Hüseyin Cevahir Belgeseli Avrupa’da…
⌈Erdal Boyoğlu⌉
Hüseyin Cevahir kimdir.
Diyalog ve iletişim içinde olduğu insanlarda derin izler bırakmış; arkadaşlarına arkadaşlığını dostlarına dostluğunu, sevgisini, saygısını ve birikimini miras bırakan biridir Cevahir. Onun entelektüel birikimi, eşitliğe, özgürlüğe ve sosyalizme karşı derin duygularla bağlılığı, tarihin onun omzuna yüklediği bir sorumluluktu. Okumaya, bilgiye ve sorgulamaya dair siyaset sosyolojisiyle ilgili ne varsa merak ettiğini yaptığı araştırmalarda biliyoruz.
Sınıf mücadelesi bağlamında, kapitalist üretim ilişkilerinde, ezen ve ezileni, sömüren ve sömürüleni, iyiyi ve kötüyü gözlemesi siyasal bakış açısına bağlı olduğunu okuyoruz.
Kızılbaş geleneklerinin insanı merkezde gören derinliğini yaşaması, görgü cemlerinde bulunması ailesinden kaynaklıdır. Duygudaşlığı ve yoldaşlığı elden bırakmayan yanı ile vicdani duyguları annesinden dinlediği Dersim soykırımın sosyolojik derinliğini yaşar.
Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde başında olduğu SBF-DER’deki dönem 68’lilerin en önemli en başarılı bir süreciydi. Siyasal aktivitelerde en önemli kadrolarını çıkarmıştı. SBF-DER bir çok devrimci grubu bir arada tutuyordu. Bir arada olmasında Cevahir’in etkisi vardı. Çünkü Cevahir ayrımsız herkesi kucaklayandı. Bilge duruşuyla, siyasal duruşuyla, sevgisiyle kucaklıyordu dostlukları, arkadaşlıkları, yoldaşlıkları.
‘’Tiyatroya, sinemaya gitmeyi, müzik dinlemeyi, arkadaşlarıyla mekanlara gitmeyi severdi. Hep dinamikti ve yaşamı bir bütün olarak yaşıyordu. Zamanın yetmediği en güzel insanlardandı. Sorumluluklarının yanında edebiyatı izliyor, yazılar yazıyordu. Süreç ise öyle ilerlemiyordu. Politik mücadele yazıların rotasını başka bir yere taşıyordu. Siyasi analizler yazıların konusu olmaya başlamıştı. Küba Devrimi, oportünizm, Kürt meselesi ile raporun tamamı yayımlanmamıştır.
Cevahir Kimdir
Hüseyin Cevahir 10 Nisan 1945 yılında Dersim’in (Tunceli) Mazgirt İlçesi’ne bağlı Muxundu (Darıkent) Beldesi’nin Şöbek (Yeldeğen) Köyünde doğdu.
Cevahir’i anlamak ve anlatmak için Kızılbaş kültürü ile yoğrulan çocukluğuna ve gençliğine gitmek gerekiyor. Çünkü çocukluğunda arkadaşları arasında herkesin farklı ama eşit olabileceğini yaşama geçiren bir duruşu vardı. Çocukluğunda yediği, içtiği her şeyi paylaşmayı görev bilen biriydi Cevahir. Daha lise yıllarındayken emek sermaye çelişkisinde, emekçilerin sorunlarını içselleştirip, sınıf mücadelesini temel yaşam alanı yapan biri olarak görüyoruz onu.
Altmışlı yılların ortalarında tüm devrimciler, Türkiye İşçi Partisi’ni (TİP) desteklemektedir. Hüseyin Cevahir de TİP’i destekler ve toplantılarına katılır. Devrimci mücadeleyi yükseltmeye, kitleselleştirmeye ve örgütlemeye başlar. Eşit ve özgür bir yaşam için TİP, FKP (Fikir Kulüpleri Federasyonu) ve Dev Genç (Devrimci Gençlik) sürecinden, Türkiye Halk Kurtuluş Partisi Cephesi (THKP/C) kuruculuğuna evrilen mücadelenin somutudur Cevahir.
60’lı yılların ortalarında edebiyat dergilerinde yazıları yayınlanır. Hâlâ verem, tifo gibi hastalıkların insanları kırıp geçirdiği toprakların insanlarına hizmet verebilmek için severek kaydolduğu ve kazandığı İstanbul Tıp Fakültesi’nde üç yıl okuduktan, sonra bu bölümü okumayı bırakır. Yeniden üniversite sınavlarına girerek Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni kazanır. Burada da SBF-DER başkanı olur.
Devrimci mücadelenin her evresinde oldukça önemli görevler üstlenir. Teori ve pratiğini yaşama geçirir. Düşündüğü gibi yaşayan, yaşadığı gibi düşünen biri olarak, emekçilere ve yoldaşlarına güven verir. Nitelikli entellektüel biri olarak bilinir. Kürt sorunu, sosyalizmin iç sorunları, Ortadoğulu devrimcilerin ortak mücadelesi üzerine teorik düşüncelerini yazmış biridir.
Tarihte bazı dönemler, sosyalizme gidilen yolun sarp, dolambaçlı ve engebeli sürecinde egemen sistemi silahla değiştirme isteği ile bütünleşir. İşte bu bütünleşme aynı düşüncede olanları bir araya getirir. Büyük bir örgütlenmenin adımları atılır. Ülkeyi eşit ve özgür bir şekilde yaşanabilinir hale dönüştürme düşleridir bu adımlar. Bu düşler ki uğruna ölümün göze alındığı düşlerdir.
Anadolu coğrafyasında devrimin kızıl şafağında doğan ve tarihe iz bırakan THKP/C’nin mücadelesi vardır. Hüseyin Cevahir bu partinin önderleri arasında ilk genel komite üyesidir. O güne değin edebiyatla haşır neşir olan Hüseyin Cevahir, aynı zamanda da bir gerilladır.. O yalnızca iyi gözlemleme yeteneği olan bir eleştirmen değil, aynı zamanda mücadeleyi derinlemesine görebilen onun dinamiklerini, insanlığın geleceği için aktarmayı bilebilen mücadele insanıydı. Hüseyin Cevahir, Kürd şehir ve köylerinde olduğu kadar Karadeniz’in, Ege’nin şehirlerinde ve köylerinde de görülür ve buralarda da devrimci mücadelesini sürdürür.
Onun Ortadoğu devrimci güçleri ile ilgili belirlemeleri çok önemlidir. Bu tespitlerin, günümüzdeki somut karşılığını ve pratik içerisindeki yerini doğru kavradığımızda bu belirlemelerinin günümüze
ışık tuttuğunu rahatlıkla görebiliriz. Emperyalizmin Ortadoğu politikası ile bu coğrafyaya yönelik saldırıları ve bu saldırılar karşısında gelişen anti emperyalist, anti siyonist devrimci direnişin önemi daha iyi anlaşılacaktır. İyi anlamak, siyaset sosyolojisinin temel dayanağıdır.
Cevahir kimdir sorusunu, onun sözleriyle tamamlamak istiyoruz. ‘‘Ben Türk ve Kürt halkının ortak mücadelesine inanmış bir Kürt Marxist Leninistiyim.’’
Hakim sınıfların en karanlık günlerinden biridir 1 Haziran 1971. Savaş siperlerinin tepesinde kızıl bir güneşin yükseldiği günün yıl dönümüdür.
Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler