Faşizme ve restorasyona karşı halk güçleri; ileri
– Emrah Arıkuşu –
Türkiye tarihinin en derin ekonomik krizinin gölgesinde 2019 yerel seçimi geride kaldı. AKP’nin yenilmezlik zırhını delen, onu zora sokan ve halka moral ve umut veren bir seçimi geride bıraktık.
Seçim sonuçları iktidara büyük bir etkide bulundu. Büyükşehirlerin kaybedilmesi mali kaynaktan ve kitleden yoksun olabileceği durumlar ortaya çıkararak Saray rejimini zora sokacak etkiler barındırıyor.
Faşizm ve restorasyon devrede
Ancak 24 Haziran’la resmileşen yeni rejimin kurumsallaşma hamleleri ve faşizmin inşası devam ediyor. Şimdiye kadar seçimlerle sürekli kendini yeniden üreten Erdoğan şahsında yeni rejimin aktörleri bir fırsatını yakaladığı anda bu süreci kendi lehlerine çevireceklerdir. Bakanlarla yapılan toplantılar, günlerdir sürdürülen sayım işlemleri, İstanbul’da seçimin iptali ve yeniden yapılması için döndürülen dolaplar maçı kolay bırakmayacaklarını gösteriyor. Faşizm fırsat kolluyor.
Diğer bir olasılık bu süreçte rejimin krize giren yanlarına müdahale edilmesiyle, sermaye açısından pürüzlü yanlarının giderilmesi sonucunda Erdoğanlı ya da Erdoğansız olması fark etmeyen ama Erdoğanlı olduğunda Erdoğan’ın gücünü sınırlayacak ve kendi başına hareket etmesine izin verilmemesi planlanan bir “Restorasyon” hamlesinin devrede olduğu çok açık.
İmamoğlu şahsında yaşananlar bu sürecin dinamiklerini harekete geçirmiş ve geçmiş Muharrem İnce pratiğinden daha da güçlü bir biçimde bu olasılığı ortaya çıkarmış durumda.
Halkın çıkarları etrafında bir alternatif
Halk güçleri ise eğer kendi alternatif rejim arayışına gitmezlerse egemenlerin hesaplarına kurban edileceklerdir. Memleket ağır bir ekonomik krizle boğuşuyor. İşsizlik, yoksulluk ve pahalılık halkı teslim almış vaziyette. Krize dair alınan önlemler ise patronların ekmeğine yağ sürmekten, işçileri ve emekçileri daha da zora sokmaktan öteye geçmiyor ve geçmeyecektir.
İşte halk, ekonomik krizi derinleştiren, ülkeyi yönetemeyen, halka saygı duymayan, topluma nifak tohumları eken, bağıran çağıran, baskıcı, zorba bir iktidara “DUR” dedi ve yerel seçimin sınırlarını aşan bir biçimde değişim isteği doğdu.
Halkın talepleri ve demokratik anayasa
Halkın öz çıkarlarının arayışı bugünün temel politik argümanıdır. İşsizliğe karşı iş, insanca çalışma koşulları, onurluca yaşanacak ücret, temiz su, hava, toprağı olan ulaşım çilesi olmayan yaşanabilir.
Kent ve kırı güçlendiren üretim odaklı kooperatifler, kadınların yaşam, eşitlik ve özgürlük talebi, insanın doğa ile kurduğu ilişkide doğanın korunması, Alevilere ve inançlara eşit yurttaşlık, Kürtlere ve diğer halklara anadil ve yaşam hakkı, LGBTİ bireylerin talepleri gerçek ve meşru taleplerdir.
İşte bu talepler bir siyasal program yani demokratik anayasa ile buluşursa o zaman ufuktan bir güneş doğacaktır. O güneş içimizi ısıtan, bizleri canlandırabilecek Demokratik Cumhuriyet güneşidir. Önümüz 1 Mayıs, yakalanacak kitlesellik bu arayışın somutlanacağı imkânlar sunabilir.
Seçimle gitmeyeceklerdir, onun için faşizme ve restorasyona karşı halk güçleri olarak bu rejimi kökünden kazıyarak demokratik cumhuriyeti kurma iddiasını kuşanmalıyız.
Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler