Bağlamalarıyla geliyorlar dillerinde Pirsultan deyişleri

-Safak Deniz İldan-
Başka nasıl güzelleşir ateş”
yaşarildan
Ateşte Semah Metin Altıok
“Öyle ak öyle ak ki teni
ipekten biçilmiş sanki
duyulmamış bu yüzden üstünü örtmek gereği
Çırılçıplak incecik, sedyede bir kız cesedi
Onparmağı boyalı
Bulaşmış ıstampa mürekkebi
Bir kızım sağsa eğer
bir kızım morgta şimdi” ….2 Temmuz Sivas katliamini gerceklestirenler aradan gecen 25 yilin ardindan geriye dönüp baktiklarinda emellerine ulasabildiklerini düsünüyorlarmidir acaba ? Sanirsam düsünmüyorlardir.Katliamin büyük bir vahsetle yaptiklarini katilleri serbest birakip 2 Temmuz Sivas katliamini zaman asimina biraktiklarini nasil düsünebilirler bu fasist sömürgeci katiller.2 Temmuz 1993 Sivas katliami bir korku cenderesinin insaa etme katliamidir.Sivas Madimak otelinde direnerek sehit düsen 33 kizil kanatli yoldaslar,inanci,direnisi,yasama siir ve türkü tadinda bagliliklari,ateste semah dönerek boyun egmeyislerin,kardesce safaklara aski kerbalanin cendersinin isik demetleri gibi umut yüklü sehitlerimiz.
Yanında dağılmış kağıtlar
Ve tütün tabakası var
Bir bez parçasıyla
Ağzını tıkamışlar
Cesetini sırt üstü
Boyunca uzatmışlar
Bir deniz kabuğunda
Dalgaları duyanlar
Boş bir mermi kovanı
Sizce nasıl uğuldar”30 Mayis 1987 yilinda Colig yada esas adi Cewlikte katledilen gerillalar icin yazdigi su dizelerin sairi Metin Altiok yoldas ortak düslerimize 2 Temmuz 1993 ile 30 Mayis 1987 katliamlarinin alevleri arasinda gecenlerin diyalektik tarihsel bagini bilincimize imgeliyor.Iste sömürgeci rejimin neyi basardiklari neyi basaramadiklarinin somut örnegi hic kuskusuz ki siirler ve yasam bize taniklik ediyor.
Metin Altiok yoldasin devrimci durusu,yasamin her alaninda kendisine dayatilan karsi cikmak icin ölüme meydan okuyor o Cewlikte yesil,sari ve kizil düsler kurar ve o düsleri 2 Temmuz 1993 cuma günü ateste semah dönerek gercege dönüstürür….
….
ateste semah Koray Kaya
Ateste semah….Koray Kaya
“Delal,nawe cawemin
gesra neya…
Nav du cawe min
…cehe piya te ye…
Piye te ji müfanke min biese..Baba Tahir… 2 Temmuz 1993’te Sivas’ta Madımak Oteli’nde yanarak, yakılarak, boğularak, acı çekerek ve semah dönerek 12 yasinda kalan Koray icin yüzyilönce yazmis bu beyitleri.Bir cicek kalbi cocuklar.2 Temmuz 1993 yilinda gökyüzüne uctu bir kirmizi gül icinde.Otuz üc ca,sürdüler düldüllerini hizirpasalrin inine,semaha sevdali otuz üc kizlbas düs,Temmuzu iki sicakliginda,harladilar cemleri,Kac iklimsiz baharlarin rengini tasidilar Madimaka.Ey sefil soysuz ihanet,hey gökleri kizillastiran zulfikar,atesin gözlerinde simdi Koray.Asme doladi isigini uyukuda ki Koray’a ona bir masal anlatti,bir varmis bir yokmus.Birlikte agladilar,güldüler,düsündüler,sordular,sorguladilar ve sürdüler masallar ülkesine düslerini,bu meydanda cengimiz var er olan meydana gelsin diyerek semaha döndü Koray.Koray Kaya 12 iki yasinda kaldi Ugur Kaymaz gibi.Ay doladi isiklarini Koray ve Ugura birlikte kardesce safaklarda semah döndüler o agacin altinda.
Neyler gibi inler yüreğim, yas doludur;
Sensiz kalıverdim: Bu, cehennem yoludur.
Mahşer günü? Bir Tanrı bilir. Son güne dek
Yazgın çiledir, gönül: Dövün, kıvran, dur.
Bak, geldi bahar: süsledi hasbahçeyi gül:
Dallarda sevinç türküsü söyler bülbül.
Gel gör ki çimenlerde gezip hiç bulamam
Kalbim gibi ölgün, kanayan başka gönül.
Göklerdeki yıldızları saydım bir bir;
Gel, sevgili, gel: sabahladım: belki gelir.
Gelmezse, görünmezse içim parçalanır,
Ağlar yüreğim, suskunum: elden ne gelir!…baba tahir uryan siirler…..
Unutmak yok,yilginlik yok bak simdi gözlerine oniki yasinda ki Koray Kaya yoldasimin gözlerine,sen o/o sensin …
daima benimlesin yüregimin kizilbas cocugu
….
Ateste semah….Asaf Kocak
gelecekte görüyorum bu atesin cocuklarini
gagalarinda su tasiyorlar ates
esitlik
…ve
kardeslik icin
tohumlari anadolu topraklarini coktan cicekledi
dört yan bahar simdi
bak su mavi gökyüzüne
kimdir kanat cirpanalar özgürlüge
kimdir yagmura bereket veren
yeryüzünü kim donatiyor alinteriyle
simdi sürün sizde düslerinizi atese….Daglarin kuytuluk dag yamaclarinda baris gelenedek cicege duruyorlar atesin ve günesin yoldaslari.Yüreklerinde biriktirdikleri düslerini gelecegin düsleri cocuklara armagan etmek icin ömürlerini sürdüler atese.Gülümseyerek ressam bir ülke ciziyor tuvallerine,bir fircaya onlarca renk sigdiriyor.Sivas bizimdir hey be,Sivas semah dönerek dövüsenler bizimdir,bak sevgili yoldaslar su sol gögsünün altinda ki cevhere yeter ki bir güven,ve onunla güne basla,onunla soluk al,ver,onun fircalarinda ki kardeslik renklerinden beslen.Günesin sofrasinda sende semaha dur,güven bize,ses ol,isik ol diyerek dövüsenlere sahip cik,sesleri cogalsin sessiz cigliklarin,o sokaklarda ki zilgitlarla birlessin.Gelecek güzel günlere dair umutlarin nasirli ellerin birligiyle gelecegini unutma.Hani sair demis ya hic bir kursun,hic bir saldiri,hic bir para pul,dokunamaz benim inancima,benim inancim dokunulmazdir,devrimci zirhla kaplidir,ona isleyecek kursun icat edilmemistir,bizim ask halimiz böyle ateslerde sinanmis bir eylemdir.Usulca süzülecek günes/yerköyden dag yamaclarina/bir safak zamani/yüzünü topraga sürecek cemalin/ve yasadim diyebilmek icin/uzatacagiz ellerimizi sokaklarda ki kardeslige/seni kucaklayacagiz o kizil gezegende….daima bizimlesin Asaf Kocak……
….
Ateste Semah….Asim Bezirci
Günes sokaklari Temmuzluyor her gün biraz daha
yoldaslik gülüsleri icinde
ve Gracias ala vida
…rojbas dünya….Inadina yasamak ve yasatmak kararliginin yilmaz savunucusu sevgili yoldas Asim Bezirici.Devrimci kararliligi ömrüne sigdiran ve ateste semah dönenen kadar asla taviz vermeyen bir sira neferi Asim Bezirci yoldas.Nazim yoldastan,Sebahattin Ali’ye,Orhan Kemal’den Orhan Veli’ye insan olmanin ve yasamin okumak oldugunu savunarak bize tasiyan ates kivilcimi,Sivas Madimak otelinin savunulmasinda süpürgeyle direnecek kadar onur bir aydin.Bedenini siper yapmis kitaplar yanmasinda diye.Iste düs gelecegimizi bu irade kazanacak ve umut kazanacak.Tüm dünyada ezilenler ve onlari öncü müfrezeleri bu atesi zafere tasiyacak.Ates coktan isindi
Temmuz yakiyor bedenleri
Oniki kizil karanfil kokuyor hücreler
Kizilirmak kan kirmizi akiyor
üzerinde orak/cekic
Simdi devrim yakindir diyor o yüz metreyi kosan deniz…Haziran son günündeyiz ve hala hava kursun gibi agir,deniz isiniyor,Cukurovam irgatlarini topluyor,findikta,yagmurlar icinde heybetiyle doga,isinmakta yani sokaklar Asim yoldas.Simdi tüm yüregimle tüm dostlara demet demet günes günderiyorum günesin ülkesinden,hani ölüm bu dayanirsa kapina sefa gelir hos gelir diyeceksin.Benim demet demet kir cicekleri kalkan olsun esmer cocuklara.
Sevgili Asim yoldas;sinirlarin,siniflarin ve icimizde ki duvarlarin olmadigi bir dünyada mutlaka gö-rü-se-ce-giz inanci ile seni selamliyor,öpüyorum,umudum seninle,ateste semah dönenleri atesin ve günesin olagan sicakligiyla kucakliyorum…..
……
Ateste Semah….Muhlis Akarsu
Yokluk beni mecbur etti
Gurbeti ben mi yarattım
Gençliğimi aldı gitti
…Gurbeti ben mi yarattım….Ezilen türküleri icsellestirilmesi yasamimizin her alaninda dudaklarimizda mirildandigimiz imgelerde somutlanir.Pir Sultan’dan Karacaoglan’a Dadalogluna kadar türkülerin üretimliligini en cok yasam kaynaklarimiza tasiyan Muhlis Akarsu’dur.Sürgünde,gürbette,aclikta,yoksullukta bu türküler hep yanibasimizda bir dots gülüs gibi.Degisen bence sadece hizirpasalar gibi türkülere ihanet edenlerdir.Siz hic ateste semah dönen ozan gördünüz mü ?özünde topraga dönmek olsada/baskasi icin yasamini ates sürmek,yani karanligini inine türkülerle elde saz ile akinlar düzenlemek/ve ölüm sessizliginin icinde yakin ulan yakin sloganlari arasinda selpe calmak/iste Madimak mezarligi hala orada/ne ses var/nede türkü/Yeryüzünü askin yüzü oluncaya dek diyenleri itirazi var bir tek,bir tek ölüm bile hesap kalmayacak diyen…Ne mektup ne haber aldım
Yurdumdan yuvamdan oldum
Her şeyime hasret kaldım
Gurbeti ben mi yarattım..Her zaman özgürlükler böyle elde ediliyor bedenl ödenerek ve sürgünde,yasadigimiz tek sey,kardeslige dair türküler söylemek Akarsu gibi,bir baris elcisi o.Bir ananin gözyasi gibi kabesi insan/bir demir gibi sert,yani kesfedilmemis bir magma o Muhlis Akarsu..
Akşam olur gölge basar
Umuduma yeller eser
Yokluk imkanımı keser
Gurbeti ben mi yarattım…Iste ellerim titriyor,gözleri dolmus pinarlarimda,ates üzerine ne söylenir ki,sazin üzerine düsen damla.Ne sürgün kentin sokaklari,ne ihanet,ne hastalik ve ölüm,bizim rüsva edecek tek sey varilacak yere kan icinde varilacaktir,aslina ölümde degil iste bu dizler yasamin imgeleri…Akarsu sılayı anma
Bu ayrılık geçti sanma
Çaresizdim geldim amma
Gurbeti ben mi yarattım….Diyor ya sevgili Akarsu ben mi yarattim.Nicin semah döndün akarsu
simdi biz sazsiz ne eyleriz
türkülerin sol notasi kirik
bir damla gözyasi Kizilirmak boylari
damlalarimiz bulusursa o menzilde
senin ki gibi atesle semah alasimi
aciyla gülüs dolu
gercege hu canlar/yoldaslar…..
….
Metin Altiok ve Cewlik düsleri
“Öyle ak öyle ak ki teni
ipekten biçilmiş sanki
duyulmamış bu yüzden üstünü örtmek gereği
Çırılçıplak incecik, sedyede bir kız cesedi
Onparmağı boyalı
Bulaşmış ıstampa mürekkebi
Bir kızım sağsa eğer
bir kızım morgta şimdi” ….2 Temmuz Sivas katliamini gerceklestirenler aradan gecen 24 yılın ardindan geriye dönüp baktiklarinda emellerine ulasabildiklerini düsünüyorlarmidir acaba ? Sanirsam düsünmüyorlardir.Katliamin büyük bir vahsetle yaptiklarini katilleri serbest birakip 2 Temmuz Sivas katliamini zaman asimina biraktiklarini nasil düsünebilirler bu fasist sömürgeci katiller.2 Temmuz 1993 Sivas katliami bir korku cenderesinin insaa etme katliamidir.Sivas Madimak otelinde direnerek sehit düsen 33 kizil kanatli yoldaslar,inanci,direnisi,yasama siir ve türkü tadinda bagliliklari,ateste semah dönerek boyun egmeyislerin,kardesce safaklara aski kerbalanin cendersinin isik demetleri gibi umut yüklü sehitlerimiz.
Yanında dağılmış kağıtlar
Ve tütün tabakası var
Bir bez parçasıyla
Ağzını tıkamışlar
Cesetini sırt üstü
Boyunca uzatmışlar
Bir deniz kabuğunda
Dalgaları duyanlar
Boş bir mermi kovanı
Sizce nasıl uğuldar”30 Mayis 1987 yilinda Colig yada esas adi Cewlikte katledilen gerillalar icin yazdigi su dizelerin sairi Metin Altiok yoldas ortak düslerimize 2 Temmuz 1993 ile 30 Mayis 1987 katliamlarinin alevleri arasinda gecenlerin diyalektik tarihsel bagini bilincimize imgeliyor.Iste sömürgeci rejimin neyi basardiklari neyi basaramadiklarinin somut örnegi hic kuskusuz ki siirler ve yasam bize taniklik ediyor.
Metin Altiok yoldasin devrimci durusu,yasamin her alaninda kendisine dayatilan karsi cikmak icin ölüme meydan okuyor o Cewlikte yesil,sari ve kizil düsler kurar ve o düsleri 2 Temmuz 1993 cuma günü ateste semah dönerek gercege dönüstürür….
…..
“İnsan insanlaşmanın bedel ödeyen geleceğidir”

Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler