Pts. Kas 10th, 2025

Alevi Haber Ağı

Alevi Haber Ağı Web Sitesi

Üç Hilalin Gölgesinde: Maraş’tan Madımak’a Aynı Yaranın Yankısı

Yazan: Melodi Türkoğlu

Bir Fotoğrafın Taşıdığı Hafıza

Bazı fotoğraflar vardır, sadece gözle görülmez; kalbin en derin yerine dokunur, bir şeyleri hatırlatır. Yanmış binalar, ters dönmüş arabalar, dumanın isine karışan çocuk sesleri…
Maraş’ı hatırlatır, Sivas’ı hatırlatır.
Ve şimdi bir başka karede, elinde bağlamasıyla üç hilalin önünde gülümseyen bir sanatçı…
Oysa o üç hilal, Alevi hafızasında yalnızca bir sembol değildir — o hilaller bir zamanlar evlerin kapısına “işaret” olarak çizilmişti.

Aynı Zihniyetin Farklı Yüzleri

Maraş Katliamı’nda evlerinden sürüklenip yakılan insanlar,
Sivas’ta “yakın, bunlar Alevi” diye bağıran kalabalıklar…
Hepsi aynı zihniyetin, aynı karanlığın farklı yüzleriydi.
Ve bugün, o karanlığın sembolüyle aynı çerçevede, bir Alevi kökenli sanatçının “Çeke Çeke” deyişini söylemesi içimizi sızlatıyor.
Çünkü “Seversen Ali’yi değme yarama” derken, o yaralar hâlâ açık, hâlâ taze, hâlâ kapanmadı.

Hasret’in Sazından Bugüne

O deyiş, Hasret Gültekin’in elinde bir direnişti, bir yakarıştı.
Bugün ise o ses, yanlış bir duvarın yankısına karıştı.
Pir Sultan Abdal, “Yürü bre Hızır Paşa, senin de çarkın kırılır” dediğinde zalimin yüzüne bakıp sözünü sakınmamıştı.
Biz o sözü, o başkaldırıyı, o onuru miras aldık.
Ama bugün bir sanatçının o mirası üç hilalin altında teslim etmesi;
sadece bir tercih değil, bir unutuş, bir kırılış, bir yaradır.

Bir Halkın Sazı, Bir İnancın Tanıklığı

Bir halkın sazını, inancını, Pir’inin sözünü böyle bir zemine taşımak bizi öfkelendiriyor ama daha çok üzüyor.
Ben genç bir Alevi olarak, bu yaralı hafızasında büyüdüm.
Cemevlerinde, sohbetlerde, nefeslerimizde hep aynı kelimeler yankılandı:
“Unutmayın, ama kin gütmeyin. Yalnız adaleti arayın.”
Bugün içimdeki öfke, o adaletin hâlâ yerini bulmamasına…

Maraş’tan Madımak’a Uzanan Yara

Biz, Maraş’ta yitirdiğimizin yasını tutarken, Madımak’ın külünden yeniden doğduk.
Bizim için bağlama bir süs değil, bir gülbeng, bir tanıklıktır.
Oysa şimdi o gülbeng, üç hilalin gölgesinde boğulmuş gibi hissediyorum.
Ama yine de susmayacağım.
Çünkü bizim öfkemiz nefret değil, hakikatin sesi.

Yüzleşmek İçin Hatırlıyoruz

Biz geçmişi taşımak için değil, yüzleşmek için hatırlıyoruz.
Biz istiyoruz ki bu ülke artık inkâr etmesin, artık görmezden gelmesin.
Maraş’ı, Dersim’i, Çorum’u, Madımak’ı unutturamayacaksınız.
Çünkü biz, Pir Sultan’ın torunlarıyız.
Pir Sultan ölür, dirilir.
Ve biz, o dirilişin genç sesleriyiz.

Sevgi ve Muhabbet’le

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir