semah döner
Aşkından güneşler yanar
Aslına ermektir hüner
Beş vakitle avunmayız

Cananımız canımızdır
Teni bizim tenimizdir
Sevgi bizim dinimizdir
Başka dine inanmayız

Hakir görmeyiz insanı
Cümlemizin birdir canı
Şiir, müzik Hak lisanı
Çalar söyler usanmayız

Hüdai’yim Hüda’mız var
Pir elinden bademiz var
Muhabbetten gıdamız var
Ölüm ölür biz ölmeyiz

Mahzuni Şerif de der ki:

Bana bir Sünni demişler

Ben Alevi olamam ki

İşim gücüm yalan dolan

Ben Alevi olamam ki.

Muhlis Akarsu da der ki:

Demokrasi Nerde İse Ordayız

Dostlar bizim inancımız bellidir
Demokrasi nerde ise ordayız
Softaların sözlerine kanmayız
Demokrasi nerde ise ordayız

Bizim ölülerimiz geri dirilmez
İnsanlara boş fetvalar verilmez
Bizde sınıf bölücülük görülmez
Demokrasi nerde ise ordayız

Yollarımız ikilikle barışmaz
İnsanların inancına karışmaz
Benlik yoktur kimse ile yarışmaz
Demokrasi nerde ise ordayız

İnsak Hak’tır Hak insandır biliriz
Gönüllerde açar bizim gülümüz
Akarsu’yum bacı kardaş hepimiz
Demokrasi nerde ise ordayız

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir