PSAKD Genel Merkezi: Maraş katliamını unutmayacağız, unutturmayacağız!

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Merkezi, Maraş katliamına 41. Yılında katiama ilişkın yazılı bir açıklma yaptı: ‘‘Yüzlerce insanımızın vahşice katledildiği, binlerce insanımızın yaralandığı, on binlerce insanımızın göç etmek zorunda bırakıldığı, insanlarımızın evlerinin ve işyerlerinin talan edildiği ve yakıldığı Maraş Katliamının üzerinden tam 41 yıl geçti ‘‘ fadelerinin kullanıldığı açıklamanın davamında katliama ilişkin sunlar ifade edildi:
” MARAŞ’TA YER GÖK VAŞİCE KATLİAMA UĞRAYAN MAZLUM HALKIMIZIN ÇIĞLIKLARIYLA İNLİYORDU ‘‘
Maraş Katliamı 19 Aralık 1978 günü akşamı saat 21:00’de ülkücü bir faşistin Çiçek Sinemasında gösterilen “Güneş Ne Zaman Doğacak” adlı sağ içerikli antikomünist bir filmi izleyenlerin üzerine tahrik ve provokasyon amacıyla bomba atması ile başladı. Ardından daha önce Maraş’ın çeşitli ilçelerinden gelen ve önceden hazırlıklı olan faşist militanların kışkırtmalarıyla gerici güruhlar CHP Maraş İl Binasına saldırdılar. Ertesi gün Alevi canlarımızın yoğun olarak gittiği bir kıraathane bombalandı. Bir gün sonrasında ise TÖB-DER üyesi iki öğretmen faşistler tarafından vurularak öldürüldüler. 22 Aralık 1978 günü iki öğretmenin cenazesi bilerek işlemleri geciktirilerek Cuma Namazı saatine denk getirildi. Cenazeler taşındığı sırada Bağlarbaşı Camii imamının “Bir Alevi öldüren beş kez cennete gider. Komünistlerin ve Alevilerin Cenaze namazları kılınmaz” şeklindeki insanlık dışı ve aşağılık vaazının ardından harekete geçen katil sürüleri cenazelere saldırdılar. Saldırı nedeniyle cenazeler ortada kaldı. Güvenlik güçleri bu sıralarda saldırıları izlediler ve hatta ötesinde teşvik ederek yönlendirdiler. Faşistler 23 Aralık 1978 günü Alevilerin ve solcuların evleriyle işyerlerine saldırmaya ve buldukları insanları katletmeye başladılar. 24 Aralık 1978 günü ise Maraş’ta yer gök vahşice katliama uğrayan mazlum halkımızın çığlıklarıyla inliyordu. Vahşet dünya tarihinde eşine çok az rastlanabilecek bir korkunçlukta devam etti. Devlet güçlerinin gözü önünde insanlarımız parçalanarak, kurşunlanarak, çivilenerek, kazanda kaynatılarak katledildiler. Kadınlarımıza tecavüz edildi. İnsanlarımızın malları mülkleri talan edildi. Evleri yakıldı. Ana karnındaki ve kundaktaki bebeklere dahi acımasızca kıydılar. Faşistler yolları kapatıp hastaneleri kuşatarak yaralıların tedavilerini engellediler. Birçok insanımızı da bu yüzden kaybettik. Katliamın ardından binlerce Alevi ve solcu yurttaşımız canlarını kurtarmak için Maraş’ı terk etmek zorunda kaldılar. Maraş’ın demografik yapısı değiştirildi.‘‘
‘‘ KATLİAMIN GERÇEK SORUMLULARINA VE PLANLAYICILARINA HİÇ DOKUNULMADI ‘‘
Bugüne kadar gerçekleştirilen bütün Alevi katliamlarının davalarında olduğu gibi göstermelik yargılamaların yapıldığına vurgu yapılan açıklamada katlama ve katliamın gerçek sorumlarına ilişkin şu ifadelere yerverildi: ‘‘Katliamın gerçek sorumlularına ve planlayıcılarına hiç dokunulmadı. Katliamın üzeri kapatıldı. Katliamda başı çeken faşist katiller ödüllendirildi. Bu katillerin kimi milletvekili yapıldı. Maraş Katliamının üç müdahil avukatı Ceyhun Can 10 Eylül 1979’da, Halil Sıtkı Güllüoğlu 3 Şubat 1980’de ve Ahmet Albay 3 Mayıs 1980’de peş peşe faşistler tarafından katledildiler.
Maraş Katliamı faşistlerin tetikçiliğini yaptığı ve devletin yönlendirmesiyle gerçekleştirilen planlı ve organize bir katliamdır. Devlet güçleri katliam boyunca hiçbir müdahalede bulunmadan sadece izlediler. Ötesinde katliamı yönlendirdiler ve teşvik ettiler.
‘‘ İYİ BİLİNMELİDİR Kİ; BU KATLİAM BİR İNSANLIK SUÇUDUR ‘‘
Maraş katliamının insanlık suçu olduğu belirtilen açıklamada, devlete özür dilemesi için çağrı yapıldı: ‘‘ Devlet Maraş Katliamındaki sorumluluğunu kabul etmeli ve özür dilemelidir. Maraş Katliamı yüzlerce yıldan beri Alevi halkımıza karşı gerçekleştirilen katliam, asimilasyon ve inkar politikalarının bir parçasıdır. Maraş Katliamı Dersim Katliamının bir devamıydı. Maraş Katliamı Çorum, Sivas, Gazi, Gezi, Suruç ve Ankara Garı katliamlarının bir hazırlığıydı‘‘denildi.
BÜTÜN HALKIMIZA ÇAĞRIMIZDIR:
PSAKD Genel Merkezi açıklamasını şu çağrıyla sonlandırdı: ‘‘Yeni katliamlar yaşamamak için bütün katliamların hesabını sormak zorundayız. Maraş Katliamını unutmamak ve unutturmamak için 21 Aralık Cumartesi günü saat 11:00’de Maraş Merkez Yörükselim Mahallesinde bulunan Erenler Cemevinde buluşalım. Katledilen canlarımızı analım. Maraş Katliamının bir insanlık suçu olduğunu bütün Türkiye’ye ve Dünya’ya duyuralım.‘‘

Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler