Alevi Haber Ağı

Alevi Haber Ağı Web Sitesi

Dört Kapı Kırk Makam: Öğrenim Yolculuğu ile Birlikte Düşünüldüğünde…

Kenan Küçük

Şeriat Kapısı, insanın çocuk yaşlarında başladığı ilk eğitim sürecine benzer. Nasıl ki ilkokulda harfleri, sayıları, temel yaşam kurallarını öğreniriz; bu kapı da insanın doğru ile yanlışı ayırt etmeye başladığı, ahlaki değerlerle tanıştığı ilk duraktır. Bu aşamada birey; inancını, toplum içindeki yerini ve sorumluluklarını anlamaya başlar. Tıpkı bir öğrencinin okuma yazma öğrendiği gibi, yolun temel taşları da burada atılır.

Kırk Makam’ın ilk on makamı bu kapıdadır. Birey; edep, haya, temizlik, helal lokma, doğruluk ve adalet gibi temel ilkeleri öğrenir. Pirleri dinlemek, nefeslere kulak vermek, cem erkanına şahit olmak gibi deneyimlerle ikinci kapıya hazırlanır. Bu makamlar tamamlanmadan bir sonraki kapının kapısı aralanmaz.

Tarikat Kapısı, lise yıllarına benzer bir olgunluk dönemidir. Artık birey yalnızca öğrenmez, sorgular; kim olduğunu, nereden gelip nereye gittiğini düşünmeye başlar. Yolun varlığını keşfeder, kendini yola adayacak cesareti ve iradeyi arar. Tarikat kapısı, bireyin gönül eğitimiyle tanıştığı, rehberliğe ihtiyaç duyduğu, yola talip olduğu bir dönemi simgeler. Tıpkı bir lise öğrencisinin meslek seçimi ya da hayattaki yönünü belirlemeye çalışması gibi.

Kırk Makam’ın ikinci onluğu bu kapıda yaşanır. Sabır, kanaat, teslimiyet, hizmet, rehbere bağlılık gibi ilkeler burada içselleştirilir. Yolun manevi disiplini, bireyin nefsiyle ilk ciddi yüzleşmesini gerektirir. Yol talibi, ikinci kapının adabını tamamladığında ancak bir üst kapıya geçebilir.

Marifet Kapısı, üniversiteye benzetilebilir. Artık yolun bilgisi yalnızca dışsal değil, içsel bir derinliğe ulaşır. Birey yola girmiştir; Pirlerin muhabbetine katılır, nefsiyle yüzleşir, hizmetin ne demek olduğunu kavrar. Bilgi, yalnızca kitapta değil, yaşanmışlıkta, deneyimde aranır. Bu aşama; yolun sırlarına erme, kendini bilme ve bildiğini yaşama dönemidir. Üniversitede olduğu gibi burada da kişinin kendine özgü bir duruş geliştirmesi, olgunlaşması beklenir.

Üçüncü on makam burada deneyimlenir. Birliğe ermek, sırrı korumak, hal ehli olmak, aşk ile hizmet, hikmeti yaşamak gibi daha derin basamaklar devreye girer. Yola talip olan, artık yalnızca öğrenci değil; haliyle öğreten bir duruşa yaklaşır. Bu kapının marifetine ermeden, hakikate geçilemez.

Hakikat Kapısı ise, yolculuğun en ileri aşamasıdır. Artık birey sadece öğrenen değil, öğreten; sadece arayan değil, gösterendir. Yolun kurallarını özümsemiş, gönül gözüyle görmeye başlamış ve bilgeliğe ulaşmıştır. Tıpkı bir akademisyenin ya da bir ustanın bilgisini öğrencilere aktarması gibi, bu kapıda olan kişi de hakikatin bilgisini başkalarıyla paylaşır, yeni taliplere rehberlik eder. Sözleriyle değil, haliyle öğretendir.

Son on makam bu kapıya aittir. Kemal, irfan, sır, hikmet, hak ile bir olma ve halka hizmet bu aşamadadır. Yolcunun Benliği erimiş, Biz olmuştur. Artık o, yolu sürmekle kalmaz; yola yeni girenlerin elinden tutan bir ışık olur.

Dört Kapı Kırk Makam, yalnızca bir inanç yolculuğu değil, insan olmanın erdemli bir yürüyüşüdür. Her kapı, içinde on ayrı makam barındırır ve her makam bir terbiye, bir olgunluk, bir nefes demektir.

Yol cümlemize açık, hakikat rehberimiz olması dileğiyle.

Kenan Küçük

10.04.2025

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir