FEDA: GAZİ KATLİAMINI UNUTMADIK!

Demokratik Alevi Federasyonu ( FEDA) Gazi ve Ümranye katliamlarına ilişkin açıklama yaptı. ”Gazi Mahallesi sıvasız gecekonduları, çamurlu yollarıyla İstanbul’un kenar mahallelerinden birisiydi. Önce Dersim’den, Sivas’tan, Maraş’tan gelen Alevi halkın sonrada Kürdistan’ın boşaltılan köylülerinden gelen yoksul Kürt Alevilerinin yoğun olarak gecekondularında yaşama tutunmaya çalıştıkları bir mahalleydi. Bu mahalleye 12 Mart 1995 yılında katliamcı bir saldırı yapıldı” ‘ifadelerinin yer aldığı açıklamanın devamında, şunlar kaydedildi:
”Bundan 26 yıl önce, Kürt iş insanlari için ölüm listeleri hazırlayan Tansu Çiller başbakan, “bin operasyoncu” Mehmet Agar emniyet genel müdürüyken, Gazi Mahallesi’nde sözde kimliği belirsiz saldırganlar saat 20.30’ da otomatik silahlarla taramışlardır.
Bu alçakça saldırıya tepki gösteren Gazi halkı, yapılan saldırıyı kınamak için sokağa çıkmış, suçluların bulunmasını istemiştir. Türk devleti Gazi Mahallesi halkının bu meşru ve haklı tepkisine de saldırmıştır. Gazi Mahallesi, Ümraniye- 1 Mayıs Mahallesi ve Gülsuyu Mahallesi’ nde tepki göstere halka devlet 3 gün boyunca saldırılarını sürdürmüş ve 22. kişiyi katletmiştir.
Bu günler boyunca Aleviler, Kürtler ve devrimciler hedef olarak belirlenmişti. Devlet, gördüğü her yerde mazlumların kanını akıtmaya çalışmıştır. Zulmün ve zorbalığın hükmü hakim kılınmak isteniyordu.
Onlarca canımızın katledildiği bu katliamı Türk devletinin ilgili merkezleri planlamış, gerçekleştirmişlerdir. Gazi katliamı, dönemin Emnyet Genel Müdürü Mehmet Agar’ın yaptığını itiraf ettiği bin operasyondan birisidir.
Türk devleti yaptığı bu katliamla, tarihsel Alevi düşmanlıği bitirmediğini bir kez daha göstermiştir.
Ancak Gazi katliamının Alevilere karşı geliştirilmiş olan bu tarihsel düşmanlık dışından güncel nedenleri de bulunmaktaydı. Türk devleti, bugün olduğu gibi o günde Kürt halkına karşı kanlı ve kirli bir savaş sürdürmektedir. Kürt halkının yaşadığı binlerce köy yakılmıştı. Kürt iş insanları kaçırılıyor ve kuytu köşelerde kalleşçe katlediliyordu. Topal Osman’ın torunlarından Yeşil gibi onlarca seri katil kol geziyordu.
Devletin Kürtlere karşı sürdürdüğü bu kirli ve kanlı savaş, Kürt Alevileri başta olmak üzere toplumun diğer kesimlerini de derinden etkilemiş, savaş karşıtı atmosfere yol açmıştı. Bu gelişme, Alevilerin ve diğer toplumsal kesimlerin Kürtlere karşı sürdürülen savaşa karşı tutum geliştirmelerine yol açabilirdi. Ya da Aleviler, daha güçlü ve kitlesel olarak Kürt özgürlük Mücadelesinden yana tutum alabilirlerdi.
Bu iki ihtimal Türk devletini, her türlü kanlı ve kirli saldırıyı yapacak kadar derin bir korkunun içine sürüklemiştir. Türk devletinin içine yuvarlandığı bu korku, Alevileri sindirmek, Kürtlerle buluşmasını önlemek için katliamcı saldırıları yapmaya yöneltmiştir.
Bugün de Türk devleti Kürtlere, Alevilere ve muhalif olan bütün demokrasi güçlerine karşı kanlı ve kirli savaşını sürdürmektedir. Katliamcı, soykırımcı Türk devletinin geçmişte işlediği ve halen işlemekte olduğu suçlarının hesabının sorulabileceği bir süreçten geçiyoruz. Bu sürecin anlamını doğru değerlendirmek durumundayız.
Türk devletinin bütün saldırılarına katliam ve soykırımlarına rağmen teslim olmayan Kürt halkı başta olmak üzere Aleviler ve diğer demokrasi güçleri, Türk devletinden bu suçların hesabının soracağına inanıyoruz.
FEDA olarak bizler bu katliamın hesabının sorulmasını dün de istedik, bugün de istemeye devam ediyoruz.
Demokrasi güçleri 31 Mart yerel seçimlerini hesap sorma mücadelesinin önemli bir kazancına dönüştürmeliyiz. Biz Aleviler, yaşatılan katliamların ve soykırımların hesabını sormak ve önümüzdeki günlerde daha büyük katlkiamlara ve soykırımlara karşı doğru pozisyon içinde olmak zorundayız. Bu yerel seçimlerde kim Alevilerin demokratik taleplerini kabul ediyorsa, kim Alevilerin asimilasyonuna karşı çıkıyorsa oyumuzu onlardan yana kullanacağız.
Daha da önemlisi Türk devletini yöneten AKP/MHP faşist bloku, önümüzdeki günlerde Kürtlere ve Kürdistan’a yönelik daha kanlı bir savaşa hazırlandığı gerçeğidir. Bu kirli savaş, aynı zamanda biz Alevilere karşı da bir savaşa da dönüşebilir . O nedenle bu seçimlerde, kirli savaşı önleyecek tek parti olan DEM Parti’ye oy vermenin, her Alevinin dönemin görevi olduğunu düşünüyoruz. Gazi katliamının hesabını sormak, demokrasi güçleri ile saf tutmaktan geçiyor.
Gazi’nin ve tüm katliam ve soykırımların hesabı sorulacaktır!
Katliamlara ve savaşa karşı demokratik cumhuriyet!”

Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler