BİZ SEVERİZ ŞAH-I MERDAN ALİ’Yİ

DEVLETİN ALEVİSİ OLMAYACAĞIZ!
İsmail Hakkı Pekin,TSK’da önemli görevler yürütmüş ve istibarat başkanlığı yapmış olan eski bir subaydır. Ellerinde mazlumların kanı olan bu katliamcı zalim uzun bir dönemdir Doğu Perincek ile aynı siyası kulvar da yürümektedir.
Kirli işlerin önemli bir reisi olan İsmail Hakkı’nın ulusal çapta yayın yapan bir tv kanalında, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu’nu hedef alan açıklamları; Vatan Partisi ile AKP arasındaki siyasi işbirliğinden bağımsız değildir!
O’nun, Tayyip Erdoğan’ın Avrupa’daki Aleviler,” Alisisiz Alevilerdir” söylemine sarılması ve Tayyip ile aynı ağızdan konuşaması, vurgu yaptığımız bu siyasi bağlantının ortaya çıkartığı bir söylem birliğidir!
Bu eli kanlı zalimin yaptığı açıklamlar; Avrupa’daki Alevi örgütlenmesine karşı yalan ve iftira üzerine kurulmuş olan yeni ve geçmiştekileri aşan daha kapsamlı saldırıların başlayacağını göstere bir işaret fişeğidir!
AKP – Saray diktatörlüğü ile Vatan Partis’nin yeniden ve birlikte, başta Avrupa’daki örgütlü alevi güçümüz olmak üzere, tüm Aleviler karşı başlatacakları yeni saldırının birkaç an amacı vardır.
Bunlardan birincisi: Alevileri ” Alili Aleviler, Alisiz Aleviler” sahte ikilimi temelinde bölüp parçalamak.
İkincisi: Dik duruşuyla, mücadelesiyel ve elde ettiği kazanımlarla Alevilerin umutlarını yeşil tutmalarına önemli katkılarda buluna Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu’nu gözden düşürmek ve güçsüzleştirmek.
Üçüncüsü: Alevileri devletin Alevisi olma zeminine çekmek. Dördüncüsü: ” Türk – İslam Sentezi’ni kabul eden bir Alevi toplumu yaratmak.
Beşincisi: Alevileri özlerinde uzaklaştırmak ve özünden uzaklaşan bu biatcı toplumun eliyle Aleviliği yok etmek!
Hem Avrupa’daki hem de Türkiye’deki örgütlü güçlerimiz, bu topyekün saldırıya karşı birlikte direnmelidir!
Bunu yapabildiğimizde, zalimlerin Alevilere karşı uygulmaya soktukları her türlü kirli politikayı ve saldırıyı boşa çıkartmamız hiçte zor olmayacaktır!
ZALİMLERİN ALİ SEVGİSİYLE BİZİM ALİ SEVGİMİZ AYNI DEĞİL!
Bunlar, Şah-ı Merdan Ali’nin değil; Ali’ye düşman olan Muaviye ve O’nun, o kanlı zalim oğlu Yezid’in yolundan yürüyorlar.
Yezid’in yolundan yürüyenlerin Ali sevgileri sahtedir!
Aleviler; Ebu Süfüyan’a, Muaviye’ye, Yezid’e, Mervan lanet okuyorlar. Bizim lanetlediğimiz bu zalimler onlar için çok değerli insanlardır!
Alevilerin toplucal öldürülmeleri için, ” Kızılbaş tayfasının katli vaciptir” diyerek fetvalar çıkartan Ebussuud alçağından gurur duyanlarla bizim hiçbir ortak yanımız yoktur, asla da olmaz!
Bunların Ali sevgilerinin altında yatan gerçek, Alevileri camiye götürebilmekten ibarettir.
Tayyip Erdoğan diyor ki: ” Eğer biz müslümansak bir Alevi olarak, o zaman Müslüman’ın ibadethanesi tek olması lazım. Cemevine karşı olduğumu söylemiyorum. Mesela Türkme Alevileri camiye giderler…”
Türkemen Alevilerinin içinde belki çok az sayıda camiye giden insan vardır. Bu durum, asimilasyonun yarttığı etkinin acı bir sonucudur. Asimilasyon zehirini içen bir kesimden yola çıkarak,Türkmen Alevilerin hepsinin camiye gittiğin söylemek dokuz kuyruklu bir yalandır.
Tayyip Erdoğan hem Müslümanlık adına Alevileri camiye çağırıyor hem de hiç utanıp sıklmadan cemevine karşı olmadığın söylüyor.
Söylediği çok açık:” Aleviler müslümandır.” ”Müslümanlar için camı’den başka ibadet yeri yoktur” diyor.
Alevileri, bu asimilasyoncu dayatmaya karşı çıktıklarında hemen ” Alisiz Alevi” olmakla suçlanıyorlar.
Siz hangi hakla Alevilere Aleviliği tatrif etmeye kalkışıyorsunuz?
Aleviliğin ne olup olmadığı bizim yol ve inanç önderlerimiz tarafından asırlar öncesinden ortaya konulmuştur.
Alevilere, Aleviliği tarif etmek sezin haddinizi aşıyor!
Aleviler ariftirler. Arif olan Kızılbaşların sizin tariflerinize ihtiyaçları yoktur!
Alevilerin Şah -ı Merdan Ali’ye bakışlarının kaynağında cami, haç, abdes, namaz gibi şeyler yoktur.
Ne var peki?
Bu soruya Pirimiz Pir Sultan Abdal söyle bir cevp veriyor:
” Gafil kaldır gönlünde ki gümanı/ Bu mülkün sahibi Ali değil mi? Yaratmıştır 18 bin Alemi/ Irskın veren Ali değil mi?”
Pir Sultan Abdal’ın dile getirdiği bu hakikatların deminde devranında yaşam buluyor bizim Ali sevgimiz!
Yedi Ulu Ozanlarımızdan bir olan Kaygusuz Abdal, Alevilerin inandıkları ve bedel ödüyerek bugüne kadar savundukları gerçeği çok açık seçik bir şekilde dile getiriyor.
” Benim bu dem ki imanım/
Okuduğumuz ayettir hiçbir kelama benzemez/
Tahmüldür abdesimiz, sabırdır niyazımız/
On ikidir orucumuz ramazana benzemez/…
Bütün mahlukat içinde/ Karışmayaız bir dine/
Dinimiz içeridir/ Müslümanlığa benzemez/
Ey Nesimi, Can Nesimi/
Hakkın ilimi hep sendedir/
Öyle bir deryaya dalmışsın ki/
Hiçbir ummana benzemez.”
Kaygusu Abdal’da mi Aleviliği bilimiyor?
Bizim Şah-ı Merdan Ali’ye duyduğumuz sevgi bunlardan bağımsız değildir!
Biz Ali dindir, Ali imandır diyenlerdeniz. Dün olduğu gibi bugün ve yarında kimse Alevileri Şah- ı Merdan Ali’den ayıramaz!
Avrupa’daki Alevi örgütlerimize karşı yalan ve iftirlar temelinde yaptığınız saldırı tüm Alevilere yapılmıştır. Biz böyle görüyoruz. Şah Hüseyin’in talipleri, hiçbir istibarat örgütünün emireri olmazlar! Bu tür iğrençlikleri ancak siz yaparsınız!
AABK onurumuzdur!
Yaşasın Alevi Dyanışması!
Devletin Alevisi Olmayacağız!
Gücümüz örgütlü birliğimizdir!
Yaşasın Alevilerin Örgütlü Birliği!
ALEVİ DAYANIŞMA AĞI

Alevi Haber Ağı

Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.

Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.

Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler