Kapitalizm, yoksul ülkeleri yağmalayıp insanları katletmek için ordu göndermekten çok daha etkili olan yeni yağmalama yöntemleri geliştirdi.

⌈Birol Keskin⌉
Nasıl ki kölelik yerini işçilerin emeklerini sermaye sahiplerine “özgürce” sattığı ücretli köleliğin sessiz baskısına bıraktıysa, sömürgeci yağmanın yerini de örtülü adıyla “serbest ticaret” aldı. Zengin ülkelerdeki kâr, refah ve toplumsal barış, yoksul ülkelerdeki yüz milyonlarca işçinin aşırı sömürülmesine her zamankinden daha çok bağımlı hale geldi. Bunun adını koymak lazım: EMPERYALİZM. Feodal çağdan kalma ilkel tekniklere dayanmayan, ancak gerektiğinde pekala devlet terörüne, gizli savaşa veya doğrudan askeri müdahaleye başvuran yeni, modern, kapitalist bir emperyalizm biçimi.
Bu pazar günü birazda ekonomi üzerine konaşalım istedim sizlerle.
### 1. **Ucuz İşgücü ve Düşük Üretim Maliyetleri**
Kapitalist sistemde, şirketler karlarını maksimize etmek amacıyla maliyetleri minimize etmeye çalışırlar. Fakir ülkelerde işgücü maliyetleri, gelişmiş ülkelere kıyasla çok daha düşüktür. Bunun temel nedenleri arasında:
– **Düşük Asgari Ücretler:** Fakir ülkelerde asgari ücretler oldukça düşük seviyededir, bu da üretim maliyetlerini düşürür.
– **Çalışma Koşulları:** Çalışma saatleri genellikle uzun, iş güvenliği ve işçi hakları ise zayıf veya yetersizdir. Bu durum, işverenlerin işçi maliyetlerini daha da düşürmesine olanak tanır.
### 2. **Doğal Kaynakların Sömürülmesi**
Fakir ülkeler genellikle zengin doğal kaynaklara sahiptirler. Bu kaynakların sömürülmesi, kapitalist ekonomilerin büyümesine katkı sağlar:
– **Hammadde İhracatı:** Fakir ülkelerden çok düşük maliyetlerle çıkarılan hammaddeler, zengin ülkelere ihraç edilir. Örneğin, kahve, kakao, petrol ve madenler gibi ürünler, gelişmiş ülkelerde işlenir ve yüksek katma değerli ürünlere dönüştürülür.
– **Çevresel Etkiler:** Fakir ülkelerde çevre koruma yasalarının zayıf olması, doğal kaynakların sorumsuzca ve sürdürülemez bir şekilde sömürülmesine yol açar.
### 3. **Adil Olmayan Ticaret Anlaşmaları**
Küresel ticaret sistemi, genellikle zengin ülkelerin lehine olacak şekilde düzenlenmiştir:
– **Gümrük Tarifeleri ve Kotalar:** Fakir ülkelerin ürünlerine uygulanan yüksek gümrük tarifeleri ve kotalar, bu ülkelerin pazara erişimini zorlaştırır ve zengin ülkelerin rekabet avantajını korur.
– **Ticaret Anlaşmaları:** Fakir ülkeler, genellikle daha güçlü ekonomik ve politik baskı altındadır ve bu nedenle ticaret anlaşmalarında dezavantajlı koşulları kabul etmek zorunda kalırlar.
### 4. **Fiyatlandırma ve Katma Değer**
Kapitalist sistemde, ürünlerin nihai tüketiciye ulaşana kadar geçirdiği süreçte fiyatları dramatik bir şekilde artar:
– **Üretim Maliyeti ve Satış Fiyatı:** Örneğin, bir tişörtün üretim maliyeti birkaç dolar olabilirken, gelişmiş ülkelerde bu tişört 40 -50 katı fiyatla satılabilir. Örneğin kahve ; üretildiği Güney Amerika’ da bizim Avrupa’ da 3,- € verdiğimiz 1 fincan kahvenin sadece 1 centi üreticinin cebine giriyor. Bir başka deyişle kilo temelinde bir üretici 3,50 ila 4,50 € ya ihtiyaç duyuyor yaşamını sürdürebilmek ve borç batağına düşmemek için.
– Bunun yerine daha fazla borçlanıp çocuklarının yokluk çekmesine seyirci kalıyorlar; bazıları koka, afyon, kenevir yetiştirmeye yöneliyor, birçoğu da tarlalarını terk edip ABD sınırına veya kalabalık şehirleri çevreleyen gecekondu mahallelerine doğru yola koyuluyor.
–
– **Marka ve Pazarlama:** Büyük markalar, ürünlerini yüksek fiyatlarla satabilmek için pazarlama ve marka bilinirliği üzerine büyük yatırımlar yaparlar. Bu durum, aynı ürünün farklı fiyatlardan satılmasına yol açar.
### 5. **Kapitalist Küreselleşmenin Etkileri**
Kapitalist küreselleşme, fakir ülkeler ve fakir insanlar üzerinde çeşitli sosyal ve ekonomik etkiler yaratır:
Kahve için geçerli olan, giysiler, türlü aletler, mutfak eşyaları gibi pek çok şey için de geçerli. Örneğin Bangladeş’te üretilen bir gömlek için Primark ya da Marks & Spencer’a ödenen 20 sterlinin en fazla 1 sterlini Bangladeş’in GSYH’sine yansıyacak, bunun muhtemelen ancak 1 penny’si haftada 70 saat çalışıp yine de çocuklarının karnını doyurmaya yetecek kadar para kazanamayan tekstil işçisine ödenecektir. Pamuk hammaddesinin maliyeti dışında bu 20 sterlinin büyük bir kısmı, ürünün tüketildiği ülkenin GSYH’sinde yer alacaktır.
– **Eşitsizlik:** Küresel gelir dağılımı, zengin ülkeler ve fakir ülkeler arasındaki uçurumu derinleştirir.
– **Göç:** İş imkanlarının ve yaşam koşullarının daha iyi olduğu zengin ülkelere doğru bir beyin göçü yaşanır. Bu, fakir ülkelerdeki yetenekli iş gücünün azalmasına neden olur.
### Sonuç
Emperyalizmin sürekliliğinin ve yaygınlığının kanıtları dört bir yanımızda mevcut. Fakat liberaller, sosyal demokratlar, hatta kendisini devrimci sosyalist sayan pek çok kişi, emperyalizmin ne anlama geldiğine dair kelime oyunlarıyla gösterdiğinden fazlasını gizleyen istatiksel verilerin arkasına sığınarak bunu görmezden geliyor. Emperyalizmin yüceltilmesi berbat; ancak emperyalizmin inkarı, gün geçtikçe yıpranan ve itibarsızlaşan demokrasi cephesinin ardına saklanan zenginlerin tahakkümünü kırabilecek bir hareket inşa etmenin önünde çok daha büyük bir engel teşkil ediyor.
Kapitalist sistemin fakir ülkeler ve insanlar üzerinde yarattığı bu etki, küresel ekonominin işleyişini ve eşitsizliklerin derinleşmesini etkiler. Çözüm önerileri arasında, adil ticaret anlaşmaları yapılması, işçi haklarının iyileştirilmesi, çevresel sürdürülebilirlik politikalarının benimsenmesi ve fakir ülkelerin kendi ekonomik kalkınma stratejilerini geliştirmesi yer almaktadır. Ancak, bu çözümlerin uygulanabilmesi için küresel düzeyde politik irade ve işbirliği gerekmektedir.
Herkese bol güneşli ve iyi bir pazar günü diliyorum.
Sağlıcakla kalın.
Birol Keskin
14/07/2024

Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler